Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyetin kuruluşunun dönümünün milletçe coşkuyla kutlandığını ifade eden Gül, şunları kaydetti: "Bununla iftihar etmek hakkımızdır. Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri ve ruhu, devletimizin ve milletimizin ilerleyişini, çağın gerektirdiği değişimlere kolaylıkla intibak ederek gerçekleştirmesine de imkan sağlamıştır. Dünyanın yaşadığı baş döndürücü bilimsel ve teknolojik gelişmelere, başta gençliğimiz olmak üzere, toplum olarak ayak uydurmada gösterdiğimiz başarı, bunun bir kanıtıdır.
Demokrasimizi ve insan hakları standartlarımızı çağdaş uygarlığın gerektirdiği düzeye yükseltmiş olmamız, bu gücümüzün bir diğer kanıtıdır. Barışçı geleneğiyle dünyada saygın bir yere sahip olan Cumhuriyet diplomasisi, günümüzün karmaşık uluslararası ve bölgesel şartlarında yeni işlevler kazanmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye bugün, çoğulcu demokrasisi, dinamik ekonomisi ve kültürel çeşitliliğiyle sadece halkını rahat ettiren değil, dünyada da itibar ve revaç gören bir ülke konumuna ulaşmış bulunmaktadır. Nitekim, Türkiye'nin iki hafta kadar önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmiş olması, tabiatıyla bütün bunların yansımalarından birini teşkil etmiştir.
Kazanımlarımızın daha ileriye götürülmesinin mümkün ve gerekli olduğunu da belirtmiştim. Geçen aylar içinde yapmış olduğum bu ve benzeri gözlemler ve çağrıların küresel sorunların daha da keskinleştiği bugün için de fazlasıyla geçerli olduklarını söylemek isterim.
1923'den başlayarak, Cumhuriyetimizin büyük atılımlar yapmış olduğu bütün diğer evrelerinde olduğu gibi, bugün de geleceğe dönük ve yaratıcı bir vizyonla hareket etmeye devam etmeliyiz. Bu doğrultuda, öncelikli gündem maddelerimize odaklanmak suretiyle, ilerlememizi milli uzlaşı ve dayanışma ruhu içinde, kararlılık ve azimle sürdürmek zorundayız. 1923'den başlayarak, ilerlememizin
itici gücünü teşkil etmiş olan siyasi, ekonomik ve kültürel reformların aslında bir mükemmelleşme sürecinin aşamalarını oluşturduğunu ve bunların hepimiz için, milletimizin her ferdi için ve gelecek kuşaklarımız için sonuçlar yarattığını unutmamalıyız. Yine 1923'den bu yana birçok kez gördüğümüz gibi, Cumhuriyetimizin her atılımının, kimi zaman terörist, kimi zaman fanatik, kimi zaman da
menfaatperestlerle engellenmek istenebileceğini bilmeliyiz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin, başta yüce milleti, kahraman ordusu ve tüm güvenlik güçleriyle, her zaman olduğu gibi, bunlarla mücadelesinden muzaffer çıkacağından şüphe etmemeliyiz."
Gül, Türkiye'nin, ülkenin bölünmez bütünlüğünü, milletin birlik ve beraberliğini tehdit eden teröre karşı uzun soluklu bir mücadele yürütmekte olduğunu belirterek, milletin ve bütün kurumların bu mücadelede güvenlik güçlerine güveni ve desteğinin tam olduğunu ifade etti.
"Türkiye, terörü yok edecek kudret ve kararlılığa sahiptir" diyen Gül, demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde, birlik ve beraberlik içinde yürütülen bu mücadeleyle, terör tehdidinin ülke gündeminden çıkarılacağına emin olduğunu dile getirdi. Gül, "Bu süreçte, tahrik ve provokasyonlarla ayrılık yaratmak isteyenlere karşı durulmasının, vatandaşlarımızın birbirine daha çok kenetlenmesinin, birlik ve beraberliğin her şart altında büyük bir itinayla korunmasının taşıdığı önemi hatırlatmakta yarar görüyorum. Milletimizin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de sağduyusunu koruyarak hareket edeceğine inanıyorum" vurgusunda bulundu.