Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, partisinin Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul, Konya, Malatya, Mardin, Sakarya, Şanlıurfa, Trabzon, Van İl Gençlik Kolları 6. Olağan Kongrelerine Rize'den canlı bağlantıyla katıldı.
Ülkenin dört bir yanındaki büyükşehirlerden canlı bağlantıyla birlikte oldukları gençleri Rize'den en kalbi duygularla selamlayan Erdoğan, teşkilatlarda görev alan tüm dava ve yol arkadaşlarına sevgilerini iletti.
AK Parti İl Gençlik Kolları Kongrelerinin şehirlere, partiye, ülkeye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, sınırlar içinde ve dışında devletin bekası, milletin huzuru için mücadele eden güvenlik güçlerine, askerlere şükranlarını sundu.
Şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şairin, 'Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için.' diye ifade ettiği hali bu ülke her gün yaşıyor. Önceki gün Irak'ın kuzeyindeki terör yuvalarına karşı yapılan operasyonda şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin fedakarlıklarına ve emanetlerine sahip çıkacak bir gençliğe sahip olduğumuza inanıyorum. Nitekim bu operasyonlarda bugün öğlen saatleri itibarıyla 33 teröristi etkisiz hale getirdik. Rabbim, özellikle bu terör eyleminde bu mücadeleyi yürüten Mehmetçiklerimizden, jandarmamızdan, polisimizden razı olsun."
"FATİH'İN EMANETİNİ ÜSTLENMEYE TALİP GENÇLER"
Erdoğan, bugün sadece partinin gençlik kollarının il kongrelerini yapmakla kalmadıklarını, aynı zamanda geleceklerini emanet edecekleri kadroları da belirlediklerini belirtti.
Bugün büyük ve güçlü Türkiye'yi hem birlikte inşa edecekleri hem de emanet edecekleri imanlı, ahlaklı, basiretli, cesur, çalışkan, birikimli kadrolarla birlikte olmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle dedi:
"Bugün burada, 24 yaşında başına geçtiği beyliği cihan devleti yapacak temelleri atan Osman Gazi'nin, 21 yaşında İstanbul'u fetheden Fatih'in emanetini üstlenmeye talip gençler görüyorum. Bugün burada, daha 15-16 yaşlarındayken Diyarbakır'da kurban eti dağıtırken alçakça şehit edilen Yasin Börü'nün, ülkesinin namusunu savunurken darbecilerin kurşunlarıyla şehit edilen Abdullah Tayyip Olçok'un, teröristlerce kalleşçe şehit edilen Eren Bülbül'ün azmine sahip gençler görüyorum. Kalplerindeki imanla bir ellerinde kitap, bir ellerinde bilgisayarlarıyla her alanda en iyi olmak için evlerinde, okullarında, kütüphanelerde, atölyelerde eğitime, öğretime odaklanan, kendileri ve ülkeleri için büyük hayaller kuran gençler görüyorum. Bugün bu salonlarda, vakitlerini ve enerjilerini sapkın ideolojilerin emrine verenlerle değil, kendi medeniyetlerinin, kendi milletlerinin, kendi devletlerinin hizmetinde olanlarla omuz omuza yürüyen gençler görüyorum."
Erdoğan, salonlarda, ruhunu, bedenini, dimağını zenginleştirmek, birikimi ve kabiliyetiyle akranları arasında tebarüz etmek, geleceğin siyasetçileri, yöneticileri, bilim insanları, kültür ve sanat insanları, sporcuları, iş insanları olmak konusunda kararlı gençler gördüğünü vurguladı.
"ÜLKEMİZE BÖYLE BİR GENÇLİK NASİP ETTİĞİ İÇİN ALLAH'A HAMDEDİYORUM"
Kongre salonlarında geçen günlerde ilan ettikleri Milli Uzay Programı'nı hayata geçirecek, ülkesinde ve dünyada olduğu gibi uzayda da Türk bayrağını gururla dalgalandıracak vatanperver gençler gördüğünü belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün burada, hayatını, peygamber efendimizin 'Allah'ım faydası olmayan ilimden, huşu duymayan kalpten, doymak bilmeyen nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.' hadisine uygun şekilde tanzim eden gençler görüyorum. Evet, bugün burada, atasından aldığı işaretle 2023'e yürüyen, 2053'e gözünü diken bir gençlik görüyorum. 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuurunda bir gençlik, yeni bir devrenin önünde dimdik bekleyen bir gençlik. Meydana çıkacağı günü kollayan bir gençlik. Kökü ezelde ve dalı ebedde bir davanın aşkına, idrakine sahip bir gençlik. Milletine, ümmetine ve tüm insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik. 'Kim var?' diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, 'ben varım' cevabını veren bir gençlik. Canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara bir gençlik. Aynı nispette strateji ve taktik sahibi bir gençlik. Zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı fark edecek gözü keskinlikte bir gençlik. Her türlü zehirli tesirden nefsini koruyabilecek, destan yazabilecek bir gençlik. Hep daha iyisine, daha güzeline ulaşmak için çalışan bir gençlik. Rabbinden ve resulünden başka dayanak aramayan bir gençlik. İşte bu gençliği karşımda görüyorum."
"Gençlerden beklentim, Anadolu kıtası büyüklüğünde dava taşını gediğine koymanızdır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes. Ey kahpe rüzgar, artık ne yandan esersen es. Evet. Bugün burada surda açtığı gedikten, rüzgarın yönüne aldırmadan akın akın ülkemiz sınırlarını aşıp bölgemize, dünyaya yönelen bir gençlik görüyorum. Rabbime, ülkemize böyle bir gençlik nasip ettiği için hamdediyorum. Rabbime, bana böyle yol ve dava arkadaşları nasip ettiği için hamdediyorum. Rabbime, her birini öz evladımdan ayrı tutmadığım böyle bir gençlikle birlikte yürüme şerefi bahşettiği için hamdediyorum."
"KÜRESEL SAĞLIK KRİZİNE KARŞI TARİHİ BİR MÜCADELE YÜRÜTTÜK"
Salgın döneminde dünyanın pek çok ülkesinde, özellikle gençlerin ciddi sıkıntılar yaşadığına ve itirazlarını yüksek sesle dile getirdiğine şahit olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamdolsun Türkiye bu süreci, hem sağlık altyapımızın ve sistemimizin gücü hem de devlet ve millet olarak birlik ve beraberliğimize sımsıkı sarılmamız sayesinde, en az sıkıntıyla geçiriyor." ifadesini kullandı.
Bu konuda en büyük desteği gençlerden aldıklarını vurgulayan Erdoğan, "Çoğu gençlerden oluşan sağlıkçılarımız fedakarca çalıştılar. Çoğu gençlerden oluşan öğretmenlerimiz, evlatlarımıza uzaktan eğitim yoluyla sahip çıktılar. Çoğu gençlerden oluşan gıda tedarik zincirlerimizde görev yapanlar, vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet verdiler. Çoğu gençlerden oluşan güvenlik güçlerimiz ve askerlerimiz, ülkemizin huzurunu bozacak hiçbir adıma izin vermediler. Velhasıl gençlerimizle omuz omuza, bu küresel sağlık krizine karşı tarihi bir mücadele yürüttük." ifadelerini kullandı.
Attıkları her adımda, gençlerin gözlerinde gördükleri umut, yüreklerinde hissettikleri sevgi, duruşlarında şahit oldukları asaletin en büyük şevk kaynakları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz, umutsuzluğu küfürle eşdeğer gören bir medeniyetin mensubuyuz. Üstelik bu öyle temelsiz, içi boş, hamasi bir umut söylemi de değildir. Umutlu olmak için pek çok sebebimiz var. Cumhuriyet tarihinin en güçlü altyapısına sahibiz. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı krizlerin altından, bu altyapı sayesinde kolayca kalkabiliyoruz. Yakın tarihimizin en eğitimli, en dinamik, en geniş ufuklu insan kaynağına sahibiz.
Gençlerimizin her alanda ortaya koydukları bu başarılarla gurur duyuyoruz. Uluslararası alanda öz güvenimizin ve itibarımızın en yüksek olduğu dönemdeyiz. Artık kendi stratejisini belirleyen, kendi taktiklerini uygulayan, kendi hedeflerine yürüyen bağımsız bir Türkiye var. Tüm provokasyon gayretlerine rağmen, milletimizin birlik ve beraberliğinin en güçlü olduğu dönemdeyiz. Ülkemizi karıştırmak, sokaklarımızda kaosu egemen kılmak için girişilen her çaba, milletimizin feraset duvarına çarpıyor."
"HER VATANDAŞIMIZIN BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE VİZYONUNA SAHİP ÇIKTIĞINI BİLİYORUZ"
Uzay çalışmalarından yeni sivil anayasaya, savunma sanayinden gıda endüstrisine, şehircilik altyapısından çevreye kadar her alanda, tarihin en kararlı adımlarını atıldığı bir dönemde olunduğunu söyleyen Erdoğan, "Her ne kadar birilerinin hayalleri, bizim attığımız bu adımların gerisinde kalıyor olsa da her bir vatandaşımızın büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna sahip çıktığını biliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, bölgesel ve küresel liderlik yolunda ilerledikçe, gençlerimize oldukça geniş ve çeşitli kariyer fırsatları da sunabiliyoruz. Yerli otomobili sizler yapacaksınız. Ülkemizi uzayda sizler temsil edeceksiniz. Yüksek teknolojiye dayalı yeni ekonominin tasarımından yazılımına, üretiminden geliştirilmesine her aşamasında sizler olacaksınız. Dijital dünyayı sizler kuracaksınız. Üniversitelerimizi marjinal grupların eylem sahası olmaktan çıkartıp bilim yuvaları haline sizler getireceksiniz." ifadelerini kullandı.
Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına Türkiye'den en kısa sürede ve en az 10 üniversitenin girmesini gençlerin sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gençlerimize bu vizyonu kazandırabilmek için son 18 yılda çok çalıştık. Türkiye'de yüksek öğrenim görmek isteyen istisnasız her gencimize, ailesinin maddi durumu ne olursa olsun, bu hayalini gerçekleştirebileceği altyapıyı biz kurduk. Geçmişte üniversitelerdeki en önemli protesto konusu, yükseköğrenim harçlarıydı. Gençlerimizin önündeki bu önemli engeli de biz kaldırdık. Artık harç yok.
Eğitimin her kademesi gibi yükseköğretimi de sadece ücretsiz yapmakla kalmadık, ilave imkanlarla istisnasız herkesin erişimine açtık. Yurtlarımızın kapasitesini 700 bine çıkartarak, barınma sorununun çözümünde önemli bir adım attık. Ayrıca yurtlarda kalan evlatlarımıza beslenme yardımı da yaparak, onlara
ilave destek verdik. Yükseköğrenim kredi ve burs miktarlarını bu yıl için lisansta 650 liraya, yüksek lisansta 1300 liraya, doktorada 1950 liraya yükselttik."
"GENÇLERİMİZİ GELECEĞİN DİJİTAL DÜNYASIYLA DA BİZ BULUŞTURACAĞIZ"
Spor tesislerini Türkiye'nin her köşesinde mahallelere kadar yaygınlaştırarak, gençlerin beden sağlığına verdiklerini önemi gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de biz geldiğimizde geniş bant internet altyapısı neredeyse hiç yoktu. Halihazırda gençlerimiz başta olmak üzere vatandaşlarımızın kullandığı internet ve iletişim altyapısının tamamına yakınını biz kurduk. İnşallah 5G ve fiber altyapı ile ilgili çalışmalarımızı hızla tamamlayarak, gençlerimizi geleceğin dijital dünyasıyla da biz buluşturacağız.
Attığımız her adımı 'önce insan' yaklaşımıyla ölçüp tartıyor, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesiyle hareket ediyoruz. Eğitimde ve iş hayatında hayalini gerçekleştirememiş her bir gencimizin üzüntüsü, bizim üzüntümüzdür. Bunun için hem kamuda hem özel sektörde hem kendi girişimlerinde gençlerimizin yanında daha güçlü şekilde yer alacağız. Ulusal ve uluslararası düzeydeki her çabanızı elimizdeki imkanları seferber ederek vereceğimiz teşviklerle hibelerle programlarla destekleyeceğiz. Sizlere 2053 vizyonunuzu hayata geçirmek için ne kadar güçlü bir Türkiye bırakırsak, kendimizi vazifemizi o derece iyi yerine getirmiş hissedeceğiz."
"GENÇLERİMİZİN MEDENİYET VE KÜLTÜR DEĞERLERİMİZLE DONANMASI DİĞER HUSUSLAR KADAR ÖNEMLİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maddi imkanlar, teknolojik altyapı, fiziki şartlar ne kadar iyi olursa olsun bunları bizi biz yapan değerlendirmelerimizle taçlandırmadığımız sürece mankurt nesillerin ortaya çıkmasına mani olamayız. Bunun için gençlerimizin medeniyet ve kültür değerlerimizle donanmasını diğer hususlar kadar önemli görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında Hazreti Lokman'ın oğluna verdiği "Allah'a şirk koşma, Rabbine şükrettiğin gibi annene ve babana da saygılı ol. Namazını dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten sakın. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, büyüklük taslama, mutedil ol. Sesini alçalt." nasihatlerini anımsatan Erdoğan, bu nasihatleri kendine kılavuz edinen gençlerin hayatlarının hiçbir döneminde istikametini kaybetmeyeceğine inandığını vurguladı.
Kongrelerde görev alacakları tebrik edip başarılar dileyerek, ardından illerle bağlantı gerçekleştiren Erdoğan, il kongrelerine ilişkin, "Pazartesi Rize'de, salı günü Trabzon'da sizlerle bir arada olacağız. Hepinize birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde mutluluklar diliyorum." ifadesini kullandı.