Güncelleme Tarihi:
Sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle Beştepe’de iftarda buluşan Erdoğan, burada özetle şu mesajları verdi:
CİDDİ SORUMLULUK YÜKLÜYOR
“Ülkemiz on yıllardır terör, cehalet, madde bağımlılığı gibi özellikle gençlerimizi hedef alan tehditlerle mücadele ediyor. Bizim nazarımızda silahlı terör neyse uyuşturucu terörü de odur. Devletin uyuşturucuyla mücadele hususunda yaptığı pek çok çalışma vardır. Ancak son günlerde basın yayın organlarına yansıyan hatta kendimizin de yol kenarında bizzat şahit olduğu yürek yakıcı manzaralar bu konularda halen eksiklerimizin olduğunu gösteriyor. Kaldırım köşelerinde veya sokak ortasına kendinden geçmiş şekilde oralarda kendini bırakmış gençler sadece devlete değil, hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Her ne kadar Avrupa ülkelerinin çok çok altında da olsa bizim milletçe bu yarayı daha fazla büyümeden, kangrene dönüşmeden tedavi etmemiz gerekiyor. Bunun yolu da aile, okul, üniversite, medya ve sivil toplum olarak elbirliği, dayanışma içinde meseleye eğilmemizden geçiyor. 80 milyon olarak biz büyük bir aileyiz.
KAST EDENE GÖZ YUMMAYIZ
Bu tür sorunların çözüme kavuşturulmasında da bir aile gibi hareket etmeliyiz. Bu ülkenin gençlerini ne Kandil’deki ve Pensilvanya’daki terör baronlarına ne de uyuşturucu terörüne asla feda edemeyiz. Onlar bizim gençlerimiz, çocuklarımız. Gençlerimizin eline silah vererek, bedenine uyuşturucu zerk ederek, zihinlerini iğfal ederek geleceğimize kast edenlere göz yummayacağız. Bunun yolu milli ve manevi değerlerimizle, kendini bilen, özgüven sahibi bir gençlik yetiştirmekten geçiyor. Bize sokak köşelerinde dağ başlarında hayatlarını söndüren değil ömrünü bu ülke ve millet için vakfeden gençler lazım. Bu konuda özellikle sivil toplum kuruluşlarımıza önemli görevler düşüyor. Terör örgütlerine de uyuşturucuya da kaptırdığımız her gencimizle devletle birlikte sivil toplum kuruluşlarımızın da mesuliyeti olduğuna inanıyorum.
ŞOVLARINA FIRSAT VERMEYİN
Bundan bir yıl önce 15 Temmuz gecesi ülkemiz tarihinin en büyük felaketlerinden birinin eşiğinden döndük. Türkiye’nin bir daha böyle bir musibetle karşı karşıya kalmaması için öncelikle bu ihanet çetesi mensuplarının hak ettikleri cezayı mutlaka almalarını sağlamalıyız. Mahkemelerdeki şovları cesaretlerinden değil, dünyevi gözlerinin de kalp gözlerinin de kararmış olmasından kaynaklanıyor. Türkiye, onların tüm dünyada propagandasını yaptıklarının aksine bir hukuk devleti olduğu için böyle davranabiliyorlar. Kendi hallerine bıraksak milletimiz bunları sokakta tükürüğüyle boğar. Bu süreçte bizlere düşen görev bu hainlere hiçbir yerde hiçbir şekilde fırsat vermememizdir. Sivil toplum kuruluşlarımızın yöneticileri olarak sizlerden de mahkemelerde hazır bulunmanızı özellikle rica ediyorum. Bu onların şovlarına fırsat vermeyecek.”