Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda düzenlenen mitingde vatandaşlarla bir araya geldi. Mitinge katılanların sayısının 55 bin olduğunu açıklayan Erdoğan, konuşmasına başlamadan önce seçim çalışması kapsamında hazırlanan şarkıya eşlik etti.
"14 MAYIS'TA SANDIK ÖNÜNÜZE GELDİĞİNDE TEPKİNİZİ ORADA GÖSTERİN"
Ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Biz kuklayı da kuklacıyı da oynanan oyunu da çok iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle biz bu oyunu yine bozacağız. Fitne tüccarlarının aramıza nifak tohumları ekmesine izin vermeyeceğiz. Kaybedeceklerini anlayanların sokaklarımızı karıştırmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin Suriyelileştirilmesine kesinlikle rıza göstermeyeceğiz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize ve ülkemizdeki huzur iklimine çok güçlü bir şekilde sahip çıkacağız. Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm vatandaşlarıma çağrıda bulunuyorum; biliyorum son iki aydır siyaset sahnesinde yaşanan rezillikler sizi üzüyor. Bölücü örgütün giderek artan pervasızlıkları biliyorum, sizi öfkelendiriyor. Gün soğukkanlı olma, sabırla, basiretle hareket etme günüdür. Siyasi ikballeri uğruna sizi galeyana getirmeye çalışanlara fırsat vermeyin. 14 Mayıs'ta sandık önünüze geldiğinde tepkinizi orada gösterin. Kirli pazarlıkların hesabını sandıkta sorun. Göz göre göre sizlerin iradesini yok sayanlara cevabınızı sandıkta verin. Bay Bay Kemal ne diyor? 'Tıpış tıpış oy vereceksiniz' diyen bu kibir kulelerine hadlerini sandıkta bildirin" ifadelerini kullandı.
'TARİHİMİZİN EN BÜYÜK BULUŞMASINI GERÇEKLEŞTİRDİK'
Aydın'ı çok sevdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aydın, 14 Mayıs'ta sandıkları patlatmaya var mısın? Bunlara gereken dersi vermeye var mısın? Allah sizlerden razı olsun. Durmak yok yola devam. Güzeller güzeli, efeler, yiğitler diyarı, zeybeğimizin şehri Aydın. Seni yürekten selamlıyorum Aydın. Sen ki tarihçilerin, seyyahların güzelliğini öve öve bitiremediği Aydın'sın. Sen ki Kılıçarslan'ın, Menteşe Bey'in, Aydınoğulları'nın yurt yaptığı Aydın'sın. Sen ki Evliya Çelebi'nin 'Dağlarından yağ, ovalarından bal akar' diyerek bereketine hayran kaldığı Aydın'sın. Bugün bir kez daha sizleri muhabbetle selamlıyorum Aydın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kalabalığın elindeki pankartları okudu. 'Ne patates ne soğan sevdamız Erdoğan', 'Gülüşünde bir şey var hep içime dokunur', 'Sana vefa borcumu ödemeye geldim büyük usta', 'Başka laf bilmedin Bay Kemal, böyle gitmez bu iş sondasın. Tarih olman çok yakın, Bay Bay Kemal', 'Kolay değil bir ülkeye sevdalı olmak' pankartlarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aydın'a bundan 3 ay önce gelmiş, toplu açılış törenimizi yapmıştık. Nazilli'ye geçmiştik. Oradaki gençlerimizle, kadınlarımızla muhteşem bir açılış töreni yapmıştık. Şehrimize kazandırdığımız eserlerin bir kez daha sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Biliyorsunuz dün Trakya'daki uç beylerimiz olan Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ'ı ziyaret ettik. Muhteşemdi. Önceki gün de İstanbul'da 1 milyon 700 bin kişiyi kucakladık. Tarihimizin en büyük buluşmasını gerçekleştirdik. Şimdi de Aydın'ın ve Aydınlı kardeşlerimin misafiriyiz. Maşallah Aydın her zamanki gibi bugün yine çok güzel. Yine kabına sığmayan, coşkun ırmaklar gibi akan bir Aydın görüyorum karşımda. Bu Aydın isterse bu defa sandıkları bir başka patlatır. Sokaklara, caddelere taşan sevdanız için her birinize teşekkür ediyorum. Rabbim muhabbetimizi daim eylesin diyorum" dedi.
'BİZ AİLENİN KUTSALLIĞINA İNANIYORUZ'
Aydın'dan komşu iller Muğla ve Manisa'ya da en kalbi selamlarını gönderdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elbette gönlümüz tüm Türkiye'yi ziyaret etmeyi, her ilimize selam vermeyi istiyor. Ancak bu sene ramazan ayını özellikle depremzedelerimize ve deprem bölgesindeki illerimize ayırdık. Gidemediğimiz illerimize 14 Mayıs'tan sonra inşallah teşekkür ziyareti yapacağız. Tabi bunun için önce 14 Mayıs'tan zaferle çıkmamız gerekiyor. Hazır mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? Birilerini de sandığa gömüyor muyuz? Sizin bu heyecanınız var ya bu aşkınız var ya bu işin bittiğini haber veriyor. Önümüzde 4 gün kaldı. Pazar günü kendimizle birlikte evlatlarımızın da geleceği adına çok önemli bir karar vereceğiz. Tavrımızı ya tüm terör örgütleriyle amansız bir mücadele yürütenlerden, ya da FETÖ'cü ve bölücülerle kol kola yürüyenlerden yana kullanacağız. Tercihimizi ya aile kurumuna sahip çıkanlardan ya da LGBT'yi başımıza musallat edenlerden yana belirleyeceğiz. Kardeşlerim bu CHP LGBT'ci mi? İYİ Parti LGBT'ci mi? HDP LGBT'ci mi? Diğer yavrucukları söylemeye gerek var mı? İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyecileri, onların belediye başkanları zaten LGBT'cilerin en büyük finansörü. AK Parti'ye LGBT girebilir mi? MHP'ye LGBT girebilir mi? Cumhur İttifakı'na girebilir mi? Çünkü biz ailenin kutsallığına inanıyoruz. Ailemizi asla bunlara yedirmeyiz. Onun için çok çalışacağız. Oyumuzu ya eser siyasetinden ülkeye ve millete hizmet siyasetinden ya da yıkım ve takoz siyasetinden yana kullanacağız. Bu Bay Bay Kemal var ya torununu SGK'ya kaydediyor. Düşünebiliyor musunuz? Bunlar hırsız. Bunlardan bu ülkeye fayda olur mu? Seçimde oy kullanamamak dahil her türlü skandalın olduğu defolu bir şahsa yetki verir miyiz? Ya ülkemiz ekonomisini kendi kaynaklarımızla büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz ya da Londra tefecilerin, IMF'nin eli sopalı komiserlerinin ekonomimize çökmesine rıza göstereceğiz. Bunları kabul edebilir miyiz?" ifadelerini kullandı.
'BUNLAR LONDRA TEFECİLERİNDEN 300 MİLYAR DOLAR ALACAĞINI SÖYLÜYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Başbakan olduğu döneme ait bir anısını anlatarak, "Başbakan olduğum dönemde Davos'tayız. O zaman bu 'Bebecan' yanımda, bakanım. Beraber oradayız. IMF'nin başkanı 'Bize bazı şeylerde müdahale ediyorlar' diyor. Kendisine, 'Sayın başkan sen paranı alıyor musun?' dedim. O zaman 23.5 milyar dolar IMF'ye borcumuz var. 'Alıyorum' dedi. 'Ama sen Türkiye'yi idare edemezsin. Ben başbakanım. Türkiye'yi ben idare ederim. Müdahale edemezsin' dedim. Baktım bu 'Bebecan'ın yanakları kızarıp bozarmaya başladı ve 2013'e kadar IMF'ye borçlarımızı ödedik. 2013'te 'Hadi gari artık' dedik, gönderdik. Artık IMF'yle bizim ilişkimiz kalmadı. Ama bu CHP, 'IMF'den borç alın da rahatlayalım' diyor. 'Gerek yok' dedik. O gün bugün 10 sene geçti biz IMF'den bir Allah kuruş almadık. Ama bunlar Londra tefecilerinden 300 milyar dolar alacağını söylüyor. Bunlar tefeci, esrar, eroin kaçakçısı. Bunlardan size yar olmaz. Ama bununla benim halkımı kandırmaya çalışıyorlar. İşte pazar günü bunlara ders vermeye hazır mıyız? Bizim bunlara ihtiyacımız yok" dedi.
Vatandaşlardan birinin elinde tuttuğu pankartı okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, pankartta 'Togg'dan elektrik almadıysan gaz verelim, taze çıktı Karadeniz'den Bay Bay Kemal' ifadelerinin yer aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "21 yıldır kimsenin özgürlüğüne, hayat tarzına, giyimine kuşamına karışmamış, kuşatıcı bir siyasi iradeden yana olduk. Ya da öğretmeninden polisine, sanatçısından gazetecisine önüne gelen herkesi tehdit eden dikta heveslisi bir zihniyeti seçeceğiz" ifadelerini kullandı.
'BAY BAY KEMAL TERÖRİSTLERLE EL ELE'
Miting alanında izletilen videodan sonra konuşmasına devam eden Erdoğan, "Geldi mi bedava traktör? Bunların hepsi yalan. Şimdi kardeşlerim tabloyu görüyorsunuz değil mi? Bay Bay Kemal teröristlerle el ele. Ve bu Selo Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin katline neden oldu. Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit ettiler. Ben buradan Aydın'daki Kürt kardeşlerime de sesleniyorum. Bunların bu halini görüp de hala CHP'ye, İP'e, HDP'ye oy verebilir misiniz? Vermeyeceğiz. Onun için bunları gümbür gümbür sandığa gömeceğiz. Karşımızdaki tablo bu. İşte bu kadar net, açık ve keskin. Ne diyor Bay Bay Kemal? 'Selo'yu çıkaracağız' diyor. Bu ne millidir, ne yerlidir. Öyleyse bu hesabı kim sorabilir? Milletim ve bu kardeşiniz. Soracağız. Türkiye'nin her 3-5 ayda bir siyasetin krize girdiği, eskinin kelebek ömürlü koalisyon günlerine dönmemesi için hepimize görev düşüyor. 21 yılda sabırla inşa ettiğimiz kazanımların sürmesi için her birimize çok önemli sorumluluklar düşüyor. Pazara kadar olan kısıtlı vakti çok iyi değerlendirmemiz lazım. Sizlerden buraya gelemeyen her bir vatandaşımıza muhakkak ulaşmanızı istiyorum. Kendisine benim selamımı ilettikten sonra oyuna talip olduğumuzu söylemenizi istiyorum. Kırgınlık varsa gönlünü alacağız. Kafa karışıklığı varsa gidereceğiz. Kararsızsa tercihini şahsımızdan ve Cumhur İttifak'ından yana kullanması için mutlaka ikna edeceğiz. Her gün en az 1 kişiye ulaşırsak Allah'ın izniyle bu iş bitmiş demektir. Buradan yurt dışındaki vatandaşlarıma da seslenmek istiyorum. Bugün itibariyle yaşadığınız ülkelerde kurulan sandıklar kapanıyor" dedi.
'YURT DIŞINDA REKOR KATILIM SAYISINA ULAŞILDI'
Bu seçimde yurt dışında rekor bir katılım sayısına ve oranına ulaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Engelleme çabalarına, bölücülerin saldırılarına rağmen özgür iradelerini sandığa yansıtan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Hava limanlarında ve gümrük kapılarındaki oy verme işlemleri ise 14 Mayıs'a kadar devam edecek. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımız seçim günü sandık kapanma saatine kadar oylarını buralarda kullanabilecekler. Milletimizin yurt içi ve dışında iradesine sahip çıkma kararlığından aldığımız ilhamla şimdi isterseniz şöyle ahdimizi bir yenileyelim. Aydın 14 Mayıs'ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'a kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Rabbim sizlerden razı olsun. Özellikle kadınlarımızdan ve gençlerimizden çok büyük beklentilerimiz var. Hanım kardeşlerim evi nereden fethedecek? İçeriden fethedecek. Kale içeriden fethedilir. Gençlerimiz de arkadaşlarına bu seçimlerin önemini çok iyi anlatacaklar" açıklamalarında bulundu.
'BUNLAR SADECE MASANIN ETRAFINDA FIRILDAK ÇEVİRİYORLAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aydın'ın sadece İstiklal Harbimizde değil, demokrasi tarihimizde de özel bir yeri var. Burası şehit Başbakanımız Adnan Menderes'in memleketidir. Öncelikle tüm milletimizin isimlerini kalbine kazıdığı Adnan Menderes ve arkadaşlarını bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Merhum Menderes, ömrünü ülkemizin demokratikleşmesine, gelişmesine, güçlenmesi ve kalkınmasına adamış büyük bir devlet adamıydı. Başbakanlık döneminde Türkiye'nin ekonomik açısından daha müreffeh siyasi olarak daha demokratik ve özgür olabilmesi için mücadele etti. 18 yıllık hasretin ardından minarelerimizde Ezan-ı Muhammedi'ler onun döneminde yükseldi. Menderes'i idama götürenler kimlerdi? O günün CHP'si. Şu andakilerin ondan farkı var mı? Aynı. Bunlar sadece masanın etrafında fırıldak çeviriyorlar. Tek parti faşizminin camilerimizin kapısına vurduğu zincirler onunla kırıldı. Ama bunlarda tezgah çok, fırıldak çok. Onun için bakarsanız türbe türbe dolaşırlar. Yalan çok."
'27 MAYIS ASLA SIRADAN BİR DARBE DEĞİLDİR'
İmam hatip okullarının Menderes döneminde açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Köylü ayağındaki çarığı ilk kez onun döneminde çıkarabildi. Çiftçimiz traktörle, sanayicimiz yolla, elektrikle, makineyle, vatandaşımız en temel hak ve hürriyetlerle ilk kez onun döneminde tanıştı. Cumhurla Cumhuriyet arasındaki uçurumlar ilk kez onunla kapanmaya başladı. Milletimiz Menderes'le bizatihi kendini gördü. Ülkesi için çalışan, koşturan samimi bir siyasetçi gördü. İnsanımız onda ilk defa milletin derdiyle dertlenen gerçek manada bir halk adamı gördü. Menderes ve arkadaşlarına girdiği tüm seçimlerde sahip çıktı, daima bağrına bastı. 14 Mayıs 1950'de Menderes'in 'Yeter söz milletindir' diyerek başladığı yolculuğu 27 Mayıs darbesiyle maalesef son buldu. 27 Mayıs asla sıradan bir darbe değildir. 27 Mayıs her şeyden önce 14 Mayıs'ın bir rövanşıdır. Şimdi pazar günü bu rövanşı alıyor muyuz? Öyleyse çok çalışacağız. 27 Mayıs milletten asla yüz bulamayan CHP'yi tank namlusuyla iktidara getirme operasyonudur. 27 Mayıs'ın senaristi CHP'dir. Yapımcısı CHP'nin bürokrasi, akademi ve medyadaki uzantılarıdır. Baş aktörü de CHP'nin milli şefidir. Sandıktan çıkamayacağını anlayan CHP'nin genel başkanı il il dolaşarak milleti kışkırtmış, müdahaleye ortam hazırlamıştır. CHP medyası da bu provokasyon siyasetine o dönem çanak tutmuştur. Üniversite öğrencilerinin kıyma yapıldığı iftirası, bu yalanı uydurdular. Menderes'in uçaklar dolusu altın kaçırdığı yalanına kadar her türlü kepazelik sergilenmiştir" ifadelerini kullandı.
'HEPSİNİN AMACI MİLLETİN SANDIKTA VERDİĞİ EMANETİ SİLAH ZORUYLA, TERÖRLE, ŞİDDETLE GASPETMEKTİ'
Sandık dışı yollarla iktidar arayışının CHP için yeni bir durum olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu milletten şamarı yedikleri 1950'den itibaren CHP'nin milli sporudur. Daha sonra da rahmetli Özal başta olmak üzere birçok siyasetçimiz bu tarz yöntemlerle sindirilmek istenmiştir. Bu süreçlerin aynısını biz de yaşadık. Tek parti faşizmi temsilcilerinin yalanlarının, iftiralarının hedefi olduk. Mahkeme kararlarıyla önümüzü kesmek istediler. Vesayetle gözümüzü korkutmayı denediler. MİT kumpasıyla müsteşarımız üzerinden bizi hedef aldılar. Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek bizi sindirmeye çalıştılar. 17-25 Aralık girişiminde şimdi bizzat Bay Bay Kemal'in montaj olduğunu itiraf ettiği kayıtlar üzerinden milli iradeyi gasp etmeye yeltendiler. 15 Temmuz'da bu sefer FETÖ'cü ihanet çetesi eliyle canımıza kastettiler. Ailece. Bay Bay Kemal'i tankların arasından kaçırdılar, Bakırköy Belediye Başkanı'na götürdüler. Orada o kahvesini yudumladı. Ama ne diyordu? 'Haberim olsaydı ben de beklerdim'. Hayatı yalan. DEAŞ'ından PKK'sına kadar tüm terör örgütlerinin azdırılmasından, ekonomimize, bunlara yönelik tehditlere hepsi aynı senaryonun parçalarıydı. Hepsinin de amacı milletin sandıkta verdiği emaneti silah zoruyla, terörle, şiddetle gasp etmekti. Her seçim öncesinde denenen provokasyonları da buna eklemek lazım. Milletimizle aramıza giremeyenler, siyaset mühendislikleriyle, istihbarat operasyonlarıyla milli iradeyi yönlendirmek istedi. Biz 21 yıldır işte bu kirli senaryolarla da mücadele ettik" dedi.
'ÇAKALLA AVLANIP ÇOBANLA AĞLAYAN MÜRAİLERİN NE YAPMAYA ÇALIŞTIKLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ'
"Gerektiğinde canımız pahasına demokrasimize sahip çıktık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne azgın azınlığın baskılarına boyun eğdik ne de sivil siyasetten başka yol aradık. Pek çok dava arkadaşımızı bölücü örgütün saldırılarında şehit verdik. Seçim bürolarımıza molotof bombaları atıldı. Seçim çalışması yapan nice kardeşlerimiz taciz ve tahkir edildi. Maruz kaldığımız onca hakarete, kışkırtmaya, ahlaksızlığa rağmen hukuk ve adaletten sapmadık. Birileri gibi batılı güçlerin kulaklarımıza fısıldadığına değil, biz hep Anadolu irfanına inandık. Böyle yürüdük. Sandığın onuruna ve şerefine asla halel getirmedik. Ne söyleyeceksek sandıkta söyledik. Bugün yine aynı yerdeyiz. Aynı hassasiyeti taşıyoruz. Çakalla avlanıp çobanla ağlayan mürailerin ne yapmaya çalıştıklarını çok iyi biliyoruz. Batıda vatan millet edebiyatı yapıp doğuda Selo'ya özgürlük isteyen ikiyüzlülerin neyi amaçladıklarını çok iyi biliyoruz. FETÖ'cü ve bölücülerle gizli anlaşmalar yapanların kimlere hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz. Londra'daki tefecilerden alınan sözlerin ne için verildiğini çok iyi biliyoruz. Ortada öyle bir mesele yokken bir gece yarısı yayınlanan Kürt ve Alevi videolarının ne gayeyle yapıldığını çok iyi biliyoruz. Kardeşlerim bizim için Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkes'iyle, Boşnak'ıyla hepsi bizim kardeşimiz. Ayrım yapmayız" açıklamalarında bulundu.
'AYDIN'A 79 MİLYAR TL KAMU YATIRIMI YAPILDI'
Miting alanında Türkiye'ye kazandırılan eserlere ilişkin video yayınlanmasının ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün alana gelen ne kadar diye sordum? Resmi rakamı aldım. Şu an itibariyle alana giriş 55 bin. CHP 27 bin. Akşener 5 bin 500. HDP 1.700. Bu neyin işaretini veriyor? Pazar günü inşallah sandıklar patlayacak. 80 vilayetimize hizmet ederken Aydın'ı da ihmal etmedik. Aydın'a toplamda 79 milyar TL kamu yatırımı yaptık. 950 yataklı Aydın Şehir Hastanemizi yaptık mı? Bay Bay Kemal'in SSK'nın başında olduğu o rezilliği, rezaleti milletimize layık göremeyiz. Kanuni ne diyor? 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes, sıhhat gibi'. Onun için de şehir hastanelerimizle biz milletimize layık olan bu güzel hastaneleri yaptık. 9 sağlık tesisinin inşası devam ediyor. TOKİ vasıtasıyla 1810 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 1267 konutun yapımı devam ediyor. Şimdi de 'İlk Evim'le' 3 bin 320 yeni konutu, İlk Arsa'mla 7 bin altyapı hazır arsayı sizlerin hizmetine vereceğiz. Aydın'daki millet bahçemizden 2'sinin açılışını yaptık, diğerleriyle ilgili çalışmalar sürüyor. Ulaştırmada 114 kilometreden devraldığımız Aydın'ın bölünmüş yol uzunluğunu toplamda 381 kilometreye çıkardık. İzmir-Aydın Otoyolu'nu, Aydın Çevreyolu'nu tamamlayıp trafiğe açtık. Aydın-Denizli-Antalya Otoyolu'nu seneye tamamlıyoruz. Didim Yat Limanı'nı tamamladık. Mevcutların yanı sıra Aydın'a 4 baraj daha inşa ediyoruz. Sulama projeleriyle Aydın'da 555 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımı süren 11 sulama tesisiyle 251 bin dekar araziyi daha sulamaya açacağız. Aydınlı çiftçilerimize son 21 yılda toplam 7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Şehrimize 1 Teknopark, 9 Ar-Ge merkezi ve 3 tasarım merkezi kurduk. Aydın, Çine, Efeler, Germencik, İncirliova, Koçarlı Köşk, Kuşadası, Kuyucak, Nazilli, Söke, Sultanhisar ve Yenipazar'a doğal gaz arzını sağladık. Önümüzdeki dönemde Didim'e doğal gaz arzı sağlamayı planladık" dedi.
'YAPARSA AK PARTİ YAPAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Asırlık hizmetleri sizlerin istifadesine sunarken hep milletimizin gücüne güvendik. Ülkemizin kaynaklarını ve potansiyelini en verimli ve güzel şekilde kullanmaya çalıştık. Karadeniz doğal gazını çıkardık mı? İlk ay ücretsiz dedik mi? Bu Bay Bay Kemal'in sözlerine benzemez. İHA ve SİHA'larımızla savaş sanayisine girdik mi? TCG Anadolu uçak gemimizi silahlı kuvvetlere verdik mi? Yüzbinler ziyaret etti. Yaparsa AK Parti yapar. Şu anda İzmir'de. Şu anda tarımsal hasılada Avrupa'da birinciyiz. Geçen sene dünyada en çok turist çeken 3 ülkeden biri olduk. İHA'larımız, SİHA'Larımız Akıncı'larımız ve Kızılelma'mız dünyanın hayranlık duyduğu uçaklarımız. Akkuyu Santrali'ni yaptık, ilk üniteyi açtık. Türkiye'nin otomobili Togg ile elektrikli araç teknolojisinde yerimizi aldık. Mavi Vatan'daki çıkarlarımızla birlikte karada da Togg'la şu anda farklı sükse yapıyoruz. Milli muharip uçağımız Kaan'la çok farklı bir seviyeye geliyoruz."
'ISINMA VE YEMEK İÇİN KULLANACAKLARI GAZ MİKTARINA PARA VERMEYECEKLER'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz gazıyla enerjide dışa bağımlılığın azaltıldığını belirterek, "Bitmedi. Gabar petrolüyle milyarlarca dolarımızın cebimizde kalmasını sağladık. Muhalefetin yok dediği, faso fiso dediği doğal gazımızı geçen ay itibariyle Filyos'taki tesislerimize getirdik. 1 aylık gazı ücretsiz yaptık, önümüzdeki 1 yıl boyunca da 25 metreküplük gazı faturadan düşüyoruz. Öğrenci kardeşlerimiz, ev hanımlarımız, gençlerimiz ısınma ve yemek için kullanacakları gaz miktarına para vermeyecek. Bir yıl boyunca Aydın'daki tüm mutfaklarda tencereler milli gazımızla kaynayacak. Gabar'da keşfettiğimiz günlük 100 bin varil kapasiteli petrolü de ekonomimize kazandırıyoruz. Bu şekilde bütçemize kalacak 100 milyar dolarlık kaynağı yatırım, istihdam, sosyal destek olarak milletimizin istifadesine sunacak ve kuracağımız aile ve gençlik bankasıyla hem toplumun temel taşı aileye hem de gençlerimize bunu finans olarak tahsis edeceğiz. Ev hanımlarımızı da emekli edeceğiz. Ben size aynı zamanda kaynak söylüyorum kaynak. Bay Bay Kemal'in palavraları gibi değil" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, "Hazır mıyız? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" diyerek tamamladı.