Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Artvin, Bilecik, Çankırı, Gaziantep, Iğdır il kongrelerine parti genel merkezinden canlı bağlantıyla katıldı.
Konuşmasına illerdeki partilileri selamlayarak başlayan Erdoğan, kongrelerde görev alacakları tebrik ederek muvaffakiyetler diledi.
Erdoğan, geçen yıl 18 Ekim'de başlattıkları kongrelere, salgın sebebiyle ara verdiklerini hatırlatarak, "13 Ocak'ta yeniden hızlandırdığımız il kongrelerimizde bugünle birlikte hamdolsun 56 ili tamamlıyoruz. Ay sonuna kadar tüm il kongrelerimizi bitiriyoruz. Böylece önümüzdeki ayın sonuna doğru planladığımız büyük kongremize hazır hale geleceğiz." diye konuştu.
Salgın şartlarında gerçekleştirilen bu kongreleri "temizlik, maske ve mesafe" kurallarına riayet ederek yürüttüklerine işaret eden Erdoğan, kongreleri pazartesi, salı ve çarşamba günleri kapalı salonlarda, sınırlı katılımla yaptıklarını, buna rağmen büyük bir coşku ve heyecana şahit olduklarını söyledi.
Bugün yine karşısında bu coşkuyu ve heyecanı gördüğünü belirten Erdoğan, "Bu coşku ve heyecanla 2023'e hazırlanıyoruz. Kongrelerimizi adeta enerjimizi yenilediğimiz, birliğimizi ve beraberliğimizi perçinlediğimiz demokrasi şölenlerine çeviren tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşundan bugüne teşkilatlarda görev alan herkese teşekkür ederek hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Siyasette hizmet mücadelesinin, bayrak yarışı gibi olduğunu vurgulayan Erdoğan, unvanların elden ele geçtiğini ama millete hizmet davasının aynı menzile doğru ilerlemeye devam ettiğini söyledi.
AK Parti'nin tüm kademelerinde vazifelerine devam eden ve yeni görev üstlenenlerden bu anlayışla çok daha azimli ve verimli çalışmalar beklediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Unutmayın 'davası hak olanın yardımcısı Hak'tır. Hak olan davada zafer de muhakkaktır' şiarıyla yönümüzü 2023'e dönerek gece gündüz milletimizin gönlüne girmenin yollarına bakacağız. Kendini AK Parti ailesinin bir ferdi olarak hisseden herkese, gönlümüzün de kapımızın da partimizin de tüm kademelerin de sonuna kadar açık olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Teşkilatlarda görev alacak kardeşlerimden bu büyük potansiyeli harekete geçirecek, dirayeti, vefayı ve engin gönüllülüğü göstermelerini bekliyorum. Milletin kurduğu, milletin yaşattığı, milletimizin hizmetkarı olan partimize yakışan, sahada ülkemizdeki her bir bireyin desteğini alma hedefiyle çalışmaktır. İnşallah hep birlikte bunu başaracağız."
Erdoğan, Türkiye'nin bir yandan salgınla mücadele ederken diğer yandan da siyasi ve ekonomik hedefleri hayata geçirdiğini dile getirerek uluslararası alanda Türkiye'nin haklarını ve menfaatlerini korumak için kararlı bir mücadele yürüttüklerini belirtti.
"Ülkemize husumeti, politikalarının merkezine yerleştiren güçlere ve onlardan cesaret alan terör örgütlerine karşı kararlı bir duruş sergiliyoruz." diyen Erdoğan, bugüne kadar yaptıkları fedakarlıkların boşa gitmemesi ve elde edilen kazanımlardan geriye gidiş olmaması için çalıştıklarını, bununla kalmayıp yeni kazanımlar için yeni adımlar atmanın hazırlıklarını yürüttüklerini anlattı.
"BU MÜCADELENİN LOKOMOTİFİ ELBETTE CUMHUR İTTİFAKI'DIR"
Küresel, siyasi ve ekonomik dengeler sarsılırken, Türkiye'nin gelecek dönemde kendine güçlü bir yer edinmesini sağlamayı hedeflediklerini aktaran Erdoğan, "Bu mücadelenin lokomotifi elbette Cumhur İttifakı'dır." dedi.
Böyle tarihi bir mücadeleye ülkedeki tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve her kesimin destek vermesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ama maalesef ülkemizde siyasi hırsları ve ideolojik saplantıları kendi vatanlarına ve halklarına olan sorumluluklarının önüne geçmiş bir kesim vardır. Bunların öncüsü ve sözcüsü de CHP'dir. Büyük bir üzüntüyle ifade etmek isterim ki CHP, 7/24 açık bir yalan partisine, başındaki zat da 7/24 yalan söyleyen bir adamcağıza dönüşmüştür. Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara baktığınız zaman, hala terör örgütlerinin birer temsilcisi olanları 'bu ülkenin evlatları' veya 'kendisinin de arkadaşları' olarak tanımlıyor. Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz, ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Zira siz öğrenci misiniz, siz talebe misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz? Bu ülke, teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak buna da asla fırsat vermeyeceğiz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. Onun için de gereği neyse bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Artık bu ülke Taksim'deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır. Bay Kemal, sen eğer bu yolda devam edeceksen buyur devam et, terörist arkadaşlarınla yola devam edeceksen buyur o yola devam et ama biz, teröristlerle beraber olmadık olmayacağız."
"CHP'DEN BİZİM BEKLENTİMİZ YOK"
Erdoğan, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te teröristlere nasıl oraları mezar edip, nasıl inlerine girdilerse bundan sonra da her yerde aynı şekilde buna devam edeceklerinin altını çizerek, "LGBT, yok böyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedir. Kardeşlerim, bizim bu yapıdan beklentimiz, elbette her konuda yanımızda yer alması değildir. Hatta bizim yanımızda hiç yer almasa da olur. CHP'den bizim beklentimiz yok. Bizim bunlardan beklentimiz, ülkemizin ve milletimizin ortak menfaatleri, sıkıntıları, sevinçleri bu hususta asgari düzeyde de olsa bir anlayış birliği sergilemeleridir." değerlendirmesini yaptı.
"Gölge etmeseler yeter, ona bile razıyız." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye, terörle mücadele ederken, terör örgütlerinin ve teröristlerin yanında yer almasalar yeter. Önce kendi içlerinde tecavüz, taciz, bütün bu adiliklerden arındırılmış bir siyasi parti olsunlar yeter. Türkiye sınırlarını güvenli hale getirmenin kavgasını verirken emperyalistlerin tetikçiliğine soyunmasalar yeter. Türkiye, Doğu Akdeniz'de haklarını korurken karşımızdakilerin tezleri ile ortaya çıkmasalar yeter. Türkiye, Avrupa Birliği'nden Amerika'ya kadar, nice gücün haksız ithamlarına maruz kalırken onların değirmenlerine su taşımasalar yeter. Türkiye salgınla mücadele ederken milletimizin moralini bozmaya, yürütülen faaliyetleri sabote etmeye çalışmasalar yeter. Türkiye, küresel ekonomik krizin etkileriyle boğuşurken yalanlarla ortalığı bulandırmasalar yeter. Yine söylüyorum kendi partilerinde taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık ayyuka çıkmışken başkalarına çamur atmak yerine, önce kendilerini temizleseler yeter. Yalanı gür sesle ve kendinden emin bir edayla söyleyince herkesi inandırabileceğini sanan bu sıkıntılı zihniyeti milletimizin takdirine havale ediyoruz."
Önceki günkü Kabine Toplantısı'nın ardından diğer pek çok hususla birlikte ekonomiyle ilgili de kapsamlı değerlendirmeler yaptığını, rakamlar verdiğini anımsatan Erdoğan, hem bugüne kadar yaptıklarını hem de bundan sonra yapacaklarını milletle paylaştıklarını belirtti.
"Dün CHP'nin başındaki zat çıktı, yine tamamı yalan, tamamı yanlış, saptırma olan ithamlarla bu hakikatleri gölgelemeye çalıştı." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halbuki kendisinin bu hezeyanları ortaya saçtığı saatlerde, ocak ayı ihracatımızın 15 milyar doları aşarak tüm zamanların rekorunu kırdığının müjdesi milletimize paylaşılıyordu. Çiftçilerimize destek ödemesi yapılmadığını söyleyen bu zat, geçen yıl yapılan 22 milyar liralık destek ödemelerini, bu yıl yapılacak 24 milyar liralık destek ödemelerini yok sayıyor. Kulağı var ama duymuyor, gözü var ama görmüyor. Zira bu zatın, bu adamcağızın kalbi mühürlenmiş. Bu zat, Türkiye'nin dünyanın en büyük gıda ihracatçılarından biri olarak yurt dışından aldığı buğdayı ve diğer ürünleri işleyip küresel düzeyde sattığını görmek istemiyor. Ülkemizin tarımsal üretiminin kendi ihtiyacını karşılamaya yettiğini kavramakta zorlanan bu zat, geçen yıl bitkisel üretimimizin 124 milyon tonla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını bilmiyor."
Erdoğan, çiftçiye ekmesi, biçmesi, üretmesi için her türlü desteği verdiklerini, bundan sonra da daha fazlasıyla vereceklerini, görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, söylemeyen dillere diyecek sözlerinin olmadığını söyledi.
"Arkadaşlarımız bu zatın iddialarının her birine tek tek cevaplarını vermişlerdir, vereceklerdir." diyen Erdoğan, milletin sağlıktan sanayiye, tarımdan eğitime kadar her alanda neler yaptıklarını, hangi yatırımları gerçekleştirdiklerini, hangi hizmetleri verdiklerini bizzat yaşayarak gördüğünü vurguladı.
"ATEŞİ SUYLA, YALANI DA HAKİKATLE SÖNDÜREBİLİRİZ"
Kendilerini anlatmadıkları her yerde yalan ve iftira furyasının alıp başını gittiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sizlerden, son 18 yılda ülkemize kazandırdığımız her eseri, milletimize getirdiğimiz her hizmeti bıkmadan, usanmadan farklı yönleriyle sürekli anlatmanızı istiyorum. Ateşi suyla, yalanı da hakikatle söndürebiliriz. Seçim gününe kadar hep birlikte sahada adım atmadık tek karış yer, elini sıkmadık, hatırını sormadık, gönlünü kazanmadık tek bir vatandaşımızı bırakmayana kadar çalışacak, koşturacağız. Bu konuda il başkanlarımızdan mahalle ve köy temsilcilerimize, sandık müşahitlerimize kadar, teşkilatlarımızın tüm mensuplarına önemli görevler düşüyor. Sizlere güveniyor ve bizi mahcup etmeyeceğinize inanıyorum."
YENİ ANAYASA
Önceki gün hukuk ekonomi reformlarıyla ilgili hazırlıklar konusunda milleti bilgilendirirken aynı zamanda yeni sivil bir anayasa ihtiyacını
tartışmanın da vaktinin geldiğini söylediklerini anımsatan Erdoğan, "Bu anayasa, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız tarihi atılımların üzerinde inşa edilecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Değiştirile değiştirile iç bütünlüğünü ve tutarlılığını kaybeden mevcut anayasayı bir kenara bırakıp yeni sivil bir anayasa üzerinde çalışmak, Türkiye'nin önünde 2053'e kadar uzanacak engin ufuklar açacaktır. Yeni anayasa çalışmasına hiç şüphesiz Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla öncülük edeceğiz. Sayın Bahçeli'nin dün bu konuda yaptığı olumlu açıklamaları ve çizdiği çerçeveyi memnuniyetle karşıladık. Elbette böylesine kapsamlı bir çalışma, ülkedeki tüm kesimlerin içinde yer almasıyla anlamlı hale gelecektir. Süreci sabote etmek yerine, olumlu katkıda bulunmak isteyen tüm grupları, herkesi yeni anayasa çalışmalarının içinde görmek istiyoruz. Bunu da tüm samimiyetimle söylüyorum. Yeni anayasa sürecinin dünyanın ve bölgenin son yıllarda geçirdiği büyük değişimlerin ülkemizin önünde açtığı fırsatların değerlendirilmesini kolaylaştıracak bir yönü olacağına da inanıyorum."
"BİZE 1 ADIM GELENE 5 ADIM, 10 ADIM GİTMEKTE TEREDDÜT ETMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin tarihi boyunca hep değişimlerin gerisinden gitmek yerine değişimlerin önünü açan, değişime öncülük eden bir anlayışla hareket ettiğini dile getirdi.
Bugün de aynı şekilde yollarına devam ettiklerini, siyaseti polemik tuzağı olmaktan çıkartıp hizmet yarışı haline dönüştürmekte, ahlaki ve ilkeli temelini güçlendirmekte kararlı olduklarını anlatan Erdoğan, bunun için iktidar kadar muhalefete de sorumluluk düştüğünün hatırdan çıkarılmaması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar terör örgütlerinin vesayetindeki partilerin gölgesinde kalan bir ana muhalefetin bu sorumluluğu yerine getirebilmesinin zor olduğunu gördük. Hiç değilse bundan sonra karşımızda gerçekten Türkiye'nin partisi gibi davranan, yerli ve milli olabilmeyi başaran, sorunun değil, çözümün parçası olan bir ana muhalefet görebilmeyi umut ediyoruz. Demokrasilerde muhalefetin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan bir parti olarak böyle bir gelişmeden ancak mutluluk duyarız. Bunun bizim değil, milletimizin talebi olduğunu da özellikle belirtmek isteriz. Yapılan reformların, demokratik ve ekonomik kalkınmamızın çarpan etkisi haline dönüşmesini, ülkemizin elde ettiği kazanımların sürekli ileriye taşınmasını da ancak bu şekilde sağlayabiliriz. AK Parti olarak bu doğrultuda bize 1 adım gelene 5 adım, 10 adım gitmekte, büyük ve güçlü Türkiye hedefi ne gerekiyorsa yapmakta asla tereddüt etmeyiz. Cumhur İttifakı ile ülkemizin yakaladığı büyük fırsatı tarihi bir zafere dönüştürme mücadelemizde yanımızda yer alacak herkese yüreğimiz de kollarımız da kapımız da açıktır."
KONGRELERDEN NOTLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından "Rabia" işareti yaparak, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dedi. Erdoğan'ın sözlerini, canlı olarak bağlandığı kongredekiler de tekrarladı.
Kongrelerde söz alan il yönetimlerinden isimler de Erdoğan'a "sevgi ve selamlarını" iletti. AK Parti kongrelerine, eski il yöneticileri ile MHP'den temsilciler de katıldı.
Bilecik Kongresinde söz alan İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Karadayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı selamlayarak, "Bilecik gençliği Ayasofya gençliğidir, Bilecik gençliği Mescid-i Aksa gençliğidir, Bilecik gençliği olarak 2023 hedeflerinde sizin arkanızda alnı ak, başı dik yürümeye, koşmaya devam edeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Bizim gençlerimiz polisine saldıran değil, bizim gençlerimiz kendisine gelenlerin kendisinde hayat bulduğu bir gençliktir. Boğaziçi Üniversitesi'nde olduğu gibi LGBT'ci, şucu, bucu değil, polisine saldıran değil, tam aksine tüm polisiyle beraber el ele, dimdik yoluna devam eden bir gençlik. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum." karşılığını verdi.