Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hatay'ın Defne ilçesinde Devlet Hastanesi’nin açılış törenine katıldıktan sonra Gaziantep'e geldi. İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da eşlik etti.
"GAZİANTEP'İ HİÇ YALNIZ BIRAKMADIK"
Bahçeli'nin ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'in gönüllerindeki yerinin her zaman farklı olduğunu dile getirerek, "Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin ardından diğer şehirlerimiz gibi Gaziantep'i de hiç yalnız bırakmadık. En son bir ay önce Nurdağı'nda deprem yaralarını sarmak için yaptığımız köy evlerinin teslim törenine katılmıştık. Dün Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta bugün de Hatay'daydık, şimdi de Gaziantep'deyiz. Gaziantep muhteşemsin. Pazar günü sandıkları patlatıyor muyuz? Bay Bay Kemal'i emekli ediyor musunuz? Gaziantep bunu yapar. Ben Gaziantep'e inanıyorum" dedi.
'650 BİN KONUTLA ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ'
Deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için tüm imkanların seferber edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Bölgede dönüşümlü olarak görevlendirdiğimiz 650 bin personelimiz de her yerde her talebe yetişmenin mücadelesini verdik. Yaşadıkları yerlerden ayrılmak istemeyen yaklaşık 3 milyon kardeşimiz için 905 bini aşkın çadır ve 112 bini aşkın konteyner kurduk. Gerek kendi şehirlerinde gerek diğer şehirlere gidenlere kira ve taşınma yardımları yaptık. Arama kurtarma çalışmaları bitirip enkazları hemen kaldırmaya baktık. Onları ağır hasarlı binalar takip etti. Sadece günü kurtarma değil, uzun vadeli bir yeniden yapılanma için orta hasarlı binalarda kalıcı konut projelerine dahil ettik. Bu kadar kısa sürede dünyada afet enkazlarını kaldırıp şehirlerini yeniden inşaya başlayabilen bir başka ülke örneği yoktur. Depremin ikinci haftasından itibaren kalıcı konutların inşası çalışmalarına başladık. Zemin etüdü ve ihalesi biten yerlerde hemen temeller atıldı. Bayramda teslim ettiğimiz ilk köyleri çalışmalarımızın hızını gösteren bir örnektir. Allah'ın izniyle Ekim-Kasım aylarından itibaren kalıcı konutların teslimine de başlıyoruz. Hedefimiz 319 bini bir yıl içinde bitecek şekilde tüm altyapısı sosyal ve kültürel mekanlarıyla birlikte 650 bin yeni konut yaparak şehirlerimizi süratle ara kaldırmak" diye konuştu.
'ALANDA 100 BİN KİŞİ VAR'
Alanı dolduran kalabalığa teşekkür eden ve resmi rakamlara göre meydanda 100 bin kişi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda sorduk alanda ne kadar insan var diye. Yolda gördüklerimizin dışında alanda 100 bin kişi var. Gaziantep böyle işte. Aylık bir milyar doları aşan ihracatıyla sadece bölgenin değil ülkemizin önde gelen üretim ve istihdam merkezlerinden olan Gaziantep'in bu süreçte en hızlı toparlanan şehir olması da ayrıca sevindiricidir. Çünkü üretim olmadan, ihracat olmadan depremzede kardeşlerimizin yarasını saracak imkanı bulamayız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yatırım, istihdam, üretim, ihracat yolunda attığı her adımda Gaziantep'in yanında olacağız" ifadesini kullandı.
'RAKİBİMİZ CHP GENEL BAŞKANI DEĞİL, ZAFER SARHOŞLUĞU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde rakiplerinin CHP Genel Başkanı olmadığını, zafer sarhoşluğu olduğunu kaydetti. Erdoğan, vatandaşlardan rehavete kapılmamalarını isteyerek şöyle konuştu:
"14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'na verdiğiniz yüzde 60'a yakın oy oranı ve 9 milletvekili desteği için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanlığında bu defa herhalde yüzde 60 değil yüzde 70 inşallah. Türkiye genelinde 27 milyonu aşkın oyla yüzde 49.5 oranına ulaşmamıza rağmen sistem gereği seçim ikinci tura kaldı. Sizlerden 28 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığının ikinci tur seçiminde inşallah tek bir fire bile vermeden sandığa gitmenizi bekliyorum. Bütün dost ahbap yakınlarınızı sandığa götürmeniz lazım. Bizim asıl rakibimiz CHP Genel Başkanı değil, rehavettir, zaferi sarhoşluğudur. Ben bu muhteşem katılımda zaten zafer sarhoşluğu görmüyorum, kararlılık görüyorum, azim görüyorum. İnşallah pazar günü yapılacak seçimde de rehavete kapılmadan zaferi hep beraber kucaklayacağız. Ülkenin ve evlatlarımızın kaderini CHP Genel Başkanı gibi birine teslim etme vebaline hiçbirinizin girmek istemeyeceğine inanıyorum. Bay Bay Kemal talimatı nereden alıyor? Kandil'den alıyor. Biz nereden alıyoruz Allah'tan ve milletimizden alıyoruz."
'15 SEÇİM KAYBETTİ, PAZAR GÜNÜ YENİ BİR KAYIPLA KARŞI KARŞIYA OLACAK'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar 15 seçim kaybettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
"Kendisine 2 milyon 539 bin fark atmamıza rağmen milleti tehdit edercesine masayı yumruklayıp, insanları kandırmaya çalışıyor. Seçim gecesi bizdeki sonuçların aynısı kendi önlerinde olduğu halde sabaha kadar 'öndeyiz' diyerek milleti kandırmaya kalktıklarını unutmadık. Kasetle genel başkan olanın kasetle rakip tehdit edenin seçim gecesi de elbette akıbeti bu alacaktır. CHP Genel Başkanı, bu zat SSK'yı batırmakla affı mümkün olmayan ilk yanlışını yapmıştır. Bu zat 15 seçim kaybetti. Pazar günü de yeni bir kayıpla karşı karşıya olacak. Kim bilir belki de 28 Mayıs'tan sonra en büyük iyiliği önüne yeni bir fırsat çıkararak CHP'ye yapmış olacağız. Biz artık sadece CHP genel başkanıyla yarıştığımız için tek muhatabımız o. Seçim sonrası bizi en çok yaralayan husus nedir derseniz bunun cevabı CHP tarafının sandıktaki kaybının hıncını depremzede vatandaşlarımızdan çıkarmaya çalışmasıdır. Deprem bölgesine bir daha bir şey göndermeyeceklerini söylüyorlar. Bay Bay Kemal gerek yok, size ihtiyacımız yok. AFAD, Kızılay, belediyelerimizle şu ana kadar nasıl yaptıysak, bundan sonra da deprem bölgelerinin ihtiyacını biz karşılarız. Bunlar terör örgütleriyle kol kola girdikleri yetmedi, şimdi de gözlerini depremzede vatandaşlarımıza gittiler. Depremzedelerin bize deprem bölgesi şehitlerimizle ilgili öyle şeyler söylüyorlar ki dünyanın her yerinde bu ifadeler nefret suçu kapsamına girer, Depremzede kardeşlerimiz her şeyin farkında. Biz hiçbir depremzede vatandaşımızı muhannete muhtaç etmeyeceğiz. Kaldığı yerden çıkarılanlar olduysa hemen bulundukları yerin valiliğine başvursun. Hatay'da çadırların suyunu kestiler. Valiliğe söyledim su açılana kadar bölgeden ayrılmadım, hemen suyu bağladılar. Aramızdaki fark bu. Zaten vatandaşlarımız sağ olsunlar başlarına kakılan yardımları götürüp iade etmişler. Rabbim kimseyi bunlara muhtaç etmesin. Rabbim kimseyi bunların eline düşürmesin. Biz bize yeteriz."
'AİLENİN KUTSİYETİNE İNANAN MİLLETİZ'
Ailenin kutsiyetine inanan bir millet olunduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Önemli bir şey daha söyleyeceğim. Bu CHP, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? İYİ Parti LGBT'ci mi? Yanında o yavrular LGBT'ci mi? Peki LGBT Cumhur İttifakı'na sızabilir mi? İşte aramızdaki fark bu. Biz ailenin kutsiyetine inan bir milletiz. Biz 21 yıldır bu ülkede sadece eser ve hizmet siyaseti yapıyoruz. Boşuna konuşmuyoruz. Bugün milletimizin önüne Türkiye Yüzyılı diye bir vizyon getirebiliyorsak, iktidarımız döneminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarından aldığımız güçle bunu yapıyoruz. Elbette hâlâ çözmemiz gereken sıkıntılar var. Son yıllarda ekonomide yaşanan dalgalanmaların yol açtığı fiyat artışları bu sıkıntıların başında geliyor. Bilhassa konut fiyatları ve kiralar ülkemizin hemen her yerinde gerçekten can sıkıcı seviyelere geldi. Rusya, Ukrayna savaşından depreme gelen bu yükselişi tetikleyen pek çok sebep olduğunu biliyoruz ama yine de karşımızdaki tabloyu kabul edemeyiz. Bu sorunun çözümü için 2 ayrı kanalı birlikte kullanacağız. Birincisi makul ve orantılı hiçbir sebebi olmadığı halde sırf aç gözlükten fahiş kira artışı yapanların ümüğünü sıkacağız. Tabii ki ikinci ve asıl çözümümüz gerek TOKİ kanalıyla gerek özel sektöre teşvikler ile konut arzını hızla artıracak tedbirler alacağız. 500 bin konut ve 1 milyon altyapılı arsa kampanyası bunun bir parçasıdır. Kentsel dönüşüm projeleriyle mesela İstanbul'da 5 yılda inşa edeceğimiz 1,5 milyon yeni konut bunun bir parçasıdır. Diğer şehirlerimizde de benzer projelerle orta ve uzun vadede konut varlığımızı artırarak kira fiyatlarındaki şişkinliği de ortadan kaldırmakta kararlıyız. Gıdada da benzer çalışmalar yapacağız. Biz milletimizin sofrasındaki ekmeği büyütmenin ve sürekli kılmanın peşindeyiz. Bunun yolu istihdamı güçlendirmekten, çalışanlarımızın gelirini artırmaktan geçiyor."