Güncelleme Tarihi:
"Kızılay’ımızın simgesi olan kırmızı hilal bu bayrağın dalgalandığı her yerde uzanan yardım elinin, umudun adı olmuştur. Ülkemiz içinde ve dışında pek çok hayırlı hizmete imza atan Kızılay ne kadar güzlü olursa biz de kendimizi o kadar güvende hissederiz. Kızılay’ımız ve Yeşilay’ımız ile ilgili yeni yasa bana gelecek ve biz de onaylayacağız. Kızılay’ın şuandaki genel merkezinin yerini kendisine yakıştırmıyoruz. Ara sokaklardaki bu yerden çıkmak gerekiyor. Milli Emlak’tan 30 dönümlük bir yol tahsis edilmek üzere Eskişehir yolu üzerinde bir hareket merkezi ile dünyanın cazibe merkezi örnek bir genel müdürlük merkezine sahip olmasını istiyoruz. Bir hareket merkezine sahip olmasını istiyoruz. Şimdiden hayırlı olsun. Böyle bir merkezin en ileri teknoloji ile donanımlı olması çok önemli. Bu bakımdan bu yeri önemsiyoruz, inşallah projesi, inşası ve bitiminde birlikte oluruz.
Kırmızı hilal sembolü 93 harbi sırasında kullanılmaya başlandı. Bir grup doktor tarafından yaralı askerlere bakmak üzere kurulan bu süreç sembol oldu. Kızılay aslında gazi bir kurumdur. Kızılay kuruluşundan sonra yaşanan tüm savaşlarda askerin hemen gerisinde kendi insani savaşını vermiştir. O bayrak askerimiz için verilen mücadele, yaşanacak sıkıntılarda kendisine sahip çıkılacağını garantisi, sigortası olarak görülmüştür. Çeşitli cephelerde yaralanıp İstanbul’a getirilen askerleri ilk karşılayan Kızılay’dı. Ne büyük dedelerimiz varmış, ne asil ecdadımız varmış. Bu gönül meselesi. Bize şuanda basit görünün hizmet o şartlarda öylesine değerliydi ki.
Balkan Savaşı’nda Üsküp Sırpların eline geçince Kızılay’a ait hastane işgal edilmek isteniyor. Osmanlı’nın Üsküp’te hakim olduğu dönemde açılan Kızılay hastanesinde Türk askerle ile birlikte Sırp askerleri de tedavi edilmektedir. Bu manzara karşısında hastanenin işgalinden vazgeçiliyor. İşte Kızılay sizsiniz ve işte Kızılay bu. Türkiye geçen yıl yaklaşık 4,5 milyar dolarlık yardımı ile dünyada en çok insani yardım yapan 3. ülke oldu. Veren el alan elden üstündür. Yıllarca kendisi dışarıdan yardım alan 70 cente muhtaç Türkiye bugün dünyanın dört bir yanında yardım faaliyetlerinde bulunuyor.
Kendi vatandaşlarınızın başına bir şey geldiğinde süratle yardıma koşabiliyorsanız büyük devlet olursunuz. Aksi halde cisminin ne kadar büyük olursa olsun kimse size böyle bakmaz. Veren ol olmak sadece maddi imkanlarla ilgili değildir, gönlünüzün yüreğininiz de geniş olması gerekir. Sizler yakından şahit oluyorsunuz. Nice gelişmiş ülke maddi durumları bizden iyi olan ülkeler bizim yaptıklarımızın 10’da birini yapmıyor. Suriye’den ve Irak’tan iki milyon insan bizde. A’dan Z’ye her türlü bakımlarını biz yapıyoruz. Şuana kadar 5,5 milyar dolar harcadık. Türkiye bu tür yardımlarda örnek bir ülke diyorlar. Tüm Avrupa’da 250 bin civarında. Ama bize dünyadan gelen destek 250 milyon dolar. Bu Türkiye’nin ne denli cömert olduğunu gösteriyor. Bu mültecileri alırken de seçici davranıyor sadece eğitimli olanları almaya çalışıyorlar.
Gariplerin mağdurları mazlumların yurdudur bu ülke. Bizim soframızı milyonlarca kaşık konmuştur. Anadolu’nun kapısı bütün mazlumlara açılmıştır. Türkiye son 13 yılda bu vasfını daha da güçlendirmiştir. Kızılay başta olmak üzere yardım kuruluşlarımızı imkan olarak operasyonel olarak ileri bir noktaya ulaştılar. Yardım faaliyetlerinin özünde elbette gönüllülük esastır. Ama bu ruhu profesyonel organizasyonlarla desteklemediğiniz sürece varlık göstermeniz mümkün değildir.
Kızılay’ımızı da çıkarılacak yeni yasa ile kendini yeniliyor. Çatışmaların, insani dramların sıradanlaştığı bölgede sizler bizim yardım neferlerimiz olacaksınız. "