Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Oda ve Borsa Başkanları İle İstişare Toplantısı'nda konuşuyor. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları:
Başka ülkelerin de süt liman olduğunu söyleyemeyiz. Başka ülkelerin de yaşadığı bir takım sıkıntılar var. Biz neredeyse diğer devletlerin tamamının yaşadığı sıkıntıyı tek başına yaşamak zorunda kalıyoruz.
Aslında darbelerle darbe girişimleriyle ihanetlerle ilk kez karşılaşmıyoruz. Bir yana terörle mücadele ederken Fetullahçı darbe girişimini de püskürttük. Bunu milletimizle beraber yaptık.
Bu coğrafyanın 1000 yıl önce vatanımız olarak belirlediğimizden beri kesintisiz bir mücadele içindeyiz. Bu mücadeleyi bırakırsak hem vatansız hem de devletsiz kalırız. 15 Temmuz bu milleti vatansız devletsiz bırakma girişimdir.
'SAPKIN BİR ÖRGÜTLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Onlar sözüm ona kendilerini dünya vatandaşı sanıyorlar. Örgütlendikleri 160 ülkenin tamamının vatan kabul edip eninde sonunda oraları da ele geçireceklerini söyleyip özgüven sergilemeye çalışıyorlar.
ABD’yi de ele geçirecekler ha… Öyle söylüyorlar. Hava bu. Bu bakımdan sadece itikadi olarak değil milli olarak da sapkın bir örgütle karşı karşıyayız.
Dün gece TOBB’un hastanesinde 19 gündür yaralı olan ve dün gece şahadet şerbeti içen Oğuzhan kardeşimin ailesini ziyaret edeyim dedik. 23 yaşında 1,95 boyunda bir fidan. Şahadetle bir başka güzelleşmiş.
'İNDİM, CEMALİNİ SEYRETTİM'
Morgda şöyle bir cemalini göreyim dedim. İndim şöyle bir cemalini seyrettim. Sol gözünden bir şarapnel parçasıyla beyni parçalanıyor ve şahadet şerbetini içip Hakk'a yürüyor.
Erzurum’dan bir gencimiz dalyan gibi maşallah. Ve babanın, dedelerinin hiçbirinde gözyaşı yok. Hala bize nasihat ediyorlar. Bir evladı kalmış, Kadiri. O da bu yola adanmıştır diyor.
Emekli bir ailenin evladıydı. Yarın defnedecekler. Rabbim peygamberimize komşu eylesin. Şu külliyede beş şehidimiz vardı altıncısı da Oğuzhan oldu.
Zerre kadar insanlıktan nasibini almış birisi bombayı gelip de külliyenin önünde elinde bayraktan başka silahı olmayan insanların üzerine yağdırabilir mi?
Meydanı ne FETÖ’ye ne PKK’ya ne DAİŞ’e ihanet şebekelerine bırakmayacağız.
Pazar günü Yenikapı’da cumhurbaşkanlığı olarak miting düzenledik. Bütün milletimiz buna davetli. Onun için de ben başta parlamento başkanımız olmak üzere bunu yanında AK parti, CHP, MHP genel başkanlarına birer davet çıkardım. Çünkü bu milli birliğimizin mesajlarını orsada verelim istedim.
Demokrasi ve şehitler mitingi olduğu için bu anlamlı. Ve oraya Türk bayrağından başka bayrak asla gelmesin istedim.
Yani orada bayrağımız dışında herhangi bir bayrak istemiyoruz. Bu arada hep alışkanlığımızdır KKTC, Azerbaycan bayrakları orada dalgalanabilir. Ondan bir şüphemiz yok.
Sayın Bahçeli’nin bu davete icabeti haberini aldık. Sağolsunlar var olsunlar. Ben aslında sayın Kılıçdaroğlu’nun da orada olmasını istiyorum. Onlar da bir heyetle katılacaklarını açıkladılar.
Öyle zannediyorum ki durumu tekrar gözden geçirir ve Pazar günü Yenikapı’da olma kararını verir. Bu örgütün bir de iş dünyası ayağı var. Belki de en güçlü oldukları alan orası. Bu örgütün iş dünyasındaki bütün kaynaklarını kesmekte kararlıyız. Kimsenin gözünün yaşına bakacak halimiz yok.
Rabbimden af milletimden özür diliyorum dedim. Çünkü burada hata yapmışız. Olaya biz tabi samimiyetle baktık ama ne yazık ki karşımızdakilerden bunu görmedik. Bundan sojra biz bu adımları atmazsak şehitlerimize gazilerimize milletimize. hesap veremeyiz.
FETÖ’ye verilen her kuruş bu millete sıkılmak üzere namlıya verilmiş bir mermidir. O kurşunu finanse edeni asla affetmeyeceğiz.
“BE DANGALAK, BE ŞARLATAN…”
Şimdi çıkıyorlar utanmadan sıkılmadan, isminin önünde bir de ünvanı var, “o bize şah damarından daha yakındır” diyor. Be dangalak, be şarlatan Allah ayetinde ne diyor, “ben size şah damarınızdan daha yakınım' diyor. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah’tır. Dün söylemeyi unuttum o da şu, sözde kitaplar yazıyormuş artık ne tür intihaller yapıldığını bilemem ama çok intihaller olduğu belli. Diyanet başkanımıza söyledim bunun sözde eserlerini din işleri yüksek kuruluna verin de bir incelensin.
“FETÖ’NÜN GÜNAH GALERİSİ” KİTABI
Ve bu kitapların içinde birçok bizim dinimizle bağdaşmayan ifadeler var. Ve ondan sonra da “FETÖ’nün günah galerisi” diye bir kitabı siz yayınlayın.Bunun en ideali din işleri yüksek kuruşlunun bunu yapmasıdır.İş adamlarından bir ricam var içinizde veya çevrenizde bu gafletten uyanamayan varsa onları derhal adalete teslim edin. Bu, yakınınız da olabilir.
"ZİLLERİ ELLERİNDE KALDI"
Darbe girişimi sonrasında ekonomimiz kısa bir dalgalanma sonrasında yolunda ilerlemeye devam ediyor. Batı çok farklı şeyler bekliyordu. Zil takıp oynayacaklardı. Zilleri ellerinde kaldı, oturdukları yerde kaldı.
“HAYAT NORMALİN ÜZERİNDE NORMAL”
Eskiden OHAL ilan edilince marketler boşaltılırdı. Şimdi millet meydanlarda sokaklarda. Hayat normalin üzerinde normal. Olumlu istikamette anormal. Hayat devam ediyor.
“KONUT ALIMLARINDA FAİZİ YÜZDE 9’A ÇEKİN”
Diyorum ki konut alımlarında özellikle devlet ve özel sektör bankaları şu faiz oranlarını yıllık şöyle 9’a doğru çekiversinler. Ya kaybetmezsiniz ya. Dur bakalım bir sinyaller geliyor.
Eğer yıllık faiz oranlarının 10’un altında tek haneli rakamlara, sanayicilerimiz içinse rakam vermeyeyim çok daha aşağı çekip sürümden kazanmalarını isteriz. Çünkü hangi banka kendi sermayesiyle çalışıyor. Hepsi milletin parasıyla çalışıyor.
Bizde komisyonlarıyla beraber yüzde 15’e gidiyor faizler olmaz ya bu zulümdür zulüm. Dün Emlak Konut'a sordum nedir durum diye ,”şu anda yoğun bir konut satışımız var” dediler. Demek biraz düşürünce bu indirimlerle konut satışı patladı.
"BİZ DERSİMİZİ İYİ ÇALIŞTIK"
Bir OHAL ilan ettik. Biriler sağdan soldan karşı çıkanlar oluyor. Fransa’da basit bir terör olayı oldu 20 kişi öldü. Bir darbe girişimi değil terör olayı. Önce 3 ay ilan ettiler yetmedi bir 3 ay da sonra 6 ay daha ilan ettiler.Biz şimdi 3 ay OHAL ilan ettik diye bundan rahatsız olanlar oldu. Biz devleti yeniden yapılandırmaya mecburuz. A’dan Z’ye tepeden tırnağa yapılandırmayı gözden geçirmeye mecburuz. 14 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı döneminde edindiğim tecrübeler var. Biz dersimize iyi çalıştık. Birçok bakan arkadaşım ciddi deneyim sahibi oldular. Nerede ne gibi açıklar aksamalar var bunları iyi biliyoruz. Bunların giderilmesi lazım.
Bana hep sizden şikayet gelirdi. Diyelim bir işçiden memnun değilsin kapıya koyuyorsun ihbarı kıdemi veriyorsun gidiyor iş mahkemesine bu defa geri dönüp çok farklı bir ikramiye ödemek zorunda kalıyorsun. Gerek devletin gerek özel sektörün bu anlayıştan kurtulması gerekmez mi? Bir insan çalıştığı kuruma ihanet içindeyse çalışmıyorsa biz bu insanı sırtımızda taşımaya mecbur muyuz? Tekme tokat kapının önüne koyalım demiyorum. İhbarını kıdemini veririsin…
Devletin malı deniz yemeyen domuz böyle bir şey olmaz. Bunlardan devleti arındırmak gerekiyor. Bunu için anayasa değişikliği yapmak gerekiyor. Darbe yasalarıyla bu ülkeyi idare edemeyiz. Sayın başbakanın görüşmelerinde sanıyorum ilk sinyaller olumlu. Yeni anayasası ayrı bir mesele ama biz şu anda oksijen çadırından şu yapıyı çıkaralım.