Güncelleme Tarihi:
2 gün süren Özbekistan gezisi sırasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şu mesajları verdi: (‘Enerji kapıları açılacak, bu nereden çıktı diyeceksiniz açıklamanız olmuştu, ipucu verebilecek misiniz?’ sorusu üzerine) “Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretinde ağırlıklı enerji konusunu da görüştük. Geçmişte İsrail ile Türkiye arasında bazı ilişkiler, münasebetler olmuştu. İş adeta bitme noktasına gelmişti ki -o zaman Netenyahu dönemiydi- olay bir anda terse döndü. Çünkü İsrail’in enerji ihracı noktasında düşündüğü yol, maliyeti itibariyle uygun olmayan bir yol. Yani kalkıp İsrail’den Yunanistan’a denizin altından borular döşensin, buradan oraya gitsin, oradan Avrupa’ya dağılsın; bu tabii olacak bir iş değil. Yapılan maliyet hesapları neticesinde bu işin en uygun olanının Türkiye üzerinden bu doğalgazın çıkışı olduğu görülüyor. Onlar da tabii kendi aralarında zaten bunu konuşuyorlar. Neticede kendileri de bu iş için en uygun yolun ‘Türkiye üzerinden yapılması’ dediler. Herzog’a dedim ki fazla da uzatmadan ben Dışişleri Bakanımı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımı size göndereyim. Biz burada her şeye varız. Yeter ki sizler bu konuda samimi olarak ‘Tamam, biz bu adımı atıyoruz’ deyin. Sayın Herzog da buna hazır olduğunu gösteren bir cevapla ‘Memnuniyetle’ dedi. ‘Ben Sayın Başbakan’a da bunu söyleyeceğim. Sayın Başbakan’ın Türkiye’ye gelişiyle bu konuyu onunla da bir masaya yatırırsanız isabetli olur’ dedi. Ramazan sonrası Benet’le de (İsrail Başbakanı) bu konuyu bir görüşüp hemen adımları atarsak İsrail-Türkiye birlikteliği, bu süreci Doğu Akdeniz petrolüyle, doğalgazıyla ilgili süreci hızlandıracaktır. Bu konuda çok çok umutluyum.”
ASGARİ ÜCRET: ZAM VAKTİ ARALIKTIR
Vatandaşıma onu aldatacak, yani yapmayacağımız veya yapamayacağımız bir şeyi söylemeyi doğru bulmam. Asgari ücreti tespit için bir komisyon var. Her sene toplanıyor. Dolayısıyla da bunun vakti aralıktır. Vakti geldiğinde de asgari ücretle sorumlu olan sendikalar ve Çalışma Bakanlığım otururlar konuşurlar, adımı atarız. Durum bu. Fevkalade bir durum olup olmadığı noktası orada yine tartışılır. Yani eğer asgari ücret vatandaşımı hakikaten enflasyona ezdiriyorsa, o görüşmelerde belirleme de ona göre yapılır. Olağanüstü bir gelişme olduğu zaman biz bunlara da kapalı değiliz.
KILIÇDAROĞLU’NUN ELEŞTİRİLERİ: O VERGİ MEMURU BEN EKONOMİSTİM
(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun altyapı projelerine yönelik eleştirileri) Yetişemediği üzüme koruk deme meselesi var ya, bununki bu. Varsa alternatifin, alternatifi söyle. Bugün kamu özel anlayışıyla dünyada bu tür yatırımların yapılması en gelişmiş ülkelerde bile var. Yani bugün Amerika bu şekilde 1.5 trilyon dolarlık altyapı üstyapı yatırımının planlamasını yapıyor. Almanya hakeza öyle. Hazine’den 1 kuruş para çıkmayan böyle dev yatırımlar için kalkıp da kredi alsanız, bu kredinin faiz hesabını yapın. Bu faiz hesabı acaba nereye varır? Biz bunların hesaplarını çok yaptık. O vergi memuru. Ama ben ekonomistim. Aramızdaki fark bu. İşim benim bu işlerle geçti. Ama ona bundan sonra zaten vergi memurluğu da vermezler çünkü SSK’da genel müdürken orayı batırdı.”
GIDA FİYATLARI: VATANDAŞIMIZA UCUZ ET YEDİRMEYE KARARLIYIZ
Gıda güvenliği noktasında hiçbir sıkıntımız yok. Bu konuda yalan yanlış haberlere vatandaşlarımın itibar etmemelerini istiyorum. Buğdayda biraz sıkıntımız vardı. Nitekim bu sıkıntı da büyük ölçüde aşılmış vaziyette. Ne yazık ki kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyen bazı fırsatçılar var. Bu konuyla ilgili Tarım Bakanımla konuştuk. Dedi ki, elimizdeki, TİGEM çiftliklerimizdeki kesimlik hayvanları bir an önce keselim ve bu ramazan ayında bir defa evlere kıymada, kuşbaşında ucuz et girme imkanı olsun. Bu arada da yine belki duruma göre Türkiye’nin dört bir yanına ekiplerini gönder, elinde kesimlik hayvanı olanlardan biz bu hayvanları da alalım. Yine ithal noktasında da ramazan sonrasına yönelik bir adım atmış olalım. Çünkü biz vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI: ŞİMDİ HEDEF İKİLİ ZİRVE
Rus ve Ukraynalı heyetlerin İstanbul’da gerçekleştirmiş oldukları görüşmelerin barış sürecine anlamlı bir ivme kazandırdığına inanıyorum. Döner dönmez gerek Sayın Putin’le gerek Sayın Zelenski’yle görüşmeler yapma kararlılığım var. Bu görüşmelerde her ikisine şahsım, milletim adına teşekkürlerimi ifade edip ‘Artık hedefimiz bir an önce sizi bir araya getirmek’ diyeceğiz. Temenni ediyorum ki inşallah bir araya getirme noktasında kendilerinden bir tarih kaydını alırız. Bu çerçevede, devlet başkanları düzeyinde yapılacak toplantıya da ev sahipliği yapmaya hazırız. Ama bu arada geçici ateşkesi de sağlamış olmak büyük önem arz ediyor.
GARANTÖR OLABİLİRİZ
Ukrayna’nın özellikle NATO üyeliği noktasında çok ısrarlı bir duruşu yok. Aslında Ukrayna’nın Avrupa Birliği konusunda da çok ısrarlı bir davranış içinde olacağına ihtimal vermiyorum. Garantörlük konusunda da biz, Ukrayna’nın güvenliğini teminen garantör ülkelerden biri olabiliriz, buna ilke olarak sıcak bakıyoruz; ancak elbette bunun detaylarının açıklığa kavuşması gerekiyor. Ülkemizin Ukrayna meselesinde izlediği barış yanlısı, ilkeli ve aynı zamanda dengeli politika tüm tarafların takdirini topluyor. İnşallah Türkiye’nin bütün liderlerin gözündeki yeri çok daha farklı olacaktır. Bunu aldığımız geri dönüşlerle de görüyoruz.