Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, bir süre önce polemik konusu olan Davutoğlu’nun Pensilvanya ziyareti için, “Benden izin alıp gitmiştir. Zaten izin alması gereken makam benim” dedi. Yargıdaki ‘cemaat’ operasyonları için ‘yeni tutuklamalar olabileceğini’ belirten ve Suriye konusunda da “Muhaliflerin güç kazanımında bölgedeki dost ülkelerin desteği var” diyen Erdoğan, gündeme ilişkin şunları söyledi:
‘PENSİLVANYA’YA GİTMEYECEKSİNİZ’ DEDİM
Kısa bir süre önce Sayın Başbakan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında Pensilvanya’ya gitme ile ilgili karşılıklı açıklamalar oldu. Sizin Başbakanlığınız döneminde yaşanan bu olay sizin bilginiz dahilinde miydi?
Ahmet Bey’in Pensilvanya’ya gitmesinden benim bilgim var. Benden bu konuda izin almıştır ve oraya gitmiştir. Fakat Cumhurbaşkanımızla bu konuyu görüştüler mi doğrusu bilmiyorum. Kaldı ki zaten oraya gitmesi konusunda izin alması gereken makam benim. Hem genel başkanı olduğum partinin bir mensubu olması aynı zamanda da o dönemde başbakan olmam hasebiyle. O aralar zaman zaman bizim milletvekillerimizi Pensilvanya’ya götürme adeti başlamıştı. Bazen bakan da götürüyorlardı. Tezgâh derin, hedefler farklı, bunlar muhtemelen daha sonraki günlere yönelik adımlardı. Tabii bir dönemden sonra ben arkadaşlara ‘Pensilvanya’ya gitmeyeceksiniz’ demeye başlamıştım. Çünkü rahatsız olmuştum. Fakat Ahmet Bey’in gidişi hatta hatta Zafer (Çağlayan) Bey de gitmiştir. Bunlar benim bilgim dahilindeydi. Tabii bu iyi niyetlerimizin hiçbiri karşılık bulmamıştır. Ahmet Bey döndükten sonra görüşmenin içeriğini bana anlatmıştı. Görüşmenin içeriğini söylemem doğru olmaz. Abdullah Bey’le aralarında ne geçmiştir bilmiyorum.
(CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in ‘Türkiye’nin Suriye’ye gireceği’ iddiasıyla ilgili) Son zamanlarda Suriye ile ilgili ‘Savaşa gireceğiz’ iddiası ortaya atıldı.
Bu iddiayı ortaya atan zat, esasen ortaya bir yalan attı. Bu tür iddialar ortaya atılması, bunların devlet yönetiminden çok uzak olduklarını gösteriyor. Nerede ne konuşulacağını bilemeyenler, sadece mide bulandırmaktan, ülkedeki sağlıklı düşünce yapısını adeta bozmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Bu iddia doğru değil.
Evren’in cenazesine gitmiyorum
Kenan Evren’e devlet töreni olacak mı? Katılacak mısınız?
Cumhurbaşkanlarının defniyle ilgili, Dışişleri Bakanlığımızın ‘Törenler nasıl yapılır, kimler nasıl katılır ya da katılmaz ve ölen bir cumhurbaşkanının ailesinin tasarrufları ne kadardır’, belirlenmiş. Edindiğim bilgiye göre aile, Ankara’daki Devlet Mezarlığı’nda defnini istiyor. Ve şu anda devlet töreni noktasında ailenin de arzu etmesi halinde yapılacak bir törendir. Cumhurbaşkanlığı yaptığı için böyle bir hakkı var. Bizler de döndükten sonra tekrar bir değerlendirmemizi yapacağız. Nihai kararımızı da ondan sonra vereceğiz. Bizim şu anda malum törenlerimiz var. Bu törenlere katılıyoruz. Salı günü yurtdışından misafirlerim var. Şu an katılmak gibi bir düşüncem yok. Ama Cumhurbaşkanlığı makamı adına temsilen bir arkadaşım törene katılır.
DOSTLAR SURİYE MUHALEFETİNİ GÜÇLENDİRDİ
SON olarak Yemen’deki gelişmeler de aslında burada daha farklı bir yaklaşımı getirmiştir. Bunu da söylemekte fayda var diye düşünüyorum. Suriye’de şu an zaten muhalifler her geçen gün güç kazanıyor. Rejimse güç kaybediyor, bunu da görmek lazım. Şüphesiz ki, muhaliflerin bu güç kazanımında bölgedeki dost ülkelerin onlara desteği var. Bu destek devam etmese muhalif güçlerin başarılı bir şekilde bunu sürdürmesi mümkün değil. Türkiye olarak biz de bu kadar uzun bir sınırımız olan Suriye ile kendimizi emniyete almamız gerekiyor. Bununla ilgili tedbirlerimiz almış vaziyetteyiz.
Yargının ‘Paralel’e bakışı değişecek
Savcılık ‘Fetullahçı Terör Örgütü’ dedi. Kırmızı Kitap’a girmiş bir terör örgütü olduğunun belirtilmesine rağmen medyaları aracılığıyla propagandayı sürdürüyorlar...
MGK biliyorsunuz ‘Legal görünüm altındaki illegal terör örgütleri’ ifadesini kullandı. Hükümetimiz de gerekli yerlere bunun bildirimlerini yaptı ve tekrar MGK’da hazırlanan taslak ile Kırmızı Kitap’ı tüm bakanlıklar, ilgili kurumlar gözden geçirdiler. Ve riyasetimdeki Bakanlar Kurulu’nda değerlendirme yapıldı. MGK Sekreterliği son halini tekrar Başbakanlık’a gönderdi ve son hali de bugün-yarın gelmiş olacak ve böylece Kırmızı Kitap’a girmiş olacak. Kırmızı Kitap’a girdikten sonra burada yargı mercilerinin de bakışı değişecek. Çünkü bu milli güvenlikle ilgili bir durum.
Dünyada silahlı terör örgütleri olduğu gibi silahsız terör örgütleri de var. Bu silahsız örgütlerin de kendilerine göre taktikleri var. Bunlar benzer şeyleri hep yapmışlar. Ve kendilerinden ciddi manada yaka silkmiş insanlar. Bu mücadelede neler yapılabilir, süreç başladı. Yargıda olanları takip ediyoruz. Bu ülkenin tarihinde yargı mensuplarından savcı veya hâkim hiç tutuklanan oldu mu? Bu farklı bir olay. Burada bu tutuklama süreci muhtemelen diğerleriyle devam edebilir. Görünen o.
Adana ve Hatay’daki TIR’larla ilgili olarak Batı’nın yaklaşımını savunan bazı köşe yazarlarımız var. Ben Cumhurbaşkanı olarak söylüyorum: Hiç kimse kalkıp “MİT, El Kaide’ye silah gönderdi” diyerek, bu tür iftiralar atarak, istihbarat teşkilatımızı zan altında bırakamaz. Eğer haysiyetleri varsa, ispatla mükelleftirler. Bunu ispat edemeyenler, kalkıp bizim milli istihbarat teşkilatımızı zan altında bırakamazlar. Bayırbucak’ta senin soydaşların bomba altında olacaklar, onlara insani yardım dahi ulaştıramayacaksanız. Bu kabul edilebilir değildir. Yardım eli uzatamıyorsanız, millet olarak, ülke olarak varlığınızın ne kıymeti olur? Tarih sizi hayırla yâd etmez. Bu açıdan MİT görevini yapmış, ancak bu görevini yerini getirirken önü kesilmeye kalkışılmıştır.