Cumhurbaşkanı Erdoğan kadınlara seslendi

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan kadınlara seslendi
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2016 13:14

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Metal Sendikası Kadın İşçiler 21. Büyük Kurultayı'na katıldı. Burada konuşan Erdoğan daha sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen Kadınlar Günü resepsiyonunda kadınlara seslendi.

Haberin Devamı

İşte Erdoğan burada yaptığı konuşmadan satır başları:

Kadını, ekonomik ve sosyal hayattan tecrit edilmiş olarak sadece evine hapseden anlayış, yakın döneme ait bir tasavvurdur. Bu yanlış kabulü yıkmak adına geliştirilen refleksler ise tam bir ifrattan tefrite savruluş örneğidir.

Haberin Devamı

Açık söylüyorum, bana göre kadına en büyük zararı, hayatı 'ekonomik özgürlük parantezine' mahkum eden anlayış vermiştir. Halbuki, hangi annenin yaptığı iş, paraya tahvil edilebilir? Bunun bedeli olabilir mi? Olamaz."

Aile kurumunu yıkarak, değerleri yok ederek kadını özgürleştiremezsiniz. Tam tersine bu, kadının her alanda istismarının önünü açan bir yaklaşımdır.

Kadınlar inayet değil, adalet bekliyor. Kadınlar kota değil, adil bir yarış talep ediyor. Kadınlar istismar edilmek değil, saygı görmek istiyor. Kimse kadınların bu isteklerine kulak tıkayamaz, sırtını dönemez. Biz bugüne kadar kadınlarımızın hak arayışlarında hep yanlarında olduk, cinsiyetleri sebebiyle istismar edilmelerine de daima karşı çıktık.

Haberin Devamı

En büyük saygıyı, en büyük selamı, en samimi anmayı hak edenler, şehitlerimizin anneleridir, eşleridir, çocuklarıdır. Onların evlatları, eşleri, babaları birer birer kahramandır. Bu ülkenin, bu milletin bekası için geride sevdiklerini bırakarak gözlerini kırpmadan büyük bir mücadeleye giden ve sonuçta da hayatlarını feda eden bu kahramanların hepsini de rahmetle, minnetle, hürmetle yad ediyorum.

Katil devlet diyerek ihanet çukuruna gömülenlere inat devletimize sahip çıkıyor muyuz? Sendikaları terör örgütlerinin değil gerçek emekçilerin yuvası haline getiriyor muyuz? Sendikaları silah deposu haline getirenlerin karşısında dimdik duruyor muyuz? Bölücü terör örgütünden, paralel devlet yapılanması örgütüne kadar tüm şer çetelerine karşı milletimizin yanında yer alıyor muyuz? Kadınlarımız 'tamam' diyorsa bu iş tamamdır.

Haberin Devamı

Biz bu dört şey için varız. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu milleti parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bayrağımıza eş bayrak dikmeye çalışanlar bu ülkede yer bulamayacaktır. Bu vatan topraklarını bölmek isteyenler bu ülkede yer bulamayacak, çukurlara gömülecektir. Devlet içinde devlet, asla buna müsaade edilmeyecektir.

Biz kadının kafasındaki örtüyle değil, kafasının içindeki fikirlerle, üzerindeki elbiseyle değil, yüreğindeki inançla değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için 'başı açık', 'başı kapalı' ayırımı yapmıyoruz, yapamayız, buna hakkımız yok. Bu, insana değer vermemektir.

“ŞU ANDA BATI TUTUŞTU”

Erdoğan ayrıca Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen Kadınlar günü resepsiyonunda davetli kadınlara seslendi.

Haberin Devamı

Erdoğan burada da şunları söyledi:

Şu anda batı tutuştu. Niye biliyor musunuz çünkü nüfusları yaşlandı. Nüfusu artırmamız gerekiyor. Burada da bir numaralı aktör anneler. Sizsiniz.

Kürtaj itirazlarında, 3 çocuk tartışmalarında, ailelerin korunması ile ilgili attığımız adımlarda da bu zihniyet kendini ele veriyor. Bu ülkede doğum kontrolleri yapıldı. Nüfus planlaması, aile planlaması adı altında. Niye biliyor musunuz? Bu milletin neslini kurutmak için. Nüfusumuzu yaşlı hale getirip azaltmak için.

Birileri inatla doğu toplumlarını, geleneği, hatta dini sadece ezilmekle, ötekileştirmekle, despotizmle, zulümle özdeş hale getirmeye çalışıyor. Bunlar için aile ve din, kadının özgürleşmesinin önündeki en büyük iki engeldir. 

Bu kesimlerin gözünde İslam, kadını yücelten, baş tacı eden, ona değer veren değil bilakis kişiliksiz hale getiren bir unsurdur. Bu iddiaların sahipleri yıllarca kadını özgürleştirmek, medenileştirmek adına bu ülkenin milyonlarca kadınına zulmetmiştir. Kızlarımıza, kılık kıyafetli dolayısıyla üniversite kapılarını kapatanlar, ikna odalarında onlara işkence edenler, bu zihniyetin uzantılarıdır. 'Köylü, makarnacı, kömürcü' diyerek, milleti aşağılayanlar yine bunlardır.

Özellikle teröre prim veren, kimliğine ve ideolojisine bakarak teröristi kahramanlaştıran zihniyeti hep beraber mahkum etmeliyiz. Zira PKK, YPG, DHKP-C, DAİŞ gibi terör örgütlerinin kadınlara yaklaşımlarında hiç bir fark yoktur. Bu örgütlerin hepsi için de kadın sadece ve sadece kullanılacak bir araçtır. Aynı şey paralel ihanet çetesi için de geçerlidir.

 

BAKMADAN GEÇME!