Güncelleme Tarihi:
15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve MAK (Muharebe Arama Kurtarma) timlerinden oluşan 37 kişilik özel tim, başarılı olamayınca 2 polisi şehit edip kaçtı. Bu kişilerden aralarında Çiğli Ana Jet Üssü’nün imamı olduğu belirtilen ’Paşa’ lakaplı astsubay Zekeriya Kuzu’nun da bulunduğu 25’i ilk olarak yakalanarak tutuklandı. Daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen ile önceden aynı birlikte eğitim alıp görev yapan askerlerden seçtiği Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, Üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz; Teğmen Muhammet Burak İpek da sonradan yakalanarak tutuklandı. Firari Yüzbaşı Burkay Karatepe’nin ise yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
CUMHURBAŞKANI ŞİKAYETÇİ OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, kendisine suikast düzenlemeye çalışanlardan şikayetçi olduğuna ilişkin dilekçeyi avukatı Hüseyin Aydın aracılığıyla Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
4 AYDA TAMAMLANDI
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi 4 ay içinde tamamladı. Sanıkların her biri için 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz, iddianameyle ilgili olarak yazılı basın açıklaması yaptı. Suikasta teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere fiilen Marmaris’e gelen 37 askeri personelin yanı sıra azmettirici ya da yardımda bulunduğu belirlenenlerle birlikte aralarında örgüt lideri Fethullah Gülen’in de bulunduğu toplam 47 sanık hakkında dava açıldığı, bunlardan 3’ünün ise firari olduğu duyuruldu.
SUÇLAMALAR
Şüpheliler hakkında ’Cumhurbaşkanına suikast’, ’anayasayı ihlal’, ’yasama organına karşı suç’, ’hükümete karşı suç’, ’silahlı terör örgütü yöneticisi olma’, ’yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme’, ’yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme’, ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ’zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’, ’zincirleme şekilde silahla tehdit’, ’Cumhurbaşkanına hakaret’, ’zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret’, ’kamu malına zarar verme, mala zarar verme, nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali ve nitelikli yağma’ suçlarından dava açıldığı belirtildi.
73’ü mağdur ve müşteki ile 86’sı tanık olmak üzere toplam 203 kişinin ifadesine başvurulduğu da belirtildi. Olaya karışan helikopterlerden, olay yerinden ve yaptırılan adli arama işlemlerine konu olan diğer yerlerden temin edilen materyaller üzerinde parmak izi, biyolojik ve balistik konularında çok sayıda kriminal rapor alındığı da belirtilip soruşturma için yapılan çalışmalar şu şekilde anlatıldı:
"Toplam 2 bin 390 inceleme işlemi yaptırılmış; yine olay yeri ve civarını gösterdiği tespit edilen güvenlik kameralarının bağlı olduğu 14 ayrı DVR cihazı incelenmiş ve bu inceleme sonuçlarına ilişkin raporlar dosyaya dahil edilmiştir. Soruşturmamız yaklaşık 4 ayda tamamlanmıştır. İddianamemizde taraf olarak 2 şehidimiz, 74 mağdur ve müşteki ile 44’ü tutuklu, 3’ü yakalama emriyle aranmakta olan toplam 47 şüpheli yer almaktadır."
CEZAEVİNDE ELE GEÇEN NOT: ’MAÇ 90 DAKİKA’
Şehitlerin vücutlarından çıkan mermi çekirdeklerinin hangi silahlardan atıldığı ve kim tarafından kullanıldığının belirlendiği ifade edildi. Şüphelilerden M.Ö.’nün yazdığı bir nota değinilen iddianamede, "Maç 90 dakika henüz bitmedi’ şeklinde ifadeler de içeren bir not, cezaevindeki başka bir koğuşa göndermeye çalışılırken ele geçirilmiştir. Şüphelilerden Ş.S.’nin kendilerini almak için alçalan ancak güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle iniş yapamayan darbecilerin kullanımındaki helikoptere ateş ettiği belirlenmiştir. Sonuç itibarıyla yaptığımız soruşturma sonucunda; 15-16 Temmuz 2016 tarihinde ülkemiz genelinde yaşanan hadiselerle Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsü eylemi birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu darbe girişiminin FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiği konusunda gerek dosyamız kapsamında ulaşılan deliller, gerekse açık kaynaklardan edinilen bilgiler çerçevesinde tereddüt bulunmamaktadır. FETÖ/PDY terör örgütünün söz konusu darbeyi gerçekleştirirken direnç noktalarını tasfiye etme noktasında hareket etmesi muhtemeldir. Dolayısıyla darbenin önündeki en büyük engel olarak görülen sayın Cumhurbaşkanının etkisiz hale getirilmesi ve bu görevin de en sadık örgüt üyeleri tarafından yerine getirilmesi tabiidir. Darbe teşebbüsünün en önemli basamağı olan Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsü eylemine terör örgütü üyesi olmayan askerleri dahil etme riskinin göze alınması beklenemez.
'İNİMİZE GİRECEKTİNİZ, BİZ SİZİN İNİNİZE GİRDİK'
Nitekim şüpheli Z.K.’nin Sayın Cumhurbaşkanımızı kast ederek koruma şube görevlisi polis memurlarını darp ederken ’hani inimize girecektiniz, gördünüz mü biz sizin ininize girdik’ şeklinde söylemlerde bulunması ve bir şüphelinin açıkça ’aranızda hizmet hareketinden olmayan var mı?’ şeklindeki sorusuna diğer şüphelilerden olumsuz hiç bir cevabın gelmemesi de bu yaklaşımın en önemli delili niteliğindedir. Bazı şüphelilerin ikrarı da gözden ırak tutulmamalıdır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca hazırlanan iddianame 15/11/2016 tarihinde görevli ve yetkili Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmuş olup, bugün itibarıyla kabul edilerek kovuşturmaya başlanılmıştır. Bu vesileyle soruşturmada görev alan Muğla Cumhuriyet Savcılarına, Marmaris Cumhuriyet Başsavcısı ve savcılarına, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerine sarf ettikleri insan üstü gayret ve fedakarlıklardan dolayı şükranlarımı sunuyorum" dedi.