Güncelleme Tarihi:
ERDOĞAN: DEMİRTAŞ'I ARADIM, TELEFONUMA ÇIKMIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Ardahan'da yaptığı konuşmada dün Diyarbakır'da HDP mitingi sırasında meydana gelen patlamalarla ilgili olarak ''Bunlar herhangi bir partiye yönelik değil. Seçimlere gölge düşürmek için provokatif bir eylem'' dedi. Patlamadan sonra HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı aradığını belirten Erdoğan, ''Dün akşam kendisini aradım, telefonuma çıkmıyor. Neden çıkmıyorsun? Bu kadar uzaklar işte. Ben insani görevimi yaptım o kadar'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan'dan Demirtaş'a: Dün akşam kendisini aradım, telefonuma çıkmıyor
DEMİRTAŞ: TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLESİNLER
Miting yapmak üzere İstanbul'a gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Erdoğan'ın bu sözlerine şu yanıtı verdi:
''Kendileri bana ulaşmaya çalışmış olabilir ama önemli olan bana ulaşmaya çalışmaları değil. Orada katliama uğrayan bir halk var arasınlar onlardan özür dilesinler üzüntülerini belirtsinler. Buyursunlar Diyarbakır'a gitsinler. 77 milyonun Cumhurbaşkanı değil mi katliamın olduğu yere gitsin çiçek bıraksın. Mesele ben değil mesele halktır. Halka karşı bir özür borçları var hedef gösterdikleri için yalan iftira üzerine kampanya yürüttükleri için, bizi bu kadar düşmanca saldırının hedefi haline getirdikleri için. Bütün Türkiye'ye özür borçları var seçim sonrası kampanya boyunca kullandıkları dilden üzüntü duyduklarını ve hata yaptıklarını kabul eder ve Türkiye toplumundan özür dilesinler üzüntülerini onlara belirtsinler.''
CUMHURBAŞKANI: BEN NİYE ÖZÜR DİLEYECEĞİM
Ağrı'da Demirtaş'ın 'özür dilesin' sözlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanıtı sert oldu:
''Dün Diyarbakır'da asla tasvip edemeyeceğimiz bir olay gerçekleşti. 2 tane vatandaşımız öldü, Allah'tan rahmet diliyorum. Dün bu konuyla ilgili açıklamalarımı yaptım. Fakat eş başkan beyefendiye ulaşmak mümkün değildi. Daha sonra açıklama yapıyor; 'bana ulaşacağına Diyarbakır halkından özür dilesin.' Ben niye özür dileyeceğim? Eğer özür dileyecek biri varsa sensin sen. Zira 6-7-8 Ekim tarihlerinde benim Kürt kardeşlerimi sokağa döken sendin. 50 kişinin ölümüne neden olan sendin. Ölen Kürt kardeşlerimdi. Öldüren de Kürtlerdi. Bu tür bir vahşete vesile olan sendin. Bizim kitabımızda hiçbir zaman kan yoktur. Ama siz daha siyasette çıraksınız, tehditle yürüyorsunuz. Ben milletimle içiçeyim. Şimdi de bütün güvenlik güçlerimiz bunun araştırmasını, incelemesini yapıyorlar.''