Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Stadyumu'nda düzenlenen, "Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Subay ve Astsubay Mezuniyet Töreni"nde konuştu. Konuşmasına, eğitimlerini başarıyla tamamlayan 515 subay ve 3 bin 431 astsubayı tebrik ederek başlayan Erdoğan, subay ve astsubaylara görev yerlerinde başarılar diledi.
Subay ve astsubayların mezuniyet töreni vesilesiyle törende bulunan ailelere seslenen Erdoğan, ülkeye böyle hayırlı evlatlar yetiştirdikleri için şahsı ve Türk milleti adına şükranlarını iletti.
Her mesleğin değerli, kutsal ve önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Jandarma ve Sahil Güvenlik personeli olarak çalışacak buradaki gençlerimizin üstlendikleri vazifenin yeri çok ayrıdır. Ülkesi ve milleti için gerektiğinde canını feda etmekten çekinmemelerini gerektirecek bu mesleği seçen gençlerimizin her biri alınlarından öpülmeyi hak ediyor. Yaşadığımız coğrafya, millet olarak bizi bin yıldır kesintisiz mücadele etmeye, topraklarımızı kanımızla sulayarak, vatan yapmaya mecbur bırakmıştır. Gerek sınırlarımız dışından gerek sınırlarımız içinden ülkemizin ve milletimizin bekasına yönelik tehditlere karşı verdiğimiz mücadelenin ilanihaye devam edeceğini biliyoruz."
Şehadetin bu yüzden farklı ve anlamlı olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şehadet, ilk insandan başlayıp, kıyamete kadar devam edecek olan bir makamdır. Onun için Rabbimiz kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de şehadet ile ilgili bize müjdeyi veriyor. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.' buyuruyor. Dolayısıyla bu yol, şehadete giden bir yoldur. Sıradan ölmek var ama şehadetle kucaklaşmak var. Güvenlik teşkilatlarımızda görev alan evlatlarımızın bu bilinçle vazifeye koşuyor olmaları geleceğimize olan güvenimizi daha da perçinliyor. Şu anda Gabar'da, Cudi'de, Bestler Deresi'nde bu mücadeleyi teröre karşı sürdüren evlatlarımızı, şehadete yürüyen evlatlar olarak görüyorum. Annelerimiz öyle demiyor muydu; 'Git evladım, git ya gazi ol ya şehit' diyordu. Kınalı kuzular öyle değil miydi, onlar da öyleydi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi yaşananların, bu milletin her bir ferdinin gerektiğinde ülkesi ve milleti için canını vermekten çekinmeyeceğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Tarih boyunca sayısız örneği olan kahramanlık hikayelerimizin yeni bir sayfası olan 15 Temmuz kıyamı gelecek nesiller için çok önemli bir örnek olacaktır." dedi.
Neredeyse 35 yıldır sürdürülen terörle mücadelede, Irak ve Suriye sınırlarında ve ötesinde sürekli operasyon yapmak zorunda kalındığını belirten Erdoğan, "Bu harekatlarda askerlerimizin, polislerimizin, jandarmalarımızın, güvenlik korucularımızın gösterdiği kahramanlıklar da tarihimizin altın sayfaları arasında yer alacaktır. Sahillerimizin güvenliğinden sorumlu birimimizin özellikle insan ve mal kaçakçılarına karşı verdikleri kahramanca mücadeleyi de asla unutmayacağız." diye konuştu.
Erdoğan, bu toprakları vatan yapan ve vatan olarak devamı için bir gül bahçesine düşercesine toprağa giren tüm şehitleri, gazileri ve kahramanları rahmetle yad ettiğini dile getirerek, "Unutmayınız, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bir toprağın uğrunda ölen yoksa o toprak zaten vatan olmaz, olamaz ama ölen varsa eğer şehit kanıyla yoğruluyorsa o vatan olur." ifadesini kullandı.
Halen Türkiye sınırları içinde ve ötesinde mücadele vermeyi sürdüren tüm güvenlik güçlerine başarılar dileyen Erdoğan, "Rabbim hepsini de muhafaza etsin, korusun diyorum. Son dönemde bölücü örgütün şehit ettiği jandarmalarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum." dedi.
"İnsan büyür beşikte mezarda yatmak için, kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için" dizelerini hatırlatan Erdoğan, "Ülkesini yaşatmak, milletini korumak için can veren kahramanlarımızın her biri yüreğimizde sonsuza kadar yaşamaya devam edecek. Türkiye, bölgemizdeki ve dünyadaki pek çok devlet gibi sonradan kurulmuş, dengelerin ya da projelerin eseri bir devlet değildir. İçinde bulunduğumuz şu jandarma okulunun dahi 180 yıllık geçmişi var. Unutmayın bu devlet, bir kabile devleti değildir. Bu devlet, tarihe mal olmuş bir devlettir." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanlığının bu yıl 2228'inci kuruluş yıl dönümünü kutladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Pazartesi günü kendisinden kat be kat kalabalık bir orduyu gün batmadan darmadağın ettiğimiz Malazgirt Zaferi'mizin 948. yıl dönümü için inşallah Malazgirt'te, Ahlat'ta olacağız. Osmanlı'nın sadece devlet yapısının değil, askeri düzeninin etkisi de günümüze kadar tüm dünyayı etkilemeye devam etmiştir. Alparslan, oradan yola çıktı ve Anadolu işte böylece bizler için vatan oldu. Bizim milletimizin kurduğu ordular her dönemde dünyanın en önemli askeri yapıları olmuştur. Bugün de Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın sayılı ordularından biridir. Halen güvenlik güçlerimizin geniş bir alanda yürüttüğü operasyonların benzerlerinin üstesinden gelebilecek pek az ülke vardır. Emin olunuz, yarın da öbür gün de bu millet yine dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olmaya devam edecektir. Bunun sebebi savaşa merakımız değil, bizi ne bu coğrafya da ne de dünyada başka türlü barındırmayacaklarını biliyor olmamızdır. Ecdat daima 'Hazır ol cenge eğer ister isen sulhu sala' sözüne uygun şekilde hareket etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' sözü de aslında barış içinde yaşayabilmek için daima çok güçlü olmamız gerektiğini ifade ediyor."
"Bölgemize binlerce kilometre uzaklıktan gelip havasıyla karasıyla deniziyle tüm güçlerini yığanları, barış timsali gösterirken sadece kendisini korumak için çabalayan ülkemizi savaş çığırtkanlığı ile suçlayanlar var." diyen Erdoğan, "Yine binlerce kilometre uzaktaki ülke topraklarını korumak için masum, terörist ayrımı yapmadan milyonlarca insanı öldüren veya ölümden beter bir hayata mahkum edenlere demokrasi havarisi muamelesi yapıyorlar." ifadesini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Buna karşılık dünyanın en başarılı ve hassas terörle mücadelesini yürüten ülkemizi savaş suçlusu göstermeye çalışıyorlar. Türkiye güvenlik güçlerinden ve vatandaşlarından şehitler verirken, kendi konforlu dünyalarından bize ahkam kesenlerin sözüne göre hareket edecek değiliz. Ülkemizin güvenlik öncelikleri neyi gerektiriyorsa milletimizin geleceği için hangi adımı atmamız icap ediyorsa ona göre davranacağız. Eğer S400 almamız gerekiyorsa onun için aldık, onun için alıyoruz. Siyaseti ve diplomasiyi asla ihmal etmeden ama gerektiğinde güç kullanmaktan da çekinmeden yolumuza devam ediyoruz."
Türkiye'nin kendi savunma sanayi ürünlerinin yüzde 20'sini üretirken, şimdi bu oranı yüzde 70'e çıkardıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca savunma sanayi ihracatından da 3 milyar dolar gelir elde ettiklerini açıkladı.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ GELİŞMELER
Şu anda Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığını söyleyen "zavallılar" bulunduğunu söyleyen Erdoğan, "Amerika, Fransa, Katar, İngiliz varmış ama sadece Türkiye yokmuş. Zavallı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim oradaki sondaj gemilerimizin üzerindeki devasa al bayrağımızı tanımayacak kadar zavallı. Bizim sondaj gemilerimiz kiralık değil, kendimize ait. Oradaki bütün tarama gemilerimiz aynı şekilde bize ait. Dört gemiyle biz oradayız. Ama dört gemimizin yanında Deniz Kuvvetlerimizin fırkateynleri var. Aynı şekilde Hava Kuvvetlerimiz sürekli orada. Oradaki çalışmalarımızı yürütüyoruz ve sonuna kadar yürüteceğiz. Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın hakları ve kendi haklarımızı orada korumaya ahdettik ve bu yola devam edeceğiz."
"BÜYÜK BİR OYUNU BOZMUŞ OLACAĞIZ"
Terör örgütlerini Türkiye sınırları içinde büyük ölçüde bitirme noktasına geldiklerinin altını çizen Erdoğan, "Sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun batı ayağını tümüyle kırdık. İnşallah bu koridorun doğu ayağını da halen devam eden müzakerelerin ardından kırdığımızda, gerçekten büyük bir oyunu bozmuş olacağız." dedi.
Bu sabah Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 1,5 saat civarında süren bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve bunları konuştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek hafta da ABD Başkanı Donald Trump ile bunları konuşacaklarını bildirdi.
Türkiye'nin artık masada olduğuna işaret eden Erdoğan, konuşarak yollarına devam edeceklerini vurguladı.
Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgeyi kana ve ateşe boğarak yeniden tanzim etme çabalarının, sergiledikleri dirayetli ve kararlı tutumla önemli düzeyde boşa çıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Oyun sahiplerinin tamamen vazgeçip köşelerine çekilmeyeceklerini elbette biliyoruz. Ama kazanılan her raundun da sonuca etkisinin gayet iyi farkındayız. Hem masadaki hem sahadaki mücadelemizi en küçük bir gevşemeye, en küçük bir rehavete müsaade etmeden, bayrağı sonraki nesillere devredene kadar sürdüreceğiz." dedi.
Milletin tüm olup bitenlerin farkında olduğunu dile getiren Erdoğan, bunun için de attıkları her adımda, girdikleri her mücadelede, 82 milyonun desteğini yanlarında hissettiklerini söyledi.
"GÜCÜMÜZE GÜÇ KATMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün burada genç subay ve astsubaylarımızın yüzlerinde gördüğüm kararlılık bizim gücümüze güç katmıştır. Rabb'im hepinizden razı olsun." dedi.
Türkiye'ye ve Türk milletine yönelik tehditlerin sadece güvenlik güçleri ile bertaraf edilemeyeceğine dikkati çeken Erdoğan, "Bunun için her alanı kapsayan topyekun bir mücadele gerekiyor. Birtakım belediye başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine belediye başkanvekilleri atanmasıyla ilgili işlemler işte bu çerçevede yapılmaktadır. Bu milletin alın terinden artırarak vermiş olduğu vergilerle kendilerine gelen parayı, halka değil de Kandil'e gönderenlere, dağa gönderenlere biz seyirci kalamayız ve kalmayacağız." diye konuştu.
"KONU TÜRKİYE OLUNCA ORTALIĞI AYAĞA KALDIRIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir devletin de böyle bir çarpıklığa izin vermeyeceğine işaret ederek İspanya'nın da Katalonya'daki Belediye Başkanlığı için bunun benzerini yaptığını söyledi.
Türkiye'deki 82 milyon vatandaşın tamamının hak ve hukukunu korumak, terörle mücadelenin gereklerini yerine getirmek için bu adımların atıldığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"İspanya'dan Fransa'ya kadar dünyanın pek çok yerinde benzer işlemler yapılırken sesleri çıkmayanlar, konu Türkiye olunca ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Bu tavır söz konusu çevrelerin demokratlıkların değil ülkemize olan husumetlerindendir. İçimizdeki birtakım çevreler ise çok tehlikeli bir şekilde ve giderek artan bir hızla bölücü terör örgütü ile aynı çizgiye doğru gitmektedir. Terör örgütlerinin destekçileriyle bu kadar iç içe geçmek kimse için hayra alamet değildir. Milletimizin bu alçak siyaset tarzını yakından takip ettiğine ve günü geldiğinde gereken tavrı ortaya koyacağına inanıyorum."
Türkiye'nin Irak'tan Suriye'ye, Doğu Akdeniz'den Kuzey Afrika'ya, Atlantik ötesinden Avrupa'ya kadar dört bir yandan kısa, orta ve uzun vadeli çıkarlarını korumanın mücadelesini verdiğinin altını çizen Erdoğan, buna karşılık birilerinin her hadiseyi bahane ederek fırsatçılık peşinde koşmasını ise "çok acı" olarak niteledi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Kim ki terörle el ele olursa milletin bize verdiği yetkiyi yasalar içerisinde sonuna kadar koruyacağız. Çünkü bunların yaptığı siyaset değildir. Bir belediye başkanının görevi şehre hizmettir, halka hizmettir. Halka değil de şehre değil de eğer teröristlere hizmet ediyorsa şehit yavrularımızın ailelerini belediyenin kapısının önünde koyuyorsa biz de onları kapının önüne koyarız. Bunlara seyirci kalanlar gaflet içerisindedir. Aslında biz tavırların gaflet ötesi niyetlerden kaynaklandığını biliyoruz. Şimdi bu kadarını söylemekle yetinmek durumundayız. Günü geldiğinde elbette tüm pazarlıklar tüm ilişkiler tüm ortaklıklar belgeleriyle bilgileriyle ortaya dökülecektir. Bizlere düşen görev, kim ne yaparsa yapsın her alanda bayrağımızı dimdik yukarıda tutmak, ezanlarımızı susturmamak için azimle mücadeleye devam etmektir."
"ÇOK YAKINDA MİLLETİMİZE MÜJDELERİMİZ OLACAK"
Gündemdeki konularla ilgili çok yoğun görüşmeler ve hazırlıklar içerisinde olduklarını belirten Erdoğan, "Çok yakında milletimize Suriye meselesi başta olmak üzere güvenlikten ekonomiye kadar her alanda çok önemli müjdelerimiz olacak." dedi.
Demokrasiden ve hukuk devletinden asla taviz vermeden içeriden ve dışarıdan yönelen her tehdidin başını ezecek güç, imkan ve kararlılığa sahip olduklarını ifade eden Erdoğan, birlik oldukça üstesinden gelinemeyecek hiçbir sorun olamayacağını aktardı. "Ülkemizin gelişmesini, büyümesini, güçlenmesini engelleyemeyenlerin milletimizin birliğini ve beraberliğini bozmak için seferber olmalarının sebebi işte budur." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim tek hedefimiz var. Şu anda bu stadyumun içerisinde biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olarak geleceğe yürüyoruz. Tek bir yürek olarak çarptığında 82 milyona güçleri yetmediği için bu milleti etnik ve mezhep ayrımı yanında siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik bahanelerle mümkün olduğu kadar çok ve küçük parçalara ayırmanın peşindeler ama başaramayacaklar. Bu milletin kardeşliğine halel getiremeyecekler. Bayrağını indiremedikleri, ezanını susturamadıkları, vatanımızı bölemedikleri, devletimizi yıkamadıkları bu millet, günü geldiğinde elbette onları da yola getirecektir. Tarihte bu millete kötülük edip, ihanet edip, yüreğini kanatıp da iflah olmuş kimse yoktur."
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın son 150-200 yılına bakıldığında bunun sayısız örneğinin olduğunu belirten Erdoğan, "Yine aynısı olacaktır. Milletimizin sabırlı olmalarını dualarını ve desteklerini güvenlik güçlerimizden ve bizden eksik etmemelerini rica ediyorum." dedi.
NOTLAR
Törende, 2018-2019 Eğitim-öğretim yılını tamamlayan 515'i subay, 3431'i astsubay olmak üzere toplam 3946 öğrenci mezun oldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın da katıldığı törende İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu ve mezunlar adına Jandarma Teğmen Ömer Faruk Yazar da birer konuşma yaptı.
Jandarma ve sahil güvenlik sınıfında mezun olan subay ve astsubaylardan dönem birincileri tarafından yaş kütüklerine yıldız ve plaket çakıldı.
Erdoğan, akademinin dönem birincileri Jandarma Subay sınıfında Teğmen İsmet Mat, Jandarma Astsubay Çavuş Rabia Kökpınar, Sahil Güvenlik Subay sınıfından Teğmen Çağrı Dinç ve Sahil Güvenlik Astsubay Çavuş Alp Kaptan'a diplomalarını verdi.
Tören, diğer mezunlara diplomalarının verilmesi, Jandarma Marşı'nın çalınması, Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) paraşüt gösterisi, mezunlar geçişi ve mehter marşı gösterisiyle son buldu.