Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, partisinin genel merkezinde, AK Parti milletvekilleriyle iftar programında bir araya geldi.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan ve katılımcıların ramazanı şeriflerini tebrik eden Erdoğan, "Ramazan boyunca tuttuğumuz oruçların, eda ettiğimiz ibadetlerin, yaptığımız hayırların Rabb'im katında kabul olmasını diliyorum. Bayrama da ondan sonraki günlere de ülke ve millet olarak hep birlikte huzur, güven, sağlık, afiyet içerisinde girmemizi Rabb'imden niyaz ediyorum." diye konuştu.
Milletvekillerinin bir yandan Meclis çalışmalarını diğer yandan parti programlarını ve seçim bölgelerindeki faaliyetlerini büyük bir gayretle, fedakarlıkla sürdürdüğünü bildiğini ifade eden Erdoğan, önlerinde 23 Haziran'da İstanbul Büyükşehir, 2 Haziran'da Artvin'in Yusufeli, Denizli'nin Honaz ve Kırıkkale'nin Keskin ilçeleriyle, Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı Kesmetepe beldesinde tekrarlanacak belediye başkanlığı seçimleri olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, "Bu seçimleri de ihmal etmemeli, her birinin üzerinde ayrı ayrı önemle durmalıyız. Meclis'in de gündemi oldukça yoğun, gerek komisyonların gerek Genel Kurulun gündeminde ilgili kesimlerin sabırsızlıkla takip ettiği düzenlemeler bulunuyor. Tabii milletimiz bizden her alanda hizmetler, icraatlar, reformlar bekliyor. İnşallah bunların hepsini de birlikte hayata geçirecek, partimizin kurulduğu günden beri hep yanımızda olan milletimize vefa borcumuzu ödeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Genel Merkez ile Meclis Grubu arasındaki ahenk ne kadar iyi olursa, yaptıkları işlerin veriminin o derece artacağını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti bir kadro partisi olarak kurulmuş, bugüne kadar kazandığı başarılara da hep istişareyle, ekip çalışmasıyla, dayanışmayla ulaşmıştır. Bundan sonraki başarılarımızın yolu da işte bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmekten geçiyor. 24 Haziran Genel Seçimleri'nde elde ettiğimiz neticelerin enine boyuna sorgulamasını yapma imkanı bulamadan mahalli seçimlere girmek zorunda kaldık. Milletvekilliği seçiminde yeterli başarıyı elde edemediğimiz yerlerin çoğunda belediye başkanlığı seçiminde de sıkıntılar yaşadık. Demek ki ortada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken sorunlar var. Bunların hiçbirini de gözden kaçırıyor değiliz."
Tüm şehirlerle ilgili değerlendirmelerini yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, "Siyaset insan kazanma sanatıdır. Hiçbir arkadaşımızı hiçbir kardeşimizi kırmadan, kenara koymadan, vefasızlık etmeden sürekli yeni insanlar kazanarak önümüzdeki döneme hazırlanacağız, velev ki bizim gönlümüzü, kalbimizi kırsalar da. Bu konuda en büyük desteği doğrusu sizlerden bekliyorum. AK Parti ve Türk siyasetini yeni vizyonlarla, yeni projelerle, yeni isimlerle hep birlikte zenginleştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"MİLLETİMİZE ÇOK İYİ ANLATMAMIZ GEREKİYOR"
Önlerindeki kısa vadeli en önemli işlerinin yenilenme kararı verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her şeyden önce bu seçimlerin niçin yenilendiğini milletimize çok iyi anlatmamız gerekiyor. Seçim kanununda geçtiğimiz yılın mart ayında yapılan bir değişiklikle sandık kurulu başkanı ve bir üyesinin kamu görevlisi yani memur olması şartı getirilmiştir. 24 Haziran 2018 seçimlerinde kanunun bu hükmüne aykırı herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz çünkü ilçe seçim kurulları sandık kurulu memur üyelerinin listelerini partilere vermiyordu. 31 Mart seçimlerinde büyükşehir seçimleri konusundaki usulsüzlükleri, eksikleri, hataları araştırırken sandık kurulu üyeleriyle ilgili yanlışı da tespit ettik, bu bizim için bir fırsat oldu."
"20 BİNE YAKIN USULSÜZ ATAMA"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerindeki tek sorunun 62 bin sandık kurulu üyesinden 20 bine yakınının usulsüz atanması olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Çok ciddi yolsuzluklar yapıldı. Ayrıca oy sayım ve döküm cetvellerine ilişkin de çok ciddi yanlışlar belirledik. Mesela oy sayım ve döküm cetvellerinden 5 bin 388'i mühürsüz, 694'ü imzasız iken 214'ü tamamen boştur, 498'i de eksik doldurulmuştur. Yine bu cetvellerden 919'unda rakam belirtilmemiştir. Bin 135'inde de sayı eksikliği bulunduğu görülmüştür. Yüksek Seçim Kurulu partimizin yaptığı itiraz üzerine kanuna aykırı sandık kurulunu üyesi atanan 22 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvellerinin kayıp olduğunu ve sisteme boş olarak işlendiğini de tespit etmiştir. Yine Yüksek Seçim Kurulu, kanuna aykırı sandık kurulu üyelerinin görev yaptığı 101 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin imzasız, mühürsüz ve yazıları eksik olarak sisteme işlendiğini belirlemiştir."
Böylece kanuna aykırı her iki işlemin birden gerçekleştiği toplamda 42 bin oya tekabül eden 123 sandığın ortaya çıkarıldığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Esasen bize göre rakam çok daha büyüktür ama Yüksek Seçim Kurulunun resmen kayıt altına aldığı rakam budur. Bu 123 sandıktaki 42 bin oyun akıbetinin tespiti mümkün olamayacağı için aradaki farkın 13 binlere düşmüş olmasını da göz önüne alan Yüksek Seçim Kurulu haklı olarak seçimin yenilenmesi kararını vermiştir. Görüldüğü gibi Yüksek Seçim Kurulunun kararı sadece sandık kurulu üyelerinin usulüne uygun atanmamış olmasına dayanmıyor. Kurul kararını verirken hem bu durumu hem de oy sayım döküm cetvellerindeki usulsüzlükleri gözeterek her ikisinin birden çakıştığı sandıkları dikkate almıştır."
YSK'NIN MALTEPE VE BÜYÜKÇEKMECE KARARI
Yüksek Seçim Kurulu'nun AK Parti'nin Büyükçekmece ve MHP'nin de Maltepe ilçe belediye başkanlığı seçimlerine yönelik yaptığı itirazı reddettiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her iki belediye başkanlığını da CHP'nin kazanmış olmasına rağmen biz bu kararı saygıyla karşıladık. Kars'ı reddetmiştir, Iğdır'ı reddetmiştir. Buna karşı böyle her taraf ayağa kaldırılmış mıdır? Hayır. Seçimin yenilenmesi kararını itibarsızlaştırmak isteyenler ısrarla şunu söylüyor, 'aynı zarfa 4 farklı oy konduğu halde nasıl olur da sadece Büyükşehir seçimleri yenilenir.'
Aslında Yüksek Seçim Kurulu bunun da cevabını veriyor ama bunu sadece dinlemek isteyenler duyuyor. Sandık kurulu üyeleri ve oy sayım döküm cetvelindeki hataların birlikte yaşandığı 123 sandık, İstanbul'un 26 ayrı ilçesine aittir. Bu sandıklardaki sorunlu oyların ilçe belediye başkanlığına dağılımına bakıldığında büyükşehirde olduğu gibi seçim sonucunu değiştirecek bir tablo ortaya çıkmıyor. Bir başka ifadeyle 26 ilçenin her birinde ilçe belediye başkanlığında sonucu değiştirmeyen oylar büyükşehirde toplandığında seçimin neticesini tersine çevirebiliyor."
- AK Parti'yi milletin değil de, kendi heveslerinin aracı olarak görenlerin bu çatı altında yeri yoktur. Kimsenin bu büyük davayı sekteye uğratmasına izin vermeyeceğiz.
- Türkiye'de hiç bir seçim sıradan değil, tüm dünyanın gözünün üzerimizde olduğunu fark etmeyen yoktur. Neden Avrupa neden Amerika İstanbul seçimleri ile bu kadar ilgileniyor?
- Belçika'da seçim iptal edildi. Neden bununla kimse ilgilenmiyor? Ama İstanbul ile herkes ilgileniyor. Neden çünkü seçimi kazandığı halde oyları çalınan AK Parti. Cevap çok basit. Oyları çaldılar. Bir taraftar oyları çalanlar var, bir taraftar milli iradeye sahip çıkanlar var.
- Siyasette kazanmakta var kaybetmek de var. Kazanırsak milletimize hizmetlerimizi kazandırmanın peşinde olacağız, kaybedersek milletimizin gönlüne girmenin yolunu arayacağız.
Gerek medyada gerek sokakta ve gerekse de evlerde hala İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının itirazının sağlıklı şekilde anlaşılmadığına değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir zarfa konulan dört oydan biri ile ilgili seçim yenilenmesi kararının nasıl ve ne için verildiğini izah etmeden onun devamını getiremeyiz. Nitekim karşı taraf da en çok bunun üzerine gidiyor. İlçeler bazında tek tek anlam taşımayan, sonuca etki etmeyen oyların Büyükşehir toplamında nasıl bir etkiye sahip olduğunu ısrarla milletimizin gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Hakikatlerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. İstanbul seçimleriyle ilgili hakikatler işte şimdi ortaya çıkmıştır. Yeter ki biz bunu milletimize en doğru şekilde anlatabilelim. Unutmayınız, en etkili anlatma yöntemi de yüz yüze yapılandır.
Tabii, 31 Mart seçimlerinden alacağımız tek ders bu değildir."
Sandıklara sahip çıkma konusundaki en küçük bir zafiyetin nasıl sonuçlara yol açacağının görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde seçim çalışmalarında sergilenen dağınıklığın, yapılan yanlışların, bencilliklerin, tembelliklerin, içe dönük mücadele anlayışının bizi nerelere getirdiğini de hep birlikte gördük." dedi.
Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Açık konuşuyorum, AK Parti'yi milletin partisi değil de kendi heva ve heveslerinin aracı gibi görenlerin bu çatı altında yeri yoktur. Gerek 24 Haziran'daki milletvekilli gerek 31 Mart'taki belediye başkanlığı seçimleri bu bakımdan bize çok kıymetli dersler vermiş, çok önemli fotoğraflar göstermiştir. Türk milletinin tarihinin en kritik mücadelelerinden birini verdiği dönemde, partimizi zayıf düşürme pahasına kendi ajandalarını öne çıkaranlara izin vermeyeceğiz."
İslam dünyası ve dünyadaki tüm mazlum ve mağdurlar kalplerini Türkiye'ye çevirmişken kimsenin kendi hırsı uğruna bu büyük davayı sekteye uğratmasına rıza göstermeyecekleri uyarısında bulunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Unutmayın, şu anda herkes 31 Mart'ı izlediği gibi şimdi de 23 Haziran'ı takip ediyor, dünyada, 'Acaba Türkiye'de ne olacak, İstanbul'da ne olacak?' Kendi ailemiz, arkadaşlarımız, dostlarımız dahil hiç kimsenin hatırı için böyle bir vebalin altına giremeyiz. Aksi takdirde bunun hesabını Allah da sorar, millet de sorar, ümmet de sorar. Türkiye'de hiçbir seçimin sıradan seçim olmadığını, tüm dünyanın gözünün üzerimizde olduğunu fark etmeyen herhalde yoktur. Bir belediye başkanlığı seçimi için Avrupa'sından Amerika'sına herkes seferber olursa bunun arkasında başka şeyler aramak herhalde hakkımızdır.
Niçin Avrupa, niçin Amerika İstanbul seçimiyle bu kadar ilgileniyor da Amerika'da 3 milyon az oy almasına rağmen Trump'ın seçilmesiyle ilgilenmiyor? Veya Avustralya'da 2 yıl sonra cumhurbaşkanlığı seçimi iptal ediliyor da ne için bununla ilgilenmiyorlar? Belçika'da yine aynı şekilde bir seçim iptali yapılıyor. Niçin Belçika ile kimse ilgilenmiyor? Ne ülkemden ne Avrupa'dan böyle bir ilgilenmeyi duydunuz mu? Yok, İstanbul ile hepsi ilgileniyor. Neden? Seçimi kazandığı halde oyları çalınan AK Parti. Burada cevap çok basit, oyları çaldılar. Bir tarafta oy çalanlar var, diğer tarafta milli iradeye sahip çıkanlar var."
Erdoğan, "İşte şimdi bu mücadeleyi bu seçimde böyle vereceğiz. Bir tarafta oy çalanlar var, bir tarafta milli iradeye sahip çıkanlar var. Bunu şimdi gerçekleştireceğiz. Üstelik bu çevrelerin hiçbiri gerçekte ne olduğunu merak bile etmiyor. Sadece bize çelme takmak için fırsat bulmuş olmanın hırsıyla saldırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Büyükşehir seçimlerine de bu anlayışla bakmaları gerektiğine dikkati çeken Recep Tayyip Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Siyasette kazanmak da var, kaybetmek de. Kazanırsak İstanbul'a ve onun en önemli temsilcisi olduğu kadim medeniyetimize en güzel hizmetleri yapmanın gayreti içinde olacağız. Kaybedersek 2023'e kadar olan dönemi ülkemize ve şehirlerimize en güzel hizmetleri kazandırarak bir sonraki seçimde yeniden milletimizin gönlüne daha güçlü şekilde girmenin mücadelesini vereceğiz. Bunun için seçim tarihine kadar geçecek her günü dolu dolu değerlendireceğiz. Sizlerden, Meclis çalışmalarına ara verene kadar genel kurul günleri Ankara'da, diğer günler İstanbul'da çalışmalarınızı yürütmenizi istiyorum.
Burada özellikle İstanbul'daki karargahla irtibat halinde bunu yürütmenizin faydasını ifade etmek istiyorum çünkü tüm milletvekili arkadaşlarımın İstanbul'da karşılıkları var. İstanbul, 81 vilayetimizin temsilcisinin olduğu bir şehir. Hele hele ilk 22 sıra yoğun nüfusları olan bir demografik yapıdır. 22 vilayet bayağı yüksek."
Milletvekillerine İstanbul'daki hemşehri dernekleriyle sık sık buluşmaları gerektiğini anlatan Erdoğan, seçimi kendi lehlerine çevirmek için çok çalışacaklarını dile getirdi.
"Bayram tatiliyle birlikte tamamen İstanbul'a yoğunlaşacaksınız. Memleket değil, İstanbul. Memleketine gitmek isteyenlere de hayır, bu seçimde memleket yok. Bayramı burada kutlayacağız." ifadelerini kullanan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi ve Meclis grubunun çalışmaların planlamasını birlikte yapacaklarını söyledi.