Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Gaziler Günü" Töreni'nde yaptığı konuşmaya, tüm katılımcıları selamlayarak başladı. Erdoğan, "Ülkemizin ve milletimizin bekası için görev yaparken canlarını ortaya koyarak yürüttükleri mücadele sonunda gazilikle şereflenen tüm kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyorum." diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "gazi ve müşir" unvanı verilişinin yıl dönümünü de tebrik eden Erdoğan, "Bin yıldır milletimizin bekası, vatanımızın bütünlüğü, devletimizin yaşaması için bu toprakları teriyle, gerektiğinde kanıyla ıslatmış tüm ecdadı tazimle yad ediyorum. Ülkemize gaziler ve şehitler kazandıran tüm anneleri, babaları hürmetle selamlıyorum. Bu uğurda kimi eşlerini kimi babalarını kimi kardeşlerini kimi kardeşi mesabesindeki arkadaşlarını kaybeden tüm vatandaşlarıma da milletin evinden saygılarımı iletiyorum." ifadelerini kullandı.
Gazilerin ve şehitlerin milletin ortak değeri olduğuna işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Esasen bu millet topyekun gazi bir millettir. Onun için İstiklal Şairi ne diyor? 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda, canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda'. Bu topraklar böyle bir toprak, bu topraklarda boşluk yok, her tarafta şehitlerimizin, gazilerimizin kanları var. Ecdadımız Anadolu'ya gelirken yüreğinde imanı, bir elinde mesleği, bir elinde kılıcıyla bu toprakları baştan sona fetih ve imar etmiştir. Biz Alparslan ile başladık, Osman Gazi ile yürüdük ve Gazi Mustafa Kemal ile cumhuriyeti inşa ettik. Şimdi ihya dönemini yaşıyoruz, işte bu ihya dönemini hep beraber sürdüreceğiz."
Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kriz, mıriz filan sakın ha bunlara aldırmayın, bunların hepsi manipülasyondur, bizde kriz filan yok, evelallah güçlenerek geleceğe yürüyoruz, daha da güçleneceğiz. Öyle AVM'lerde, şurada, burada manipülasyon yapanlara da aldırmayın, bundan sonra bu ülkede dolarla, avroyla, şunla bunla kira mira yok. Bu ülkede bundan sonra Türk lirası geçer, Türk lirasıyla her şey yürüyecek. Aksi takdirde bunun bedelini öderler. Burası Türkiye, burası Amerika değil. Dolayısıyla burada Türk lirasının hükmü vardır, Türk lirasıyla beraber mağazanı kiraya verirsin, alışverişini de Türk lirasıyla yaparsın, zaruretler ayrı konulardır. Bu adımı bu şerefli millet şerefiyle kazandı, şerefiyle adımlarını attı, şerefiyle de yeniden tarihini inşa ve ihya etmeye devam edecektir."
Erdoğan, vatanın tehlikeye düştüğü durumlarda milletin kıyam ettiğini ve gerektiğinde bir set gibi düşmanın karşısında durduğunu, gerektiğinde de bir sel gibi üzerinden aşıp geçtiğini dile getirdi.
"İşte o inlere girenler burada"
Türkiye'nin son 34 yılının neredeyse kesintisiz bir şekilde terörle mücadeleyle geçtiğini ve teröre kurban vermeyen, şehidi ve gazisi olmayan il, ilçe bulunmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Askerlerimiz, polislerimiz, jandarmalarımız, güvenlik korucularımız dağları, ovaları, sınır boylarını, sınır ötelerini teröristlere dar ederken hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlardır. Hatırlayın hep şu ifadeyi kullandım, 'İnlerine gireceğiz.' dedim. Girdik mi inlerine, girdik. İşte o inlere girenler burada. Sizlere şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Siz hiçbir zaman yılmadınız. 'Acaba bu inin içinde ne var?' diye düşünmediniz, evelallah oraya 'Ya Allah, bismillah.' dediniz, girdiniz ve oraları onlara zindan ettiniz ve böyle de devam edeceğiz değil mi? Devam edeceğiz. Bu Cudi'de böyle oldu, Gabar'da böyle oldu, Kato'da böyle oldu, Afrin'de böyle oldu, Cerablus'ta böyle oldu, Türkiye'mizin dört bir yanının dışında da böyle oldu. Kandil'de böyle oldu, Sincar'da böyle oldu, böyle olacak. Buralarda durmak yok, yola devam edeceğiz."
Teröristlerin hain saldırıları karşısında dünyada başka örneği olmayacak şekilde vakur bir duruş sergileyen milletin, hain örgütlerin emellerine ulaşmalarına izin vermediğine dikkati çeken Erdoğan, "Milletimizin ülkesine ve milletine sahip çıkma konusunda asırlardır sergilediği onurlu duruşun son örneğini işte 15 Temmuz'da hep birlikte yaşadık." dedi.
Erdoğan, sadece telefondan vatandaşlara "Haydi meydanlara, sokaklara, caddelere" dediklerini hatırlatarak, "Allah bu milletten razı olsun, milyonlar meydanlara döküldü. 'Ne olacak?' diye düşünmediler, sadece 'vatan' dediler, sadece 'millet' dediler ve meydanlarda F16'lara karşı, helikopterlerle yapılan atışlara karşı, tanklara, toplara karşı her şeyiyle... Ellerinde onların hiçbir silahı yoktu, benim vatandaşımın elinde sadece şu bayrak vardı. Bayrakla yürüdüler, çünkü benim milletim şunu biliyordu, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' diyordu ve öyle yürüyordu. Fazla sürmedi, 16 saatte bu millet o Feto denilen alçak, hain terör örgütüne karşı zaferle elhamdülillah kucaklaştı." değerlendirmesinde bulundu.
Milletin bu destanı Çanakkale'de de yazdığını ifade eden Erdoğan, "Bütün Batı, bütün dünya karşısındaydı ama bizim Mehmedimiz, 14 yaşından tut o civanlar, o kınalı ellerle beraber hepsi Gazi Mustafa Kemal ile beraber Çanakkale'deydi, Kocatepe'deydi ve oradan o bütün saldırıya geçen bütün müttefiklere karşı o günün şartları içinde neyimiz vardı?" diye konuştu.
Pusulası olmayan Seyit Onbaşı'nın 250 kilogramlık mermiyi "Ya Allah" diyerek yerleştirdiğini ve ateşleyerek, "Her şeyi halledecek" denilen gemiyi sulara gömdüğünü belirten Erdoğan, "Çünkü, 'İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Bu mesele bu idrak çok önemli. Karşımızdakilerin öyle bir idraki yoktu. 'İdraki meali o küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.' dedik ve yürüdük. Buradan 15 Temmuz şehitlerimizin yakınlarına ve gazilerimize bir kez daha en kalbi şükranlarımızı sunuyorum. Şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Böyle bir milletin evladı olmaktan iftihar ettiğimi, gurur duyduğumu burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum." ifadelerini kullandı.
.