Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
Sevgili Ankaralı hemşehrilerim, seymenler diyarı Ankara, milli mücadelenin başkenti Ankara... Kıymetli kardeşlerim; sevgili gençler, sizleri gönülden muhabbetle selamlıyorum. Maşallah Ankara bugün muhteşem. Meydanlar almıyor Ankara'yı. Ankara cumhurbaşkanımızı karşılamaya hazır mı? İşte cumhurbaşkanına sahip çıkan Ankara. İşte Türkiye Yüzyılı'na yürüyen Ankara.
Biz gücünü geçmişten alan, hayalleri Kızılelma'sı olan bir milletiz. Milletin bağrından çıkan AK parti kadroları olarak cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz çalışıyoruz. Sayısız projeleri hayata geçiriyoruz. Karadeniz gazının evlerimize ulaşması, Akkuyu, Togg, Yusufeli Barajı, Gökbey, Hürjet, ANKA 3 ve insansız hava araçlarına kadar. Sadece yakın zamanda hizmete aldıklarımız bile saatlerimizi alır. En dev eserimiz ise Türkiye'nin asırlık ihtiyaçlarını sadece 20 yılda tamamlamaktır. Ne söyledi isek onu yapmanın gayretinde olduk. Ne söz verdiysek onu yapmak için gece gündüz çalıştık. 14 Mayıs'tan sonra yapacaklarımız da bellidir, hazırdır.
Türkiye Yüzyılı'nı hep beraber inşa edeceğiz inşallah. Ülkemizin bağımlı olmasını isteyenlerin oyunlarını da hep birlikte bozacağız. Daha önceden de Türkiye'nin atılımlarının önünü kesmek için her türlü oyunu denemediler mi? Sayısız kumpaslar kurmadılar mı? Ayak oyunlarından bölgesel çalışmalara, her taraftan Türkiye'yi aşağı çekmeye çalıştılar. Verdiğimiz mücadele ile hepsinin üstesinden geldik. Peki karşımızda kim var? Türkiye'yi rayından çıkarmak isteyenler var. 7'li maaa var. Terörle kol kola girenler 7'li masada. Bu masada LGBT akımlarının peşinden gidenler, örfümüzü, geleneklerimizi ayaklar altına alanlar var. Dışarıdaki ağa babalarına yaranma derdi ile aferin bekleyenler var o masada. Türkiye'nin ne bölgedeki ne de dünyadaki gücünü fark edememişler. Kendi özgüvensizliklerini Türkiye'nin özgüvensizliği zannediyorlar. Merhum Erbakan hocamızın kemiklerini sızlatanlar var o masada. Yola çıktıklarını satanlar var o masada.
7 YANLIŞ BİR DOĞRUYU GÖTÜREMEYECEK
Bu 7’li masanın Türkiye’nin güven iklimini çökertmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi istikrarsızlık batağına saplamak isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Öyle bir ses verelim ki tüm dünya duysun. İsterlerse terör örgütlerinin topu, güvendikleri ağ babalarının topu gelsin. Doğru zaman 14 Mayıs, doğru adam Recep tayyip Erdoğan, doğru seçim AK Parti ve Cumhur İttifakı. Siz doğruya doğru dedikçe 14 Mayıs’taki demokrasi sınavında 7 yanlış bir doğruyu götüremez. Benim Ankaralı hemşehrilerim buna müsaade etmeyecek. Sandıkta öyle bir ders verecek ki bundan sonra bin defa daha düşünecekler.
KURTLAR SOFRASINA HALİL İBRAHİM SOFRASI DEDİLER
Kılıçdaroğlu ısrarla PKK’nın adını ağzına almıyormuş. Niye, güya reklamını yapmak istemiyormuş. Güler misin ağlar mısın. Halbuki ortağını gammazlamak istemeyen gibi. Kandil’deki ortakları onları ele verdi bile. Bunlar ne kadar inkar etse de Kandil söylüyor, FETÖ de itiraf ediyor. Televizyonlarında konuşuyorlar, olmayan bir şeyi söylemiyoruz. Terörün reklamını yapmıyoruz diyorlar ama Kandil’deki teröristler bunların reklam ajansları gibi. Cumhuriyet tarihi daha önce böyle bir takiye görmedi. Kurtlar sofrasının adını da Halil İbrahim sofrası koymaya kalktıllar. Olsa olsa Türkiye’nin paylaşımı yapılan Kurtlar sofrasıdır. Buna da benim milletim izin vermez. Adeta bir matruşka siyaseti var. 14 Mayıs’tan sonra sizler bu matruşka ittifakını da paramparça edeceksiniz. Türkiye’nin kaderinin bir kumar masasından tayin edilmesine izin vermeyeceksiniz.
300 MİLYAR DOLARI KAĞIDA YAZAMAZ
Ankara’dan tüm dünyaya enerjimizi gönderelim. Bu seçim sıradan bir seçim değil, bu seçim Türkiye’nin kader seçimi. Demokrasiye inanıyoruz ve milletimize güveniyoruz. Kendi ülkesine ve milletine güvenmeyen tanzimatçı zihniyet çareyi geçmişte olduğu gibi yine dışarıda arıyoru. Londra’dan 300 milyar dolar getirecekmiş, şu 300 milyar doları kağıda yaz desek yazamaz. Olsa olsa yine bir benzinlikte hamburger yerken birileri söz vermiş olabilir.
BUNLARIN KARIN AĞRISI NEDİR?
Atatürk Havalimanı’nı da Amerikalılara peşkeş çekecekmiş. Bunu da teknofest’in başladığı gün söylüyor. Teknofest, sadece savunma sanayindeki gelişmeleri dimdik tutan bir festival değil. Tarımdan enerjiye Türk gencini, insanını teknoloji ile buluşturan bir fuar. 1 milyon gencimizin yeni teknolojiler geliştirdiği bir fuar. Burayı peşkeş çekeceğiz diyor. Bunların bu yerlilikle millilikle derdi nedir? Yüz yıldır bunların bu karın ağrısı nedir çözemedik. 100 yıl öncesinden gelen karın ağrıları devam ediyor. Benim mühendisim neyi bulsa anında alerji kapıyor bunlar. Nuri Demirağ Atatürk Havalimanı’nda üretti uçakları. Yurt dışına da bu uçakları sattı. O zamanın, 40’larda iktidarda olan İsmet İnönü, birden bire uçakların yurt dışına satışını yasakları. Sonrasında içeride alımları iptal ettiler. Atatürk Havalimanı’nı da elinden aldılar ve uçak fabrikasını kapattılar. 80 yıl sonra bu derdiniz ne? Yerlilikle millilkle alıp veremediğiniz nedir? Gidin bakın dersiniz gitmezler. Uçak gemisini yaparsınız maket derler. Bunun arkasında parayı Londra’dan alan, Londra’nın düdüğünü çalar. Washington’dan alan ABD’nin düdüğünü çalar. Bu gönüllü köleliktir. Bunların bu zihniyeti 100 yıl da olsa değişmiyor. Varsın onlara güvensinler, bize Ankara yeter. Bize Recep Tayyip Erdoğan ile omuz omuza yürüyen milletimiz yeter.
Buradan CHP’ye oy vermeyi düşünen kardeşlerimize sesleniyorum;
KILIÇDAROĞLU 6 OKU BİLE DEĞİŞTİRDİ
Bunların cumhuriyet diye bir derdi yok, memleket diye bir derdi yok. Bu CHP senin bildiğin CHP değil. Atatürk’ün CHP’si de değil artık. Kılıçdaroğlu’nun CHP’si 6 oku bile değiştirdi. İktidarı elde edebilmek için kendi değerlerini alt üst ettiler. Birlik ve beraberlik ruhumuzu bozmaya çalışıyorlar.