Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Bunlar bizim neslimiz olamaz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ensar Vakfı'nın 1453 Sosyal Tesisleri'ndeki iftar programına katıldı.

İftarda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vakıflarımız ve derneklerimiz bizim en güçlü sivil toplum örgütlerimiz olarak, ülkemizin her köşesinde, milletimizin her kesimine, çok önemli, çok hayırlı hizmetler veriyor. Ben de her Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan'da da bu kuruluşlarımızın iftarlarına katılıyor, dostlarımızla, kardeşlerimize hasret gideriyorum. Bilhassa vakıf geleneğimiz, Selçuklu ve Osmanlı'dan beri bizim çok önemli sosyal dayanışma ve yardımlaşma kurumumuz olarak kardeşliğimizin en kuvvetli bağını oluşturuyor. Bugün Amerika başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesindeki vakıf sistemi bizim tarihimizdeki bu uygulamadan esinlenerek tesis edilmiş ve geliştirilmiştir. Milletin ihtiyaç duyduğu ama devletin yerine getirmediği veya getiremediği hizmetleri ifa eden vakıflarımız bugün de aynı şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Zaten ağır işleyen, hantal bir yapıya sahip devlet mekanizması, zaten bir de yanlış zihniyetlerin eline düştüğünde, devletle toplum ve birey arasında devasa bir uçurum ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu bakımdan devlet ne kadar güçlü, devleti yönetenler ne kadar makbul olursa, vakıflar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının önemi hiçbir zaman azalmayacaktır" dedi.

"HAKSIZLIKLARIN, HUKUKSUZLUKLARIN, MAĞDURİYETLERİN BÜYÜK ÖLÇÜDE GİDERİLDİĞİ DE BİR GERÇEK"

Erdoğan, "1950'den itibaren yürütülen mücadelenin zirvesini, geçtiğimiz 12 yılın oluşturduğuna inanıyorum. Bilhassa 28 Şubat dönemindeki haksızlıkların, hukuksuzlukların, mağduriyetlerin büyük ölçüde giderildiği de bir gerçek. İmam-Hatip okullarımızın 600 binden 60 bine düşen öğrenci sayısı bugün 1 milyonu buldu. Bu, bir gerçeği ortaya koyuyor; demek ki milletimiz kendi ruh dünyasında aslında evlatlarını İmam-Hatip okullarına vermeyi kesinlikle sinesine yerleştirmiş. Kendi yapamadığını biliyor ki artık 'İmam Hatip okullarında evladıma verirler, onu o şekilde yetiştirirler'" diye konuştu.

"BUNLAR BİZİM NESLİMİZ OLAMAZ, BU MİLLETİN EVLADI OLAMAZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zira bir genç nesil var ki, maalesef elinde palayla dolaşıyor, silahla dolaşıyor, bakıyorsunuz molotofla dolaşıyor. Bunlar bizim neslimiz olamaz, bu milletin evladı olamaz. Zira Müslüman o kimsedir ki, elinde ve dilinde diğer Müslümanlar da emindir. Bunların böyle bir derdi var mı? Yok. Ama ben inanıyorum ki İmam-Hatip neslinin böyle bir derdi vardır, böyle bir ideali vardır ve onunla bu millete bu yolda hizmeti vermeye devam edecektir" dedi.

"EKONOMİN NABZI BÜYÜK ÖLÇÜDE ANADOLU'DA, DÜNÜN KÜÇÜMSENEN GİRİŞİMCİLERİNİN ÇEVRESİNDE ATIYOR"

Erdoğan, "Başörtüsünden dolayı okullarından, memuriyetlerinden atılanların haklarını hamdolsun tamamıyla iade ettik" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları biz kazandırdık. Artık böyle bir sorunumuz yok. Artık İmam-Hatip'e giden evlatlarımız istediği üniversiteye gitme hakkını elde etmiş vaziyette. Başörtüsü artık sorun olmaktan çıktı. Bırakın İmam-Hatipleri, artık düz liseler de, biliyorsunuz Danıştay kararını verdi, oralarda da artık başörtüsü sorun olmaktan çıkmıştır.

Bir büyüğüm 'İmam Hatip'te okumak bir yana İmam Hatip tabelasının altından geçmek bile yeter evladım' diyordu.

Ona da artık kimse engel olamaz. Bugün ekonomin nabzı büyük ölçüde Anadolu'da, dünün küçümsenen girişimcilerinin çevresinde atıyor. Elbette daha yapılması gereken çok iş, alınması gereken daha çok mesafe, kazanılması gereken çok gönül var. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız, Daha çok gayret göstereceğiz."

"MİLLETİMİZ EZANINA DOKUNANLARIN ADINI GÖNLÜNDEN SİLMİŞTİR"

Bu yürüyüşü hiçbir engel, hiçbir iftira, hiçbir yalan durduramayacaktır. Milletimiz imam hatipleri kapatanları hatırlamıyor, hatırlamayacak, hatırlasa bile bu isimleri hayırla yad etmeyecek. Ama bu okulları kuranlar ve yaşatanlar daima rahmetle anılacak. Milletimiz o ezana dokunanları silmiştir. Ama Menderes’i gönüllerde yaşatıyor. Dünyanın birçok yerinde, Suriye'de, Doğu Türkistan'da, Myanmar'da, Müslümanlara yapılan işkenceler, inşallah son bulur diye dua ediyorum."