Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:
16 Nisan halk oylaması ile milletimizin onayını alan yeni yönetim sistemimiz 24 Haziran seçimleri ile resmen uygulamaya girmiştir. Yürütmenin yasama ile net bir şekilde birbirleriyle ayrılması ile milletvekili olarak sizler daha verimli çalışma imkanı bulacaksınız. Birinci grupta 100 günlük icraat programımızda yer alana hususlarla ilgili ihtiyaç duyulan düzenlemeler yer alıyor.
414 kanun maddesinin değişmesi veya ihdası gerekiyor. İkinci grupta ise yeni yönetim sistemine geçilmesi ile kanunlarda yapılması gereken düzenlemeler yer alıyor. Yeni yönetim sistemine göre hazırladığımız ilk bütçeyi de 2 hafta sonra meclise gönderiyoruz.
Bu ilk bütçeyi 1 Ocak’tan itibaren uygulamaya başlayacağız. Bu dalgalanma dönemini yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Stoklara ve stokçulara da fırsat vermeyeceksiniz. Eğer stokçular belirlenirse gereğini yaparız. Faiz kur enflasyon saldırısına en iyi cevabı ekonomimizin çarklarını döndürerek verebiliriz. Siyaset kurumu bir takım çatlak sesler dışına destek vererek sürece olumlu katkı sağlamıştır.
Bir ülkede iktidara yürüme derdi olmayan ama muhalefette kalan, sürekli olarak acaba ülkeyi nasıl batırabiliriz türünden kampanyalar yürüten anlayıştan bir şey olmaz. Asıl olan Türkiye’nin ve Türk milletinin menfaatleridir. Mart ayında yapılacak yerel seçimler Türkiye'nin bundan sonraki 5 yılını arzu ettiğimiz hızda icraatlarla geçirebilmek için öneme sahiptir. Yerel seçimde hem oy oranı, hem belediye başkanlığı sayısı bakımından daha iyi bir başarıyı elde etmemiz gerekiyor. Mahalli idarelerde ne kadar güçlü olursak Cumhurbaşkanlığı ve mecliste o derece etkin hizmet veririz Mahalli seçim hazırlıklarımızı da yine istişare ile yapıyoruz. Cuma başlayıp Pazar akşamı sona erecek olan 27’ncisini yapacağımız geleneksel istişare toplantımızı 5 yıl aradan sonra tekrar Kızılcahamam’da gerçekleştiriyoruz.
“24 HAZİRAN’IN HEMEN ARDINDAN YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK”
Kızılcahamam kampımızda tüm bunları enine boyuna konuşacağız. 24 Haziran seçimlerinden çıkardığımız dersler ışığında 2019 Mart’ı için kendimize en doğru yol haritasını belirleyeceğiz. 24 Haziran’ın hemen ardından yerel seçim hazırlıklarına başladık.
“KİMSE ‘BU BENİM YAKINIMDIR, BU BENİM ŞUYUMDUR’ DİYE BİZE ADAY TEKLİFİYLE GELMESİN”
Meclis’in yeni döneminin açılmasıyla birlikte sizlerle daha sık istişare imkanı bulacağız. Kimse ‘bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur’ diye bize aday teklifiyle gelmesin. Ondan sonra ters yüz edilirse de kusura bakmasınlar. Ehliyet ve liyakat esastır.
“HALKINA TEPEDEN BAKACAK İSİMLER GETİRMEYİ”
Partimize, şehirlerimize en iyi katkıyı sağlayacak yaklaşıma olmanızı bekliyorum. Bize tevazu ehli isimler getirin. Halkına tepeden bakacak isimler getirmeyi. Gurur kibir abidesi insanları getirmeyin. İşini iyi yapan davayı hazmetmiş isimleri getirin. Hiç ilgisi olmamış ama seçime gidiyoruz onu da buradan aday yapalım, hayır emeği olacak.
Kimse ‘bu benim yakınımdır' diye bize aday teklifiyle gelmesin.
“BU VASIFLARA SAHİP KİŞİLERİ PARTİMİZE GELMESİNİ BEKLEMEDEN KENDİMİZ GİDİP BULACAĞIZ”
FETÖ, PKK'ya bulaşmamış, millet değerleriyle çatışmamış, hizmet edecek herkese AK Parti'nin kapısı açık. Adayın da bir karşılığının olması lazım. Başarılarıyla milletimizin gönlünde yer alan arkadaşlarımızla devam edeceğiz. Bu vasıflara sahip kişileri partimize gelmesini beklemeden kendimiz gidip bulacağız. Tuttuğunu koparacak, ehli tevazu olacak, bu arkadaşla Allah’ın izniyle biz burada seçimi alabiliriz diyeceğiz. İlçe başkanlarımızla iki grup halinde bir araya geliyoruz. Bu sabah başladı. Seçim takvimindeki süreleri beklemeden aday tespiti hazırlıklarını erkenden yapmayı planlıyoruz.
Milletimizin bağrından çıkan bir partiyiz. Diğer partilerin düştüğü hatayı düşüp milletimizle bağımızı kopardığımızda akıbetimiz onlardan farklı olmayacaktır. AK Parti’nin gerilemesi Allah göstermesin yıkılması demek, Türkiye için de bir büyük felaket anlamına gelecektir. Teşkilatlarımızın ve vekillerimizin 2019 Mart’ına işte bu anlayışla hazırlanmasını istiyorum. Büyük devlet olmak demek içerde ve dışarda aynı anda ve başarıyla yürütmek demektir.
“SURİYE KRİZİNDE SON DÖNEMDE ÇOK ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK”
Suriye krizinde son dönemde çok önemli adımlar attık. Cenevre süreci derde derman olmadı. O yüzden Astana sürecini başlattık. Rusya, Türkiye, İran v e bunun yanında BM müşterek bir çalışmaya girdik. Soçi, Ankara ve Tahran süreci zirve olarak devam etti. Rusya ile bir Soçi zirvesini yaptık. İdlib’de kötü giden süreci görüşelim dedik. Soçi zirvesinde de hamdolsun orada bir muhtıra imzaladı savunma bakanlarımızı. O gün bugün şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor. 12 gözlem noktası bize ait İdlib çevresinde.
Rejimin İdlib’i tehdidi noktasında Rusya her türlü tehdidi alıyor, içerde de radikal uçlara karşı biz her türlü tedbiri alıyoruz. Bunu ABD’de de Lavrov’la da görüşme fırsatım oldu. Putin ABD’ye gelmemişti. Dışişleri Bakanı ile bunu etraflıca görüşme imkanım oldu.
“ALANDA VARSANIZ, MASADA VARSANIZ NETİCEDE DE SÖZÜNÜZ GEÇER”
Bölgede masada olduğunuz sürece sözünüz var. Bu tabii bölgeye ait olan bir şey değil. Dünyada da bu böyle. Alanda varsanız, masada varsanız neticede de sözünüz geçer. Biz baştan itibaren dünya 5’ten büyüktür dedik hep.
“TÜRKİYE RUSYA, FRANSA ALMANYA İSTANBUL ZİRVESİNİ YAPACAĞIZ”
Bunu sonuna kadar devam ettireceğiz. Şimdi ABD bir yediler düzenlemesi, small grup adı altında yapıyor. Ben de latife yaptım, ‘biz de smaller grup yaparız’ dedik. Türkiye Rusya, Fransa Almanya İstanbul zirvesini yapacağız ya bu ay sonuna kadar ya da önümüzdeki ay sonuna kadar gerçekleşecek. İdlib’de güvenli bölge oluşturma gayretlerimiz neticesinde göç dalgasının önüne geçtik. 3.5 milyon var, bir 3.5 milyon da oradan gelirse bizim halimiz ne olur.
14 liderle dar kapsamlı görüşmeler yaptım hepsi teşekkür, teşekkür, teşekkür. Sizin bu yaptığınızı kimse yapmaz, hep bunu söylüyorlar.
3.5 milyon dünyaya dağılsaydı o zaman halleri ne olacaktı, bunu çok iyi biliyorlar.
Bu yükün altına girmenin bizim için en doğru karar olduğuna da inanıyoruz. İdlib’deki imtihandan alnımızın akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyorum.
İdlib krizinin istenmedik şekilde gelişmesi halinde ülkemize 1 milyona yakın sığınmacının gelmesi bekleniyor. İdlib’e 60 bin kişinin geri dönüşüne şahit olduk attığımız adımlar sayesinde. Hem Cenevre’deki hem Astana’daki görüşmelerde daha somut ilerlemeler sağlanacağını umuyoruz.
“FIRAT’IN DOĞUSUNDAKİ TERÖR İŞGALİNİ SONA ERDİRMEKTE DE KARARLIYIZ”
Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının doğrudan kendisini muhatap almaya devam edeceğiz. Yönetimiyle demiyorum ha Suriye halkı diyorum. Fırat’ın doğusundaki terör işgalini sona erdirmekte de kararlıyız. Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık 19 bin TIR’ı ABD araç gereçleriyle oraya gönderdi. YPG’ye... Bunlar PKK’nın yan kolları. ABD’nin de 22 üssü var. 3 bin civarında kargo uçakla sürekli silah mühimmat gönderiliyor. Bunlar kime kullanılacak? Sınırın öbür tarafında Türkiye var. Stratejik ortak değil miyiz?
Paramızla silah istedik vermediniz ama terör örgütüne veriyorsunuz. Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz. Ekonomik savaş, ticaret savaşı bunlardan kopuk değil. Türkiye’ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarıya ulaşma şansı olmadığını herkes görmelidir. Ülkemizin burnunun dibinde Türkiye’ye rağmen işler yapabileceklerini sananlar yanıldığını yakında anlayacak. Geçtiğimiz hafta New York’ta BM Genel Kuruluna katıldık. Amerika’daki Türklerle iş dünyasıyla da bir araya geldik.
“ALMANYA İLE İLİŞKİLERİMİZİN DAHA OLUMLU YÖNDE SEYREDECEĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM”
BM’deki programımızın ardından Almanya’ya geçtik. Türkiye ile ilgili yanlış olduğunu gördüğümüz algılarını kendilerine açıkça ifade ettik. Her konuda anlaştığımızı söyleyemem. Almanya ile ilişkilerimizin daha olumlu yönde seyredeceğini söyleyebilirim. O caminin açılışında da 10 bin kişi gelmişti Köln caminin açılışına .
“ŞANSÖLYE İLE BASIN TOPLANTIMIZI PROVOKE ETMEK İSTEYEN BİR TERBİYESİZ, AHLAKSIZ ÇIKTI”
Bizi dinlemelerine izin vermediler. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu var ya… Nasıl bir kanunsa… Bu kanun orada pek çalışmadı. Zaten eser konuşuyordu. FETÖ ve PKK terör örgütünün mensupları bu ziyareti sabote etmek için ellerinden geleni yaptılar. Şansölye ile basın toplantımızı provoke etmek isteyen bir terbiyesiz, ahlaksız çıktı. Alman polisi paketleyip dışarı attılar. Kimin yamağı olduğu da belli zaten, onu söylemeye gerek yok.
ABD gibi AB ile ilişkilerimizi de canlandırmak ve geliştirmek istiyoruz.
Önümüzdeki dönem diğer hususlarla birlikte bu ülkelerle ilişkilerimizi arzu ettiğimiz seviyeye çıkardığımız bir dönem olacaktır.
“SEVGİLİ MİLLETİME SESLENMEK İSTİYORUM”
Sevgili milletime seslenmek istiyorum. Marketlerde şurada burada sizler işi en yakından teftiş eden insanlarsınız. Alışılmadık şekilde ürünlerde fiyat farkları varsa bunları hemen belediye zabıtalarına iletin. Belediye başkanlarına da sesleniyorum Zabıtalarınızı bu konuda hassasiyet içinde olmaya teşvik edin.
Fiyatlarda oynamalar, stoklar varsa stoklarını basmak ve gerekeni yapmak görevimizdir