Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da konuştu

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzonda konuştu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2015 18:18

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Trabzon’da vatandaşlara seslendi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçiminin, yeni Türkiye'nin inşasını isteyenlerle eski Türkiye'yi hortlatmak isteyenlerin seçimine dönüştüğünü belirterek, "Ben 'yeni anayasa, başkanlık sistemi' dedikçe birileri giderek daha hırçın şekilde eski Türkiye'nin alışkanlıklarına sarılıyor" dedi.

Erdoğan, Trabzon Atatürk Alanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti. Erdoğan, Trabzon Akyazı Stadı'nın inşaatının devam ettiğini, stadın 2015-2016 sezonunun ikinci yarısına yetişeceğini söyledi.

Kanuni Bulvarı'nın inşaatının da devam ettiğini anlatan Erdoğan, "Biz diğerleri gibi olmayan bir şeyi, -cek, -cak, şudur, budur yok, biz yaptığımızı, yapmakta olduğumuzu konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.

Zigana Tüneli'nin ihalesinde sona gelindiğini, Salmankaş Tüneli'nin inşaatının da devam ettiğini kaydeden Erdoğan, bu projelerin Trabzon'un çehresini değiştireceğini, geleceğini aydınlatacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon'a 12 yılda 13,5 milyar lira yatırım yaptıklarını ve destek verdiklerini belirterek, kentin, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, toplu konutta, sosyal yardımlarda, her alanda tarihinde görmediği yatırımlara son 12 yılda kavuştuğunu söyledi.

"HEDEFLERİNDE DİYANET, İMAM HATİPLER, KABE VAR"

Milletvekili seçiminin Türkiye için önemli bir dönüm noktası olacağına inandığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu seçim yeni Türkiye'nin inşasını isteyenlerle eski Türkiye'yi hortlatmak isteyenlerin seçimine dönüştü. Ben 'yeni anayasa, başkanlık sistemi' dedikçe birileri giderek daha hırçın şekilde eski Türkiye'nin alışkanlıklarına sarılıyor. Gide gide tek parti CHP'si dönemine kadar vardılar. Proje olarak da ortaya bir eski Türkiye koalisyonu kurdular. Önlerinde ana muhalefet partisi var, arkalarında bölücü örgütün güdümündeki partiyle paralel örgüt birlikte saf tutmuş durumda. Bak dikkat edin, saf dediysek sanmayın namaz safı. Bunlarınki milletin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine saldırı safı. Hedeflerinde Diyanet, imam hatipler, Kabe var. Tek partili dönemde bunların yazarları, çizerleri 'Kabe Arap'ın olsun, bize Çankaya yeter' dediğini, şimdi de bölücü terör örgütünün arkasında olduğu parti, 'Taksim işçilerin Kabesidir' diyor. Sen ne nasipsizsin. Benim Trabzonlu hemşehrilerimin tek Kabesi var."

"KÜRT KARDEŞLERİMİN DE KABESİ TEKTİR"

Erdoğan, halkının yüzde 99'u Müslüman Türkiye'de herkesin Kabesinin tek olduğuna inandığını söyleyerek, şöyle devam etti:

"Benim Kürt kardeşlerimin de Kabesi tektir ama yanıltıyorlar. Bir müftüyü tutmuşlar, aday yapmışlar. Bu adam müftü, 'eğer benim partimin dini Zerdüştlük olsa ben yine oradan girer aday olurdum' diyor. Vay anasına, bu nasıl müftü olmuş. Bu, tamamen ırkçılıktan geliyor. Çok farklı bir şey bu. Bu oyunları bozuyoruz, bozacağız. Siz... 7 Haziran'da sandıkta bozacağız. Onlar gücünü dağdakilerden, biz gücümüzü önce haktan, sonra halktan alıyoruz. Farkımız bu."

"DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NA TAKTILAR"

"Diyanet İşleri Başkanı'na taktılar" diyen Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı Kürtçe Kur'an-ı Kerim mealini Güneydoğu Anadolu ziyaretlerinde halka gösterdiğini hatırlattı.

"Diyanet bunu tek bastırdı, Cumhurbaşkanına gönderdi" dendiğini aktaran Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının da iddiaları yalanladığını söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığının Ermenice Kur'an-ı Kerim meali de hazırladığını anlatan Erdoğan, Başkanlığın dünyanın dört bir yanında bu hizmetleri verdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama bunlar tabii ki Diyanet'e düşman olacak, çünkü bunların dinle alakası yok. Dinle alakası olmayanın Diyanet'le alakası olur mu" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kimi Pensilvanya karşısında eğilir, kimi paranın karşısında eğilir, kimi makamın karşısında eğilir ama biz Allah'tan başka kimsenin karşısında eğilmedik eğilmeyeceğiz" dedi.

Erdoğan, Trabzon Atatürk Alanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti. Trabzon'un her zamanki gibi kadirşinaslığını, ahde vefasını gösterdiğini belirten Erdoğan, "Bugün yine Trabzon bir başka. Karadeniz bugün yine sizlerle çırpınıyor. 10 Ağustos seçimlerinde şahsıma verdiğiniz yüzde 70'lik destek için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

Seçimden sonra geldiği ilk ilin Trabzon olduğunu anımsatan Erdoğan, "Başbakanlık dönemimde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığım dönemimde de her fırsatta sizlerle birlikte olmaya devam edeceğim. Geçtiğimiz yıl ekim ayında buradaydım. Aradan 7 ay geçti şimdi yeniden bir aradayız. Trabzon'un gelişmesi, büyümesi, kalkınması için çalışmaya kesintisiz şekilde devam ediyoruz" ifadesini kullandı.

Ziyareti vesilesiyle toplam 153 milyon lira yatırım bedeli olan 24 modern eseri resmen hizmete aldıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eğitimde Osman Kalyoncu İmam Hatip Ortaokulunu, Fatih Sultan Mehmet Ortaokulunu, Yeşiltepe Ortaokulunu, Ahmet Saka İlkokulunu ve Halk Merkezi Atölyesini resmen hizmete alıyoruz. 30 milyon liralık bir yatırım olan Trabzon Adalet Sarayı'nın resmi açılışını bugün burada gerçekleştiriyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitemizin tıp fakültesine acil servis ve yoğun bakım ünitesi yapıldı. Avrasya Üniversitemize 1. Dünya Savaşı Şehitler Anıtı bu şehrimize kazandırıldı. Bu eserlerin de resmi açılışını burada gerçekleştiriyoruz."

Haberin Devamı

Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tamamlanmış projelerine de değinerek, "24 ayrı eser 153 trilyon, bu yatırımlar Trabzon'umuza, ülkemize, tüm hemşehrilerimize hayırlı olsun. Karadeniz'de gidilmedik ilçe yok, niye biz size sevdalıyız? Bizim size aşkımız var. Biz dertliyiz dertli" dedi.

"FERHAT OLDUK, DAĞLARI DELDİK"

Samsun-Sarp arasının 12 yıl önce yüzde 35'inin yapıldığını, kendilerinin geldiklerinde yolu tamamladıklarını anlatan Erdoğan, "İki araba zaten yan yana geçemezdi, birisi bekler öbürü gelir geçerdi. Şimdi öyle bir şey var mı, yok. Dağları deldik dağları, Ferhat olduk, dağları deldik. Çünkü Şirin'e kavuşmamız lazımdı. Siz Şirin'siniz Şirin" diye konuştu.

Birilerinin konuştuğunu dile getiren Erdoğan, "Bir dikili ağacınız olsun. Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki 'Bunların eseri yok'. Elinize dilinize dursun. Şu anda sadece İstanbul'un Marmaray'ında, 18 ay oldu açılışını yapalı, geçenlerin miktarı ne oldu biliyor musunuz, 73 milyon" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ama biz Trabzon'a tarih olan Fatih'in torunlarıyız. Biz Yavuz'un torunlarıyız. Fatih dedemiz karadan gemileri yürüttü. O bize bir hedef koydu, 'Torunlarımız bakalım ne yapacak' dedi. Biz de ne yaptık, madem ki ecdadımız Fatih karadan yürüttü, biz de denizin altından bu metroyu yapacağız. Onunla yetinmedik, o raylı sistem, şimdi Avrasya Tüneli yapıyoruz. Önümüzdeki yıl onu açacağız. Oradan da iki katlı tren, otomobiller geçecek denizin altından."

"NERELERDEN NERELERE..."

Boğaz'ın üstünde iki altın kolye olduğunu söyleyen Erdoğan, "Şimdi üçüncüsünü yapıyoruz. Ne o? Yavuz Sultan Köprüsü. Rahatsız oldular, dediler ki 'Niçin bu köprünün adını Yavuz koyuyorsunuz?' Biz ceddini inkar edenlerden değiliz. Onlar ki bu topraklarda mücadelenin tarihini yazdılar. Onları yaşatmayacağız da kimleri yaşatacağız" diye konuştu. Erdoğan, üçüncü köprünün dünyanın en geniş köprüsü olacağını sözlerine ekledi.

"Nerelerden nerelere. Bütün mesele ne biliyor musunuz, iman öyle bir şey ki tekeden bile süt çıkarır" diyen Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un "İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür, İmansız olan yürek sinede yüktür" dizelerini okuyarak, "Biz bu yolu böyle yürüdük" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin birileri karşısında eğildiğini belirterek, "Kimi Pensilvanya karşısında eğilir, kimi paranın karşısında eğilir, kimi makamın karşısında eğilir ama biz Allah'tan başka kimsenin karşısında eğilmedik, eğilmeyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çocuklarıyla ilgili bazı gazetelerdeki haberleri değerlendirirken, "Benim evlatlarım bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu ülkenin vatandaşı. Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar, iş de yapacaklar. Yeter ki devlette iş yapmasınlar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Atatürk Alanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Diyanet İşleri Başkanının makam aracıyla ilgili açıklamalara değinen Erdoğan, "Tutmuş ekonomi anlatıyor, ekonomiyi anlatırken de 'Kaynakları temin ettik.' Temin ettin de ne yaptın? Neymiş? Diyanet İşleri Başkanının altındaki Mercedes'i almış, oradan 1 milyon lira kaynak temin etmiş. Ya sen ne diyorsun? Bir defa o Mercedes 1 milyon lira değerinde değil. Böyle rakamlardan kaynak olur mu? Gerçekten iyi bir komedyen olur bunlardan, başka bir şey olmaz" ifadesini kullandı.

Konudan haberdar olması halinde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e, "Ya ne yapıyorsun, böyle bir şey yapılır mı? Bu makama, bu arabanın daha kalitelisi, daha lüksü gerekir. Burası Diyanet İşleri Başkanlığı makamı. Sana bu saldırıda bulunanların çoğunun altında bu araba var ya, var" diyeceğini aktaran Erdoğan, "Bu Türkiye, eski Türkiye değil. Eski Türkiye'de o arabalara binmek lükstü. Diyanet İşleri Başkanlığımıza laf uzattırmayacağız. Onlar istediği kadar saldırsın" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik saldırıların yanı sıra "Din dersinin kaldırılmasından" da bahsedildiğini anımsatan Erdoğan, "Ne olacak? Müftüsü böyle olanın tabii ki başkanı da böyle olacaktır. Kusura bakma, o da eski Türkiye'de kaldı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İmam hatipleri kaldıracaklarmış. Kayseri'ye gidiyor çünkü bu akşam başka, sabah başka konuşur. Kayseri'de diyor ki, 'Ben öyle bir şey demedim.' Doğru, öyle bir şey söylemedin ama seçim bildirgene şunu koydun, '1+8+4'. İmam hatiplerin orta kısmını kapatırken formül yine buydu zaten. Çünkü 8 dediğin zaman, ilkokulla ortaokulu birleştiriyorsun. Bunu birleştirdiğin zaman imam hatiplerin, meslek liselerinin orta kısmını kapatıyorsun. Müslüman, bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. 600 bin imam hatipli vardı o zaman, kapatılınca öğrenci sayısı 60 bine düştü. Şimdi imam hatipleri tamamen açtık mı? Katsayıyı kaldırdık mı? Artık imam hatip, meslek liseleri istedikleri üniversiteye girebiliyor mu? Şimdi öğrenci sayısı ne oldu, 1 milyon. Şimdi bu, onları rahatsız ediyor."

"TABİİ OLACAKLAR, SİZDEN Mİ İZİN ALACAĞIZ?"

"Dertli bir baba olduğunu" dile getiren Erdoğan, dört evladının da imam hatipten mezun olduğunu, onların da aynı çileyi çektiklerini ifade etti.

Kızlarının başörtüleri dolayısıyla Türkiye'de üniversiteye gidemediğini belirten Erdoğan, şimdi de erkek evlatlarına "taktıklarını" anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yazıyorlar, çiziyorlar vesaire. 'Şu vakıfta var, bu vakıfta var'. Tabii olacaklar. Sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım, bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu ülkenin vatandaşı. Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar, iş de yapacaklar. Yeter ki devlette iş yapmasınlar. Olay bu kadar. Ben buna önem veriyorum. Benim evlatlarım şu anda bunu yapıyor. Asla bu konuda biz, bazı yandaş gazetelerin, şunların, bunların yazdıklarına bakmayız.

Onlara rağmen yapacağız. Bir imam hatipli Harvard'dan mezun olur mu? Olur, bunu gösterdiler. Bir imam hatipli kız Berkeley'den mezun olur mu? Olur, bunu gösterdiler. Doktorasını yapar mı? Yapar, bunu gösterdiler. Ben istiyorum şimdi siz de bunları yapacaksınız. Bunlara rağmen yapacaksınız ve daha çok çalışacaksınız. Azimle, kararlılıkla daha çok çalışacaksınız. Bugün yine Milli Eğitim Bakanım ile de konuştum. İnşallah önümüzdeki yıllar eksikleri de gidererek, çok daha iyi bir konuma geleceğiz."

"BU VATANI BÖLDÜRTMEYİZ"

Eski Türkiye koalisyonunun Türkiye'yi getirmek istediği yeri, milletin her geçen gün biraz daha net olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, "Karedeniz, bu numaraları yer mi? Trabzon bu oyuna gelir mi? Trabzon kıblesini değiştirenlere itibar eder mi? Trabzon, arkasına taktığı bölücü ve paralel örgütle ülkeyi bir meçhule götürmek isteyenlere yol verir mi?" diye sordu.

Erdoğan, şunları söyledi:

"İşte bu ses, tüm Türkiye'nin sesidir, bu ses tüm milletin sesidir. Ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizim Rabiamız bu, değil mi? İnşallah yürüyeceksin, millet yürüyecek arkadan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Bu yolda böyle yürüyeceğiz. Bundan rahatsız olan varsın olsun. Biz milletimizle birlikte Rabiamızı her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz. Bizi bölemeyecekler. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Boşnakıyla tek millet. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik, öyle mi? Bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilalimiz bağımsızlığın ifadesi, yıldızımız şehitlerimizin ifadesi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatanı böldürtmeyiz. Kimse buna heveslenmesin, heveslenenin hevesi kursağında kalır. Bunu özellikle duyurmak istiyorum. Devlet içinde devlet, asla. Paralel devlet, niye Pensilvanya'da duruyorsun? Çık gelsene. Suçlu değilsen gel. Niye gelmiyorsun? Bak hepsi buradan kaçmaya başladılar. Bunların da biliyorsunuz imamları var. Hepsi kaçmaya başladı. Niye kaçıyorsunuz? Kaçmayın, işte durun burada. Biliyorlar, neler yaptıklarını biliyorlar. Bu milleti böldüler, parçaladılar, aldattılar. Maalesef nerelere, nasıl paralar topladılar."

MGK SİYASET BELGESİ

Milli Güvenlik Kurulundan (MGK), "Legal görünüm altında, illegal örgüt çalışması yapan örgütler" hakkında karar çıktığını, bunun içinde Paralel Yapının da bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin çalışmaların bittiğini, hükümetin imzasından sonra bunun Milli Güvenlik Siyaset Belgesine gireceğini söyledi.

Erdoğan, "Bu ülkenin tarihinde ne kadar darbeci, ne kadar cuntacı, bölücü, fitneci varsa önce hep milletimizin değerlerini, tarihini, kültürünü, inancını hedef almıştır" dedi.

İŞSİZLİK KONUSU

İş adamlarının kendisine, "Çalıştıracak işçi bulamadığından" yakındığını aktaran Erdoğan, Gaziantep'ten gelenlerin de İstanbul'daki 3. havalimanının inşaatını yapanların da aynı şikayeti dile getirdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İş yok değil, var ama iş beğendiremiyorsunuz. Ne istiyorlar biliyor musunuz? 'Bana devlette iş ver, devlette.' Ya özel sektör iş değil mi? Benim hayatımın büyük bir kısmı özel sektörde geçti. Özel sektörden sonra ben İETT'ye girdim. Rızkın nereden geleceği, nasıl geleceği belli olur mu? Sen rızkı buldun, git be ama yok çünkü 'devletin malı deniz, yemeyen domuz'. Böyle bakıyorlar. Devlete bir girdin mi, kapağı oraya bir attın mı, bir daha çıkmak yok. Onun için de diyorum ki bizim aslında bir şey yapmamız lazım, memur-işçi ayrımını kaldırmamız lazım. Dünyada hiç bir yerde memur-işçi ayrı değildir. Çalışanlar diye bir anlayış vardır. Memurla işçi aynıdır. Hepsinin bağlı olduğu bir sitem vardır, o sistem içinde değerlendirilirler. Çalışan çalışır, ihbar tazminatını, kıdem tazminatını alır, haydi güle güle denir. Bir işveren memnun olduğu elemanını çıkarır mı? Ama memnun değilse tabii ki çıkarır. Bunlar böyle iş istiyor. Sıkıntı burada."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye dalgalanmak, 2023 hedeflerine ulaşmak için rüzgar bekliyor. Ben de işte buna, karınca kararınca katkı vermeye çalışıyorum. Ben ne yapıyorsam milletim için yapıyorum, milletimle birlikte yapıyorum. İnşallah yeni Türkiye'yi de milletimle, Karadeniz'le, Trabzon'la birlikte inşa edeceğiz" dedi.

Erdoğan, Trabzon Atatürk Alanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Muhalefetin "işsizlere iş vereceğiz" vaatlerine değinen Erdoğan, milletin yalanlarla aldatılmaya çalışıldığını söyledi. Erdoğan, "Biz senin 1998'de SSK'da genel müdür olduğun dönemi de biliyoruz. Hastaneleri nasıl yönettiğini de biliyoruz. 'Hastane' denince akla hijyen gelir, pislikten geçilmiyordu" diye konuştu.

Merhum gazeteci Savaş Ay'ın dönemin SSK hastanelerini gösterdiği programı hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Merhum Savaş Ay'ın programı izlediniz değil mi, o rezilliği gördünüz değil mi? Orada nasıl duruyor, halini gördünüz. Kırklareli'nde bir ufak yavrunun yanlış iğne yüzünden kolunun nasıl kesildiğini gördünüz değil mi? Bir hanım kardeşimizin İzmir'de önce rahimlerinin alınmasını, arkasından 'Yanlış oldu. Böbreği almamız lazım' denilerek bir de böbreğinin alındığını izlediniz değil mi? Sen busun. Bu ülkede 5 koyunu güdemeyenler şimdi kalkmışlar hayali rakamlar konuşuyorlar. Bakıyorsun bir diğeri 5 seneliğine iktidar oldu, 3,5 yıl kaldı bırakıp kaçtı. Kim olduğunu biliyorsunuz değil mi, anlıyorsunuz değil mi? Sen 3,5 yıl dayanamadın çektin gittin. Ortaklarından biri de şu anda anamuhalefetin yavrusu biliyorsunuz. O da öyle. O da duramadı, o da kaçtı gitti. Bunlar bu işi yürütemez. Bu milleti kitabından, ezanından, kutsallarından ayırmadan amaçlarına ulaşamayacaklarını biliyorlar. Onun için, yapmak için değil, sadece yıkmak için çalışıyorlar."

Mehmet Akif Ersoy'un bir şiirini okuyan Erdoğan, "Şimdi bir Sinan lazım. Süleymaniye için bir Kanuni lazım. İşte biz bu azimle geldik. Bu azimle de yapıyoruz" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte şimdi nerede kubbeler yükseliyorsa, nerede minareler yükseliyorsa bunlar rahatsız oluyor. Çok rahatsız oluyorlar. Bunların listesinde hizmet namına hiçbir şey yok. Onun yerine ne var, tek parti dönemi, yıktıkları, sattıkları, harap ettikleri camiler var. Onun yerine ne var, bölgede yol yapan, havalimanı yapan, hastane yapan, okul yapan iş makinelerini yakmak var. İş makinelerini yakıyorlar. Ağrı Havalimanını böyle yaptık. Onlar yaktılar, biz yaptık. Muş öyle, Iğdır öyle, Kars öyle. Şimdi Hakkari'yi yapıyoruz yine öyle. Yine yakıyorlar. Yoksa 2 yıl önce açacaktık. Şimdi 2 yıl gecikmeyle inşallah açacağız."

Paralel yapının sınav sorularını çaldığını belirten Erdoğan, "Evlatlarımızın hayallerini gasp ettiler. Bunların listesinde 1994'te, 2001'de millete yaşattıkları ağır ekonomik krizler var" dedi.

"MİLLETİ ALDATMANIN ANLAMI YOK"

İktidarı MHP, DSP ve ANAP'tan aldıklarını, o dönemde IMF'ye olan borcun 23,5 milyar doları bulduğunu hatırlatan Erdoğan, başbakanlığı döneminde bu borcu ödediklerini, IMF'ye 5 milyar dolar borç verdiklerini kaydetti.

Merkez Bankası'nın kasasındaki 27,5 milyar doları, 120 milyar dolarlara, 230 milyar dolarlık milli geliri ise 800 milyar dolara çıkardıklarını belirten Erdoğan, ihracatın 36 milyar dolardan, 158 milyar dolara yükseldiğini ifade etti.

Devletin, kamu net borç stokunun, milli gelire oranla yüzde 73'ten, yüzde 36'lara düştüğünü, enflasyonun yüzde 30'dan tek haneli rakamlara gerilediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biz böyle çalıştık, böyle çalışıyoruz, yine böyle çalışmaya devam edeceğiz. Ama milleti aldatmanın anlamı yok. Bu ülkeyi IMF'nin esiri haline getirdiler, yasaklı bir ülke haline getirdiler. Gözleri yaşlı şekilde okul kapılarından geri çevirdiler, çıktı paralel yapının başında zat, başörtü için 'füruattır' dedi. Kendi ülkesini dünyanın her yerinde kötüleme, şikayet etme var. Ve bu ülkede millete 'göbeğini kaşıyan adam', 'bidon kafalı' diyerek, kendi milletine hakaret edenler çıktı. Silahın yerine siyaseti, çatışmanın yerine demokrasiyi ikame etme çabasını sabote etme gayreti içinde olanlar var. İnanın, bunları sabaha kadar sayabiliriz ama bunların hiçbiri ülkemizin ve milletimizin hayrına olan şeyler değil. Bütün bunları, hamdolsun teker teker, bunlara rağmen aştık ve buralara geldik."

"FARKLI BİR DÖNEMİN İÇİNE GİRİLDİ"

Artık farklı bir dönemin içine girildiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin 2023'e çok daha farklı, güçlü bir şekilde girmesini istediklerini dile getirdi.

"Lafla bu işler olmuyor. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Erdoğan, Ziya Paşa'nın, "Eşek, zer-düz palan vursan, yine eşektir, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözlerini hatırlattı.

Millet için gezdiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ben bunlardan mı izin alacağım? Milletim bana izin değil, görev verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ne dedim ben size? Yan gelip yatmak için gelmiyorum, koşmak için geliyorum. Türkiye'yi de dolaşacağım, dünyayı da dolaşacağım. İş adamlarımızı yanıma alacağım, onlarla beraber dolaşacağım. Niye? Çünkü yeni Türkiye'ye bu lazım. Hedeflerimizi anlatmak için geziyorum. İstiyorlar ki meydana boş bırakayım, istedikleri gibi at oynatsınlar. Yok öyle yama."

"BU MİLLETİ HEDEFİNE ULAŞMAKTAN HİÇ KİMSE ALIKOYAMAZ"

Arif Nihat Asya'nın bir şiirini okuyan Erdoğan, "Türkiye dalgalanmak, 2023 hedeflerine ulaşmak için rüzgar bekliyor. Ben de işte buna, karınca kararınca katkı vermeye çalışıyorum. Ben ne yapıyorsam milletim için yapıyorum, milletimle birlikte yapıyorum. İnşallah yeni Türkiye'yi de milletimle, Karadeniz'le, Trabzon'la birlikte inşa edeceğiz" dedi.

"Trabzon yeni Türkiye'ye hazır mı? Trabzon yeni Anayasa'yı istiyor mu? Trabzon başkanlık sistemini destekliyor mu? Trabzon al bayrağı dalgalandıracak rüzgarı estiriyor mu?" diye soran Erdoğan, alandakilerden "Evet" karşılığını alınca, "Maşallah. Sizlerde bu coşku, bu azim, bu kararlılık, bu heyecan olduğu müddetçe evvel Allah bu milleti hedefine ulaşmaktan hiç kimse alıkoyamaz" dedi.

Erdoğan, konuşmasını "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini alandakilerle birlikte okuyarak tamamladı.

Haberin Devamı

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28974071.asp

.

BAKMADAN GEÇME!