Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Yeni dönemdeki en önemli işlerden biri de 2019 seçimleriyle yürürlüğe girecek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine gerekli uyum yaslarının çıkarılması olacaktır.
Önümüzdeki asrı biçimlendirecek gelişmeler yaşanıyor. Türkiye bu gelişmelerin merkezinde yer almaktadır.
Bizi tehdit edenlerin hele böyle kriz dönemlerini fırsat bilenlerin hiçbirinin bu topraklarda esamisi okunmuyor okunmayacaktır.
Bizim kimseyi tehdit etmek gibi bir görevimiz yok. Biz tüm samimiyetimizle ikaz görevimizi yerine getiriyor. Bu bir dostun başka bir dosta göstereceği bir yaklaşımdır.
Uyarılarımız acı olabilir ancak hakikatin kendisidir.
Kuzey Irak’taki referandum krizi bölgemizin bağrına yeni bir hançer saplama girişimidir. Mesele Kürtlerin hakları meselesi değildir tam tersine mesele oyuna düşüp düşmeme meselesidir. Irak tek başına ne Kürt’ün ne Arap’ın ne de Türk’ün değildir. Irak ortak bir gelecek inşa edilmesi gerek bir yerdir.
Yanı başımızda kazılan kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz.
'ÇOK DAHA İLERİ ADIMLARDAN ÇEKİNMEYİZ'
Şimdilik sadece belirli ambargolarla yetiniyoruz, bu artarak devam edecektir. Kuzey Irak yönetiminin bir an önce aklını başına devşirmesini ümit ediyoruz” dedi. Gelişmelere göre çok daha ileri adımlar atmaktan çekinmeyiz. Kuzey Irak yönetiminin bir an önce aklını başına devşirmesini bekliyoruz.
Bizi seveni biz de severiz. Bize saygı duyana biz de saygı duyarız.
'BU KAPI KAPANMADAN UZATILACAK HER ELİ TUTMAYA HAZIRIZ'
Birilerine güvenerek birlikte yaşama hukukuna ihanet edenlerin yarın bu kapıyı nasıl çalacaklarını merak ediyoruz. Bu kapı tamamen kapanmadan uzatılacak her eli tutmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.
Bizim için asıl sıkıntı sürekli içeriden vurulmamız.
Suriye ve Irak’taki hiçbir gelişme bizden bağımsız değildir. Hatta doğrudan bizin iç işlerimizle ilgilidir. O yüzden kimse “Irak ve Suriye ile neden ilgileniyorsunuz” deme hakkına sahip değildir.
EKONOMİK GELİŞMELER
Ekonomide kontrolü elde tutmak kolay değil. Biz küçük sarsıntılar dışında bunu hamdolsun başardık.
Faizlerdeki düşüş maalesef istediğimiz noktada halen değil. Faizlerde düşüşü sağlayamazsak bilesiniz ki birçok musibet bizi beklemektedir.
Şu anda piyasa faizlerinin yüzde 20’yi yakaladığı bir dönemdeyiz. Yatırımcı yatırım yapabilir mi? Ondan sonra lanet ile karşı karşıya kalırız. Birçok sefil ailelerle karşı karşıya kalırız.
Türk lirasındaki değer kaybı durdu. Hatta kısmi bir yükseliş yaşandı. Enflasyonda halen düşüşü sağlayamıyoruz. Neden? Yüksek faiz sebebiyle. Bu benim iddiam.
Bunun kararını vermemiz lazım. Çünkü doğru orantıdır. Faiz düşerse enflasyon düşer. Ancak şu andaki anlayış ne? Ters orantılıdır. Hayır değil. Bunu gördük.
'ALTIN TAHVİLİ UYGULAMASINI ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORUM'
Orta Vadeli Plan (OVP) kamuoyuyla paylaşıldı. OVP’nin geçen yıla göre daha cesur ve daha büyük hedeflere yönelik hazırlanmış olmasından memnuniyet duydum. Yüzde 5,5’luk büyüme hedefi memnuniyet vericidir. Yapmamız gereken, küresel sermaye, yabancı teknoloji, yerli yetenekler, iç piyasa talebi ve devlet desteği olarak tarif edebileceğimiz dört ayaklı bir planı uygulamamızdır.
VARLIK FONU'NA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
Varlık Fonu’nun içeride ve dışarıda ihtiyaç duyduğumuz yatırımların katalizörü olacağını ümit etmiştik, ancak fonun henüz böyle bir kapasiteye kavuşmadığı da bir gerçektir. Bu sıkıntıyı da en kısa sürede aşarak varlık fonunun büyüme için ihtiyaç duyduğumuz yatırımların en önemli destek unsuru haline getireceğimize inanıyorum
YASTIK ALTINDAKİ ALTINLAR...
Altın tahvili uygulamasını çok çok önemli görüyorum. Yastığın altında veya kolumuzdaki altınlar bize bir şey kazandırmaz. Vatandaşlarımızı yastık altındaki altınlarını bu şekilde değerlendirerek hem kendisine hem de ülkemizin gelişmesine katkı sağlayamaya davet ediyorum.
OVP’de istihdamda her yıl 1 milyon artış hedefleniyor. İstihdam konusundaki hedeflerimizi biraz da ha yüksek tutmalıyız.
Erkeğiyle kadınıyla genciyle her yeni istihdam daha huzurlu bireyler daha huzurlu aileler ve daha huzurlu ülke anlamına geliyor.
Mehmet Akif’in dediği gibi: Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası dostunun yüz karası düşmanının maskarası…
GEORGE ORWELL'IN HAYVAN ÇİFTLİĞİ KİTABINDA...
Ünlü yazar George Orwell’ın Hayvan Çiftliği isimli kitabında bazılarının daha eşit olduğu bir düzeni, mesele BM Güvenlik Konseyini 5 ülkeyle sınırlayan bir dünyayı eleştirir. Aynı eleştiriyi finans sektöründe sadece kendi hesabında büyümesini meşrulaştıran veya mültecileri insandan saymayan bir dünya için de yapmalıdır.
George Orwell’ın bir başka kitabında ise bir babanın işsiz kalması çocuklarının oyuna katılamaması, karısının itibar kaybetmesi, kendisinin de artık sokağa çıkamaması demektir diye duyurur. Bizim de ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyerek her fırsatta belirttiğimiz şekilde istatistik olarak ifade ettiğimiz her bir vatandaşın kendisi, eşi, çocuklarıyla birlikte bir insan olduğunu asla unutmamalıyız.
İNSANIN İÇİNDE OLMADIĞI EKONOMİ POLİTİKASI...
“Bu anlayışla Orta Vadeli Programda işsizlik sigortasından, yaşlılık aylıklarına, sosyal yardımlara kadar insanımızın hayatına dokunun her konuya özellikle önem verdik” diyen Erdoğan, “İstihdamı artırmayan hiçbir ekonomik başarının bizim nezdimizde kıymeti yoktur. Bunun için son dönemde yaşadığımız ekonomik sıkıntılarla mücadeleyi istihdam odaklı bir anlayışla başlattık. Uygulanan proaktif ekonomi yönetiminin bütçe açığımızı bir miktar artığının farkındayız. Önümüzdeki yılların programları, yine mali disipline göre uygulanacaktır. İçinde insanın olmadığı, halkı mutlu etmeyen bir ekonomi politikasının velev ki tüm rakamlar, hedefler tutturulsa dahi anlamlı olmadığına inanıyorum. Yapmamız gereken, hem hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak hem milletimizi mutlu edecek hem de mali kontrolü elden kaçırmayacak bir ekonomi yönetimi anlayışına daha sıkı sarılmaktır. Bu çerçevede icab ettiğinde vergi artışı yapılmaz mı, elbette yapılır. Ama bir şartla ortaya çıkan yükü doğru hesaplayarak millete bunu en başta izah etmemiz, insanların yapacakları fedakarlıkla elde edilen kaynakların nereye kullanacağımıza ikna etmemiz şartıyla tabii ki bunu yapabiliriz.Aksi takdirde ‘ben yaptım oldu’ anlayışına her konuda olduğu gibi ekonomi politikalarında da yer yoktur” açıklamasında bulundu.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR