Güncelleme Tarihi:
Erdoğan iki konuşmasında özetle şunları söyledi:
“2020 Ağustos’unda meydana gelen sel felaketinde 7 ilçemizde mal ve can kayıpları yaşamıştık. Arama ve kurtarma çalışmalarının ardından Dereli’yi yeni baştan inşa ettik. 1 yıl gibi kısa bir sürede ayağa kaldırdık. Sel felaketi oldu, bakan arkadaşlarım, ben, hep beraber Dereli’deydik. Balıkçıya gitmedik. Nereye gittik? Vatandaşlarımızın yanına gittik. Ama birileri de bakıyorsunuz bir yerlerde kafayı bulmaya gidiyor. Öbür tarafta kar, boran, fırtına esiyor. Hiç umurlarında değil. İstanbul’da. Kar, bora, fırtına olacak; deprem olacak, sel olacak. Yok Bodrum’a git, yok şuraya buraya git, bizim kitabımızda o yok. Enflasyonun farkındayız. Faizle mücadelemizi biliyorsunuz. Faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek, daha da düşecek.
BÜYÜKELÇİLERİN KAPILARINDA...
Milletin gönlünü kazanmak, sıkıntılarına çözüm üretmek, özellikle bunların yerine siyasi ikballerini yabancı büyükelçiliklerin kapılarında arıyorlar. Kendi ülkesini, devletlerini batılı büyükelçiliklere şikayet edecek kadar alçaldılar, küçüldüler. Sorsan Atatürk’ün partisiyiz derler, Cumhuriyeti biz kurduk derler ama bölücü örgütün uzantılarıyla yol yürümekten çekinmezler. Bunların siyasetteki en büyük meziyetleri tank namlusu görünce kaçmak, millet can derdindeyken, televizyon karşısında keyif çatmaktır.”
‘BU SALON YETMEZ’
Erdoğan, toplantı salonu küçük olduğu için yöneticileri eleştirdi: “Giresun’da başka bir yer bulamadık mı? Ufacık salon! Giresun’un gençlerine bu salon yetmez. 3500 kişilik salon bitti, niye burada yapıyoruz. Gümbür gümbür 3500 kişilik salonda yapmamız gerekirdi. AK Parti’yi, bizi böyle yerlere sıkıştırmayın olmuyor.”