Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polis Akademisi mezuniyet töreninde konuşuyor. İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Sizden şu şahsın ekibin değil, milletin ve devletin polisi olarak görev yapmanızı özellikle bekliyorum. Görevinizi yaparken arkanızda devletin ve milletin, onların temsilcisi olan cumhurbaşkanınız bulunduğunu asla unutmayın. Yaşam hayatınızda devletten ve milletten daha büyük bir güç yoktur.
"FETÖ SONUNDA İŞİ MİLLETE SALDIRMAYA KADAR VARDIRDI"
Biliyorsunuz geçmişte pek çok kurumumuz gibi maalesef polis akademimiz de bir grup tarafından sincice kontrol altına alınarak kendi amaçlarına hizmet eder hale getirilmişti. Sınavlarından terfilerine kadar her konuda hakka, hukuka, ahlaka aykırı yollarla elde ettikleri gücü devleti ele geçirmek için kullanan FETÖ sonunda işi millete saldırmaya kadar vardırdı.
Şu anda eğitim gören bin öğrencimiz ile yeni alınan 2200 öğrencimiz de önümüzdeki yılın temmuz ayında göreve başlayacaklar. İnşallah 2020’den itibaren bu ihtiyaç ortadan kaldırılacaktır. Bu tarihten sonra artık komiser yardımcısı alımı teşkilatın kendi içinden yapılacaktır.
“Müslüman aynı delikten iki kez ısırılmaz” Biz FETO ve PKK gibi terör örgütlerinin ülkemize verdiği zararları toplumsal yapımızda yol açtığı tahribatları yeniden yaşamak istemiyoruz. Türk milleti varlığına, birliğine, özgürlüğüne, geleceğine kast eden dış güçlerle mücadelede yeteri kadar yoruldu, yoruluyor. Bir de aynı mücadeleyi 10’ar 20’şer yıllık periyotlarla içeride vermemizin akılla izah edilebilir bir tarafı yoktur.
"BİNİN ÜZERİNDE ŞEHİT VERDİK, 10 BİNE YAKIN TERÖRİSTİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK"
PKK ile mücadelede 2015 Temmuzundan bu yana binin üzerinde şehit verdik, buna karşılık da 10 bin yakın teröristi etkisiz hale getirdik. Ama dikkat edin, ölen de yıkılan da kaçıp göçen de hepsi bizden gidiyor. FETO ile mücadelede kamudan ihraçlarla, tutuklamalarla, kaçıp gidenlerle 100 bine aşkın insan kaybımız var. Bunların hepsi de ülkemizin kaynaklarıyla büyütülmüş eğitilmiş insanlardır. Elbette teröre bulaştıkları için, kan döktükleri için milletlerine ihanet ettikleri için bunların hiçbirinin gözünün yaşına bakmıyoruz, bakmayacağız.
"AKSİ TAKDİRDE TARİH BİZLERE BUNUN HESABINI SORAR"
Fakat faturayı kendimizin ödediğini de asla unutmayacağız. Allah’ın izni ve devletimizin kararlılığıyla biz bütün teröristlerin üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Allah’ın izniyle bu işi halledeceğiz. Aksi takdirde tarih bizlere bunun hesabını sorar.
Kimse kimseye afra tafra yapmasın. Yunus “yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz” diyor. Biz de insana böyle bakacağız. “Benim akrabamdır, parası bol, makamı yüksek.” Bundan dolayı değil. Bundan dolayı sevmeye kalkarsak yanlış var demektir.
“YA ADAM İLKOKUL MEZUNU, HERHANGİ BİR ŞEY YOK, TAKILMIŞLAR PEŞİNE GİDİYORLAR”
Pensilvanya’daki nasipsiz adamın arkasından giden prof’lar da var. Kusura bakmasın buradaki profesör kardeşlerim. E kardeşim ya adam ilkokul mezunu, herhangi bir şey yok, takılmışlar peşine gidiyorlar. Şu anda da birçoğu kaçmış Pensilvanya’da onunla beraber yaşıyorlar. “Dünyada 160 ülkeyi buradan idare ediyoruz” diyorlar. Amerika’nın sesi çıkıyor mu? Çıkmıyor. Buradan ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Birileri bizi bir yerlerden idare etmeye çalışıyor, bölmeye, parçalamaya çalışıyor. Ama bu milleti de bölemeyecekler parçalayamayacaklar.
“BİR PAPAZ DA SİZDE VAR. SİZ DE ONU VERİN”
Belgeyse belge, bilgiyse bilgi hepsini verdik. Sonra diyorlar filanca papazı bize verin. Bir papaz da sizde var. Siz de onu verin, yapalım yargıda şeyini size verelim. “Yahu onu karıştırma” Ne demek? Sizde yargı var, bizde yok mu? Kaldı ki bizdeki yargılanıyor, sizde yargılanmıyor. Sizin vermeniz çok daha rahat. Yürekliliğimizi her yerde göstereceğiz.
Sevgili gençler, ikaz ediyorum. Hiçbir kişinin, ekibin veya grubun, paralel bir yapılanmasına izin veremeyiz. Şimdi göreve gidiyorsunuz, gittiğiniz yerlerde bunları didik didik arayıp çıkartmanız gerekiyor. Bunlar bu ümmeti bölmek parçalamak istiyorlar.
“HAİNCE ALÇAKÇA GELDİLER”
Telefonda ne diyor? “Kuzenim diyor belki bir daha görüşemeyiz” Ve hakikaten şehit oluyor. Şimdi kardeşi o da benim yanımda sizler gibi polis. Benim korumalarımdan bir tanesi de o.
Ya bu aşk bu inanç bu çok önemli. Yoksa herkes o F 16’nın, tankların karşısında helikopterler saldırıyor. Şimdi şu milletin evi bir gazi evdir. Bu çevrede 29 şehidimiz var, 36 gazimiz var. Bunları da gördü bu milletin evi. Haince alçakça geldiler, en önemli merkez burasıdır dediler. O merkezi vurdular ve 53 şehit orada verdik. Şimdi biz bunların hesabını sormayacak mıyız? Burası yol geçen hanı mı ya? Biz burada böyle gel, F-16’yla vur geç. Var mı böyle bir şey ya.
“ŞİMDİ BANA MEKTUPLAR GELİYOR”
Şimdi bana mektuplar geliyor. “Benimki suçsuz, şusuz buşuz vesaire” Tamam da o F-16’da seninki vardı ya da onlara komite eden buydu. “İşte onlar bunu bilmiyordu” Ne demek bilmiyordu? Bunların hepsi yaşandı.
Mazlumlar mağdurlar Türkiye’yi kendileri için sığınacak bir liman olarak görüyorlarsa bu bir mutluluktur. Bunun tam tersi de olabilir değil mi? o günleri de gördük. Delikli 100 para verdik eskiden, muhtaç olduğumuz günler oldu. Mareşal yardımlarıyla bu ülkenin askeri gücünün oluşturulduğu günler oldu. Ama artık Marshall yardımı falan yok. Kendimiz yapar hale geldik, artık bu güce kavuştuk. Daha da iyi olacak. Evet bu millet bu ülke artık kendisi insansız, silahlı-silahsız hava araçlarını üretir hale geldiyse işte bize zulmetmek isteyenler şimdi bizi ev sahibi yaptılar. Bunların daha da iyisi olacak. Bu konuda her türlü çalışmamız devam ediyor.
Bu ülkeden o terör bulutları yok olup gidecek. İşte bu genç dinamik kadrolarla bu işi başaracağız. Suriye ve Irak’ta yaşanan hadiseleri, yapılan hesapları Türkiye’den bağımsız olarak görmüyoruz. Türkiye konusundaki niyetler gerçekleşmiş olsaydı, tüm bölgemizde başka şeyler konuşuluyor olurdu. Böylesine değişken, sisli bir zeminde biz hem kendi hedeflerimize bağlı kalarak hem de tüm kardeşlerimize sahip çıkarak farklı bir yol izliyoruz.
KUZEY IRAK REFERANDUMU
Kim sizin bağımsızlığını kabul ediyor? Kosova ne günden ne güne, şu ana kadar 114 ülke Kosova’nın bağımsızlığını kabul etti. Biz şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanıyız, tanıyın diyoruz. Bu ülkelerden bile Kosova’nın bağımsızlığını hala tanımayan ülkeler var.
Dedim ya, bazı yerde bütünleşiyoruz bazı yerde ayrışıyoruz. İşte Kosova Müslüman ama yok işte şurada şu var ondan dolayı sıkıntıya düşeriz” Bu tür saçma sapan bahanelerle karşı çıkan var.
"BARZANİ YÖNETİMİ KENDİNİ ATEŞE ATTI"
Şimdi Kuzey Irak’ta da otur oturduğun yerde ya. Başındasın, para pul her şeyin var, petrolün var. Rahat dur yok. 350 kilometre sınırın var bizimle konuştun mu? Yok. İran’la konuştun mu? Yok. Yerel yönetimle konuştun mu? Yok.
Barzani yönetimi kendini ateşe attı. Bu bizi teğet geçer ama birilerinin canını fena halde yakar
İşte devlet yönetmek bir aşiretin reisi olarak iş çözmekle olmuyor. Kendisine de bu noktada herhalde çok ciddi teşvikler oldu. Maşallah yüzde 92 de kabul görmüş, yüzde 72 katılım varmış.
Bu bizi teğet geçecek ama birilerinin canını fena yakar.
İşte Türkmenlere orada zulmediyorlar. Onların haklarını hukuklarını göz önünde bulundurmuyorlar. Öbür taraftan da “biz devlet olacağız” Bugün Kuzey Irak’taki gelişmelere sert tepki veriyorsak tek sebebi başta Kürtler olmak üzere, Arapların Türkmenlerin iyiliğini istediğimiz içindir. Tüm ikazlarımıza rağmen ısrarla girişilen bu maceranın hüsranla sonuçlanması kaçınılmazdır.
Bugün bir gazetede okudum, “Biz İsrail bayraklarından haberimiz yoktu” diyor yetkililerden biri. Ben Türkiye’den görüyorum da sen Kuzey Irak’ta nasıl görmüyorsun? Yeni Lawrence’ler bu defa başarılı olamayacaktır bunu bilmenizi istiyorum.