Güncelleme Tarihi:
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Bursalılarla beraber olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Erdoğan, toplantıya teşrifleri için tüm katılımcılara teşekkür ederken, "31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı'na ve adaylarımıza verdikleri güçlü destek için tüm Bursalı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Büyükşehir belediyesinde yüzde 49,6, belediye meclisinde de yüzde 49 oy oranı ile Bursa'nın tercihini bir kez daha AK Parti'den yana kullandığını söyleyen Erdoğan, bu başarıda seçim dönemi boyunca gece gündüz demeden çalışan, ülkesi, milleti ve şehri için koşturan Bursa il teşkilatının büyük emeği olduğunu ifade etti.
Erdoğan, tüm teşkilat mensuplarına teşekkürlerini ileterek, "Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı olarak beraber hareket ettiğimiz MHP'li kardeşlerime de başta Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere gayretleri için şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerinde elde ettiği kesin ve tartışmasız zaferle Türkiye'nin üstündeki kara bulutları dağıtmış, ülkemizin önünde yeni bir yol, yepyeni bir ufuk açmıştır. Türkiye'ye yönelik kaos ve kargaşa senaryoları bir kez daha akamete uğratılmış, Türk demokrasisi 31 Mart seçimlerinden güçlenerek çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"ÜZERİMİZE DÜŞENLERİ MUHAKKAK YERİNE GETİRECEĞİZ"
Önlerinde belediyelerde 5 yıllık, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis'te de 4 yıllık seçimsiz bir dönem bulunduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu 4-5 yıllık dönemin partimiz ve ülkemiz açısından taşıdığı kritik önemin farkındayız. AK Parti'nin Türk siyasetinin gelecek asrına damga vurabilmesi, milletin 24 Haziran ve 31 Mart seçimleriyle önünü açtığı fırsat penceresini kullanmasına bağlıdır. İnşallah önümüzdeki seçimsiz dönemi ülkemizde güçlenmenin, AK Parti'de ise yenilenme ve birleşmenin vesilesi haline getirmek istiyoruz. Atacağımız adımlarla AK Parti'nin geleceğini şekillendirmenin yanında bizden öncekilerden emanet aldığımız bu kutlu davayı 2053 ve 2071'e taşıyacak beşeri ve kurumsal omurgayı da hep beraber inşa edeceğiz. Milletin sandıkta verdiği mesajları en doğru şekilde okuyarak en alttan en tepeye kadar üzerimize düşenleri muhakkak yerine getireceğiz."
Erdoğan, AK Parti'nin milletin maziden atiye giden şanlı yolculuğunun altın halkalarından biri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Bu hareketin hamurunda Şeyh Edebali'nin duası, Fatih'in ufku, Yavuz'un cesareti, Sultan Abdülhamid'in dehası, Mustafa Kemal'in kararlılığı, 104 sene önce Çanakkale'ye koşan Kınalı Hasanların kahramanlığı vardır. Bu harekette şehit Başbakan Menderes'in, Hasan Polatkan'ın, Fatin Rüştü Zorlu'nun, merhum Özal'ın, merhum Erbakan hocamızın, merhum Türkeş'in ve diğer büyüklerimizin hakkı, emeği, fedakarlığı vardır. Bu davayı bugünlere üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın sabrı, azgın azınlığın her türlü provokasyonuna rağmen meşru zeminden ayrılmayan Anadolu insanın irfanı taşımıştır. Başardığımız her şeyi önce Allah'ın yardımına, sonra davamıza olan bağlılığımıza ve elbette bu kutlu yolda yaptığımız özverilere borçluyuz."
"YENİ REFORMLARA İMZA ATACAĞIZ"
"Sıfatımız ne olursa olsun hepimiz öncelikle bu davanın bir neferiyiz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hiçbirimizin hesabi davranma, aklı ve vicdanı yerine nefsinin sesine kulak verme lüksü yoktur. Kalbinde millete, memlekete hizmet sevdası olan herkese, ne kadar aykırı olursa olsun her fikre AK Parti'nin kapıları daima açıktır. Biz pazara kadar değil mezara kadar diyerek çıktığımız bu kutlu yolda azimle, kararlılıkla yürüyeceğiz. Ne köklerimizden kopacağız ne de gözlerimizi bir an olsun ufuktan ayıracağız. 94 ruhu ile çalışacak 2071 vizyonu projelerimize yön vereceğiz. Aynı şekilde bu süreçte ülkemizin bekasını, milletimizin istikbalini ilgilendiren konularda MHP ile güç birliği yapmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde olduğu gibi Türk demokrasisini güçlendirecek yeni reformlara Cumhur İttifakı olarak imza atacağız."
Bursa'nın tarihiyle, kültürüyle, muhteşem mimari eserleri ve tabii güzellikleriyle Türkiye'nin vizyon şehirlerinin başında geldiğini söyleyen Erdoğan, "Bunun yanında Bursa, gönül coğrafyamızın çok farklı köşelerinden gelen kardeşlerimize de yüzyıllardır ev sahipliği yapıyor. Medeniyet şehri olmasının yanı sıra bir hoşgörü şehri de olan Bursa'ya hizmet etmek ecdadın emanetine ve bizi biz yapan kadim değerlere sahip çıkmak demektir." ifadelerini kullandı.
Kendilerinin de bu anlayışla göreve geldiklerinden itibaren Bursa'ya ve Bursalılar'a layıkıyla hizmet etmenin mücadelesini verdiklerini belirten Erdoğan, "Bir taraftan çok evvel yapılması gereken ancak vizyonsuzluk, imkansızlık sebebiyle ortaya çıkan eksikleri gideriyor, diğer taraftan da önümüzdeki çeyrek asra, hatta bir asra damga vuracak projeleri devreye alıyoruz." şeklinde konuştu.
"FAİZLERİN DÜŞMESİYLE BERABER ENFLASYONDAKİ GERİLEME DE SÜRECEK"
Erdoğan, "Faizler düşüyor. Faizlerin düşmesiyle beraber enflasyondaki gerileme de sürecek. Piyasadaki canlanma yeniden ivme kazanacaktır." şeklinde konuştu.
"Sağda solda bazı duyduğunuz çatlak seslere asla kulak vermeyin." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Biz emin adımlarla yolumuzda devam ediyoruz." diyerek, şöyle devam etti:
"Biz sabredersek, çalışırsak, üretirsek, dik durursak, hepsinden önemlisi sürekli 'öldük, bittik' diyerek millete karamsarlık aşılamaya kalkan felaket tellallarına kulak asmazsak, Allah'ın izniyle yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacaktır."
YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI
Bursa'yı ulaşım ve sağlıkta bir üst lige taşıyacak iki muazzam projenin resmi açılışlarını gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, bunlardan birinin 426 kilometre uzunluğundaki İstanbul, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir otoyolu olduğunu söyledi.
Erdoğan, 2010'da başladıkları ve şimdiye kadar Osmangazi Köprüsü gibi pek çok önemli kısmını devreye aldıkları otoyolun kalan 192 kilometresini de bugün hizmete sunduklarını belirtti.
Böylece daha önce 8,5 saati bulan İstanbul-İzmir arasındaki yolculuğu 100 kilometre kısaltmak suretiyle 3,5 saate indirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Kamu-özel iş birliğiyle gerçekleştirilen bu devasa projenin yatırım tutarı 11 milyar dolardır. Projenin inşa sürecinde devletin kasasından tek kuruş çıkmamıştır. Bay Kemal, bir daha hatırlatayım 11 milyar dolardır ve devletin kasasından da bir kuruş çıkmamıştır. Nasıl yapıldığını soruyorsan onu da söyleyeyim, buna 'yap-işlet-devret modeli' denir. Bu modelle bunu yaptık." diye konuştu.
Bursa'ya kazandırdıkları bir başka eserin de 1355 yataklı Bursa Şehir Hastanesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, buranın, içerisinde 6 ihtisas hastanesi bulunan, muhteşem bir sağlık külliyesi olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, en son teknolojik imkanlarla tasarlanan ve inşa edilen şehir hastanesinin 745 bin metrekarelik açık, 475 bin metrekarelik kapalı alanı, 3 bin 190 araçlık otoparkı ve diğer özellikleriyle Bursa'da sağlık hizmetlerinde yeni bir dönemin başlangıcı olacağını söyledi.
Her iki eserin de hayırlı uğurlu olması temennisinde bulunan Erdoğan, eserlerin ülkeye kazandırılmasında emeği geçenlere tebriklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ağustos'ta AK Parti'nin 18. kuruluş yıl dönümünü kutlayacaklarını aktararak, "AK Parti olarak 17 senesi iktidarda olmak
üzere tam 18 yıldır şanla şerefle milletimize hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz. Bizlere bu onuru bahşettiği için Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır. 17 yılı bulan iktidarımız döneminde Türkiye ile beraber gözünü ve gönlünü ülkemize yöneltmiş yüz milyonlarca kardeşimizin umudu olduk." ifadelerini kullandı.
Yola çıkarken "Biz dertli bir partiyiz." diyerek, insanların derdiyle dertlenmeyi, sorunlarına, sıkıntılarına, beklentilerine çözüm olmayı vadettiklerini anımsatan Erdoğan, "Hamdolsun bu 17 yılın her bir saatini, her bir dakikasını, her bir anını milletimize hizmet aşkıyla, hizmet sevdasıyla geçirdik. Geride bıraktığımız dönemde kimi eksiklerimize rağmen ülkemizin ve milletimizin hemen her meselesine çözümler üretmeye çalıştık." dedi.
"VESAYETİ GERİLETTİK, DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRDİK"
Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin tamamında bütün yapılanların çok üzerinde eserleri, 17 yıllık bir zaman dilimine sığdırdıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"İç ve dış politikada ezberleri bozduk, yenilikçi adımlar attık. Vesayeti gerilettik, demokrasimizi güçlendirdik. Milli iradenin önündeki engelleri tek tek kaldırdık. Hukuk ve adalette Türk siyasi hayatının en büyük, en köklü reformlarına imza attık. 367 garabetinden, partimize yönelik kapatma girişimine ve 27 Nisan bildirgesine kadar önümüze çıkartılan tüm engelleri, demokrasi ve hukuk çerçevesinde sabırla, soğukkanlılıkla, metanetle aşmayı başardık. Hiçbir zaman milletimizin yüzünü yere eğdirmedik. Hiçbir zaman milletimizin onurunun çiğnenmesine müsamaha göstermedik, aksine her platform ve her zeminde Türkiye'nin başını dik tuttuk. Ülkemizin vatandaşlarına sunduğu hizmetlerin kalitesini artırmanın yanı sıra istisnasız her bir insanımızın bu hizmetlerden eşit derecede yararlanmasını sağladık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Para Fonu (IMF) kapılarında birkaç milyar dolar için el açan, ekonomisi zayıf, ticareti düşük, sanayisi dışa bağımlı bir ülkeyi, kısa zamanda bölgesinin üretim üssüne dönüştürdüklerini aktararak, Mayıs 2013'te 23,5 milyar dolarlık IMF borcunu sıfırladıklarını ve IMF'nin Türkiye'den borç ister hale geldiğini söyledi.
Tüm kurum ve kurallarıyla demokrasiyi ve ekonominin çarklarını işler hale getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'yi satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi konumuna yükselttik. Eğitim, sağlık, ulaştırma, savunma, turizm, ihracat gibi birçok alanda Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını kırmak yine bize nasip oldu." diye konuştu.
Erdoğan, önceki gün açıklanan dış ticaret rakamlarının, her türlü saldırıya rağmen Türk ekonomisinin gücünü, sağlamlığını ve dinamizmini ortaya koyduğunu ifade etti.
İhracat rakamlarının ekonominin temmuzda da süratle toparlanmaya devam ettiğini bir kez daha gösterdiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Temmuz ayında ihracatımız yüzde 8,32 artışla 15 milyar 958 milyon dolara ulaştı. İthalatımız ise yüzde 7,98 azalışla 19 milyar 288 milyon dolara geriledi. Geçen sene ilk 7 ayda yüzde 67,7 olan ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı, bu sene yüzde 85,8'e çıktı. Dış ticaret fazlası veren ülke hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk."
"BU SENE TURİZMDE DE REKORA KOŞUYORUZ"
Küresel ticaretteki sıkıntılı atmosfere, Çin ile ABD arasında devam eden ticaret savaşlarına rağmen Türkiye'yi ülke tarihinin en yüksek temmuz ayı ihracat rakamına ulaştıklarını da aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ocak-temmuz arası 7 aylık dönemde toplam 104,2 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayarak, yine bir rekor kırdık. Sadece ihracatta değil inşallah bu sene turizmde de rekora koşuyoruz. Şu anda 50 milyon turisti aşar duruma geldik. Rusya, Avrupa ve Orta Doğu'dan gelenler başta olmak üzere turizmde çok ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Daha önce varlık gösteremediğimiz Çin Halk Cumhuriyeti ve Latin Amerika gibi bölgelerden ülkemize gelen turistlerin sayısı giderek artıyor. Türkiye'yi tökezletme senaryoları boşa çıktıkça inşallah hem ihracatta hem turizmde hem de diğer alanlarda başarı çıtamız da yükselecektir.
Faizler düşüyor. Faizlerin düşmesiyle beraber enflasyondaki gerileme de sürecek, piyasadaki canlanma yeniden ivme kazanacaktır. Biz sabredersek, çalışırsak, üretirsek, dik durursak, hepsinden önemlisi sürekli 'öldük, bittik' diyerek, millete karamsarlık aşılamaya kalkan felaket tellallarına kulak asmazsak, Allah'ın izniyle yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacaktır."
Erdoğan, Türkiye'nin tarihinden, kültüründen, köklü devlet geleneğinden aldığı birikimle hedefleri ve hayalleri istikametinde kararlılıkla yürüdüğüne dikkati çekti.
"BİZİM ARTIK KÜÇÜK MESELELERLE KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK"
Türkiye'nin bu kutlu ilerleyişini durdurmaya, bunu engellemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Sağda solda bazı duyduğunuz çatlak seslere asla kulak vermeyin, biz emin adımlarla yolumuzda devam ediyoruz. Bizim artık küçük meselelerle gündemi işgal eden sanal sorunlarla kaybedecek vaktimiz yok." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, milletin kendilerinden eser, hizmet ve dertlerine çözüm bulunmasını beklediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bizim son 17 yılda elde ettiğimiz başarıların gerisinde kendi gündemimize odaklanmamız, kendi önceliklerimiz doğrultusunda hareket etmemiz var. Bu süreçte muhalefetin sığ gündemiyle değil, daima milletin gündemiyle, milletin dertleriyle ilgilendik. Sizlerden ve tüm gönüllü kuruluşlarımızdan Türk demokrasisine ve bizi biz yapan kadim değerlere sahip çıkmayı sürdürmenizi istiyorum. Birileri görmese de birileri istemese de haz etmese de biz büyük Türkiye hayalini gerçeğe dönüştürmek için çalışmaya devam edeceğiz. Gayret bizden tevfik Allah'tan, destek ve hayır duası sizden."
Erdoğan, toplantıya katılanlara şükranlarını sunarak, Kurban Bayramı'nı tebrik etti.