Cumhurbaşkanı Gül'e Dış Politika Derneği'nden madalya

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Güle Dış Politika Derneğinden madalya
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2008 14:38

BİRLEŞMİŞ Milletler 63'üncü Dönem Genel Kurul çalışmaları için New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Amerikan düşünce kuruluşlarından Dış Politika Derneği (Foreign Politics Association-FPA) tarafından, Türkiye'nin Ortadoğu’daki barışın gelişmesi konusunda gösterdiği çabalardan dolayı madalya verildi.

Gül, madalyayı aldıktan sonra, Dış Politika Derneği'nin düzenlediği ‘Dünya Liderlik Forumu'nda Türkiye'nin Ortadoğu'da barış için yaptığı girişimleri anlattı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bu madalya, Türkiye'nin, sorunlu Ortadoğu bölgesine uzun süreli barış ve istikrarı getirmek için gösterilen kalıcı çabalara yaptığı katkının uluslararası topluluk tarafından takdir edildiğinin göstergesidir” dedi.

İzleyiciler tarafından kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Gül, geçen haftalarda oylanan ‘AKP'nin kapatılma davasına' ilişkin soru üzerine, “Hepinizin bildiği gibi biriç meselemiz vardı ama mahkeme kararıyla, bağımsız bir mahkeme kararıyla bu neticeye bağlandı. Size şunu hatırlatmak isterim ki, Türkiye Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelere başlamış bir ülkedir. Müzakerelere başlayabilmek için de Kopenhag Siyasi Kriterleri'nin en azından kafi olacak kadar yerine getirmiş olmak gerekir. Biz bu yönde köklü reformlar yaptık” dedi.

Türkiye'de yasaların değiştirildiğini, demokratik standartların yükseldiğini ve AB standartlarına yaklaşıldığını belirten Gül, “Hala eksiklerimiz vardır, bunları yapmakta çok kararlıyız” diye konuştu.

Türkiye’nin geleceği öngörülebilir bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Şüphesiz ki her çoğulcu ülkede, demokrasilerde olduğu gibi Türkiye’de zaman zaman tartışmalar vardır. Bazen bu tartışmalar çok sert de geçebilir. Ama kurallar bellidir, her şey bellidir. O bakımdan Türkiye gayet istikrarlı bir şekilde yoluna devam edecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Amerikalı bir izleyicinin, “Türkiye laikliği ve Ortadoğu'daki öteki Müslüman ülkelerle ilişkilere bunun nasıl yansıdığı” sorusuna verdiği yanıtta, “Türkiye anayasamıza göre, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak geçiyor ve bunlar bizim temel prensiplerimiz. Önemli olan şey bir ülkede, temel hak ve hürriyetlerin garanti altına alınmış olması. Şüphesiz ki din özgürlüğü temel hak ve özgürlüklerin önemli bir parçasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, din ve devlet işlerinin ayrı olmasının doğru olduğu kanaatinde olduğunu vurgularken, şöyle dedi:

“Nüfusumuzun çok büyük bir çoğunluğu, neredeyse tamamı bu konuda bir mutabakat içerisindedir. Belki zaman zaman tartışmalar vardır ama uygulamaya gelindiğinde tartışmalar ortaya çıkabilir. Önemli olan şey şu: Bir taraftan hukuk devleti olmanız, bir taraftan kuralların gayet açık olması, herkesin hesap verebilir olması. Herkesin temel hak ve hürriyetlerinin garanti altına alınmış olması. İfade hürriyetinin, insan haklarına saygının garanti altında olması. Ben bütün bunların İslam diniyle bir çelişki içerisinde olduğuna da inanmıyorum. Yani Müslüman topluluklar da bütün bunları gerçekleştirebilirler. İnsanlar inançlarını en iyi şekilde yaşayabilir, çok dindar olabilir, istedikleri şekilde inançlarının gereklerini uygulayabilirler hayatlarında. Ama aynı zamanda bütün bu değerler, demokrasi, insan haklarına saygı, bütün bunlar da gerçekleşebilir kanaatindeyim. Tabi bunlar zorla empoze edilecek şeyler değil. Ben Ortadoğu Bölgesi’nde de bu yönde güçlü eğilimler olduğunu görüyorum.”

“KÜRTLER DOSTUMUZ, AKRABAMIZ”

Gül, Iraklı Kürtler'e karşı Türkiye'nin yaklaşımına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta da şunları söyledi: ”Kürtlersiz bir Irak’ı düşünmek değil. Kürtler Irak’ın en önemli parçalarından biri eğer etnik olarak konuşacak olursak. Ayrıca şunu da burada ifade etmek isterim. Bazılar Türklerle Kürtleri hep kavga eder falan zannederler. Türklerle Kürtler dosttur, dostun ötesinde akrabadır. Yeri geldiğinde de en zor şartlar altında Türkler ve Türkiye daima Kürtleri, Irak Kürtlerinden bahsediyorum, daima korumuştur. Daima onların sığınacakları bir yer olmuştur. Biz onları Irakla Türkiye arasında dostluğu daha pekiştirecek, geliştirecek bir yapı olarak görüyoruz.”

Abdullah Gül, daha sonra Türkevi’ne geçerek burada, BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin’in kendisi onuruna verdiği resepsiyona katıldı. Resepsiyona Karadağ, Portekiz, Makedonya, Kosova, Letonya, Bosna-Hersek, Nauru ve Pakistan devlet başkanları; Fas, Solomon Adaları, St.Vincent, İzlanda, Malta ve Tavalu başbakanları ile KKTC, Mikronezya, Avustralya, Bulgaristan, Botswana, Azerbaycan, Samoa, Suriye, Gabon, Yunanistan, Haiti, İtalya, İsvec, Belize, Arjantin, Eritre ve Filistin gibi ülkelerin Başbakan yada Başbakan Yardımcısı düzeyinde temsilciler katıldı. Resepsiyona ayrıca, IPU Genel Sekreteri, IKO Genel Sekreteri, BM Genel Sekreter Yardimcısı ve 37 daimi temsilci de geldi.

Gül daha sonra da New York Modern Sanatlar Müzesi'nde ABD Başkanı Bill Clinton’un ev sahipliğini yaptığı ‘Clinton Küresel Girişimi’ resepsiyonuna gitti. Resepsiyonda, BM Genel Kurulu'na katılan pekçok ülkenin devlet veya hükümet başkanları yer aldı. Gül, son olarak BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun tarafından düzenlenen ‘BM Binyıl Kalkınma Hedefleri' konulu resepsiyonda bulundu.

New York'ta resepsiyonların yanı sıra ikili görüşmelerini sürdüren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile görüştü. Kısa süren görüşmenin ardından herhangi açıklama yapılmadı.

Cumhurbaşkanı Gül, Karzai'nin yanı sıra Sri Lanka Cumhurbaşkanı Mahinda Rajapaksa, Nepal Başbakanı Pushpa Kamal Dahal ve Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Sleiman ile Bırleşmiş Milletler binasında görüştü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!