Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Adını tam kesinleştirmedik ama Çamlıca Cami, yine tamamlanmakta olan meydan ve sahil düzenlemeleri bunlarda sadece bir kaçıdır. Üsküdar Metro hattının açılışını gerçekleştirmiştik. Daha devamım var. Çünkü biz de laf yok icraat var. İnsansız hava araçları yaptığımız gibi insansız metroyu da gerçekleştirdik. Çeyrek asırdan fazladır, Üsküdar da oturan kardeşiniz olarak bu ilçenin gönlümdeki yerinin ayrı olması da tabidir. Bu sebeple Üsküdar’da her gelişmeyi çok daha yakından takip ediyorum. Resmi olarak 15 milyonu aşkın fiilen muhtemelen çok daha fazla nufüsüyla en büyük ilimiz olan İstanbul diğer tanımıyla Türkiye’nin bir özetidir. İstanbul’da demografik olarak Türkiye’nin her şehrinin temsilcisini bulabilirsiniz.
Bu milletin bize verdiği görev bir lütuf değil bu bizim görevimiz onu yerine getiriyoruz. İstanbul Nakkaştepe millet bahçesi 50 bin metrekarelik alanıyla İstanbul’un en gözde mekanlarından olmaya aday. Hep konuşurduk, işte İngiltere’ye gidenler gelenler Central Park var, ABD’de şu var bu var… İşte bizde Nakkaştepe var.
Ömrümüz oldukça Üsküdar hep gönül tahtımızın baş köşesinde yer alacaktır. Milletimizin tercihini 31 Mart yerel seçimlerinde de bir kez daha AK Parti’den yana kullanacağına eminim. Ben İstanbul sevdalısıyım.
Türkiye'de ordumuz ve emniyetimiz dahil olmak üzere; kamuda ve özel sektörde hanımefendilerin istihdamında başı açık başı örtülü ayrımını kaldırdık. Öyle mi? Bugün artık ülkemizde tüm kurumlarda hanım kardeşlerimiz kendi tercihlerine göre nasıl istiyorlarsa öyle giyinirler. Senin başın niye açık? Niye kapalı? Böyle bir şeyi sormaya kimsenin hakkı yok.
Ama bir anda bakıyorsunuz, bir savcı çıkmış. Ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin ama her şey yasalarla bir yere oturmuşken, anayasada kanunlarda her şey bir yere oturmuşken, sana ne oluyor da aykırı bir şekilde bu uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun? Çünkü bunlar eski Türkiye'den kalma ürünler.
Neyse ki Danıştay'ın ilgili dairesi bu girişimi boşa çıkardı. Bu tartışmayı yeniden açmanın kime ne faydası var?
"BELLİ SAATLER DIŞINDA SOKAKTA DOLAŞMAYACAK"
Bizimle derdi olanlara sesleniyorum. Ülke ile ve milletle uğraşmayı bırakın. İşte önümüzde seçimler var çıkın meydana derdiniz neyse anlatın millete. Bundan böyle seçim kampanyasında artık gürültü ve görüntü kirliliğini de biz kaldırıyoruz. Parti olarak biz bunu uygulamayacağız. Ve belli saatler dışında otobüsler sokakta dolaşmayacak. Otobüsler bağırıp çağırmayacaklar. Bizimkileri söylüyorum tabi. Artık bu işin nasıl yapacağını herkesin görmesi lazım. Televizyonlara çık anlat ne anlatacaksan.
Biz gönüller yapmaya geldik. İnşallah 31 Mart gününe kadar gece gündüz gönüller yapmaya var mıyız. Bu eski Türkiye artıklarına ve atıklarına hadlerini bildirmeye hazır mıyız? 31 Mart’ta herkesi sandık başına bekliyoruz.
SARI YELEKLİLER YORUMU...
Fransa'daki olayları endişeyle takip ediyoruz. Biz, hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız.. Ülkemizin sokaklarını ve caddelerini ateşe boğmaya kalkanlara sessiz olanlar işte görüyorsunuz şimdi ne durumda. Bizim polisimizle alay edenler bizim polisimizin zulüm ettiğini söyleyenler bakın şimdi kendi polisleri neler yapıyor. Umarım Paris sokaklarının duvarlarında da 'zulüm 1789’da başladı' yazıları da görmeyiz. Bağdat caddesinin sokaklarında zulüm 1453’te başladı yazıyorlardı. O vicdansızlar bunları yazdı duvarlara…
Ortaya çıkan manzara göstermektedir ki Avrupa demokrasi dersinden de insan hakları dersinden de özgürlükler dersinden de sınıfta kalmıştır.
Siyasi popülizm uğruna mülteci karşıtlığını ve İslam düşmanlığını tahrik edenler kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir. Üzerinde çok titredikleri güvenlik ve refah duvarları, mülteciler veya Müslümanlar tarafından değil bizzat kendi vatandaşlarınca sarsılmaya başlamıştır.