Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak “TUR” ile saat 10.50'de Belarus’un başkenti Minsk'e geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Minsk Havalimanı'nda Belarus Başbakanı Andrey Kobyakov, Türkiye’nin Minsk Büyükelçisi Kezban Nilvana Darama ve diğer ilgililer karşıladı. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a uçaktan inişlerinde, iki Belaruslu genç kız, milli kıyafetleriyle, Belarus ananesi olan tuz ve ekmek ikram etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, bir parça ekmeği tuza banarak yedi.
TÜRKİYE'DEN CUMHURBAŞKANI SEVİYESİNDE İLK ZİYARET...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko tarafından resmi törenle karşılandı. Bağımsızlık Sarayı'ndaki törende, Türk ve Belarus milli marşlarının dinlenilmesinin ardından, Erdoğan ve Lukaşenko tören kıtasını denetledi. Heyetlerin tekdiminin ardından Türk ve Belarus bayrakları önünde basın mensuplarına tokalaşarak poz veren Erdoğan ve Lukaşenko, daha sonra baş başa görüşmeye geçti. Baş başa görüşmenin basına açık kısmında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gecikmeli de olsa Türkiye'den ilk defa Belarus'u ziyaret eden bir Cumhurbaşkanı olması hasebiyle mutlu olduğunu, bir başka mutluluğunun da Türkiye'nin Belarus'un bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmasından kaynaklandığını ifade etti.
"Geleceğe yönelik Belarus ile bölgede birlikte yapacağımız, özellikle ekonomik alanda çok büyük işler var." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkenin toplam nüfusunun yaklaşık 90 milyon olduğunu, bunun ekonomik alanda çok büyük işler yapılabileceğini gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticari hacimde 2013, 2014, 2015'te bir düşüş mevcut. Bunu çok kısa zamanda 1 milyar dolar hacmine çıkarabiliriz. İki ülkenin 90 milyonluk nüfus hacmi için bu zor değil." dedi.
ÇOK CİDDİ BİR BAŞLANGIÇ
Türk girişimcilerin, Belarus'taki yatırım hacminin 1,5 milyar civarında olduğunu bildiren Erdoğan, 200 civarında iş adamıyla Belarus'ta bulunduklarını ifade etti. Erdoğan, ülkedeki girişimcilere işaret ederek, "Siz de 300 girişimciden bahsediyorsunuz. Bu akşam birlikte onlara vereceğimiz heyecan, onlara katacağımız güç, inanıyorum ki birlikte onların çok büyük işler yapacağını ortaya koyacaktır." dedi.
BELARUS TARİHİNDE EN GENİŞ KAPSAMLI FORUM
Lukaşenko ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk ziyareti olduğunu hatırlatarak duyduğu memnuniyeti ifade etti. İki ülkenin ticari ilişkilerinin, kişisel üst düzey ilişkilerden biraz geride kaldığına işarete eden Lukaşenko, "Buna rağmen gelecek vadeden oldukça iyi emareler mevcuttur." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iş forumuna katılacaklarını anımsatan Lukaşenko, Türkiye'den 200, Belarus'tan da 300'ü aşkın firmanın forumda bulunacağını, bunun Belarus tarihinde en geniş kapsamlı forum olacağını bildirdi" dedi.
CAMİ AÇILIŞINA KATILDI
Belarus Minsk Camii’nin açılışı oa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşti. Açılışa, Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı, ESAS Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pegasus Havayolu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Türkiye’den gelen yaklaşık 200 işadamı ve din adamları katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Belarus Müftüsü Ebubekir Şabanoviç (sağda) tarafından Kur'an-ı Kerim hediye edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'i öperek alnına koydu.
Erdoğan açılışta yaptığı konuşmada, "Bugün burada tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın katkıları ile yeniden inşa edilen Belarus Minsk Camii’nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Minsk Camii’ne katkı sunan herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. İnşallah bu ibadethane aynı zamanda Türk- Belarus dostluğunun da simgelerinden biri olacaktır. Belarus, farklı köken ve inanca sahip insanların aynı çatı altında huzur ve barış içinde yaşadığı bir ülkedir. Burada farklılıkların bir tehdit ve tehlike değil büyük bir zenginlik olarak görüldüğüne şahit oluyoruz. Dinleri, kültürleri, inançları farklı olan insanlar aynı ortak gelecek vizyonu ile Belarus’un istikrarı, büyümesi, uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için var gücü ile çalışıyor. Belarus’un bu özelliğinin bilhassa içinden geçtiğimiz sıkıntılı dönemde çok değerli olduğuna inanıyorum. Bu güzel manzaraya maalesef dünyanın bir çok ülkesinde rastlamak mümkün değil" diye konuştu.
"KENDİNDEN OLMAYANI DÜŞMAN GÖRME VEBA GİBİ YAYILIYOR"
Mülteci sorunu ve inanç farklılıklarına hoşgörü konusunda bazı Avrupa ülkelerini eleştiren Erdoğan, "Avrupa’nın ülkelerinin bir kısmında hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük, kendinden olmayanı düşman görme gibi hastalıklar adeta veba gibi yayılıyor. Sırf kimliği, kılık kıyafeti, inancı farklı oluğu için insanlar, ayrımcı politikaların şiddetin muhatabı olabiliyor. Bilhassa canlarını kurtarmak kendilerine güvenli bir gelecek kurabilmek için dünyanın çalkantılı bölgelerinden kaçan mazlumların Avrupa kapılarına dayandıkları buralarda yaşadıkları dramları hepimiz izliyoruz. Türkiye olarak 6 yıldır Suriye ve Irak’tan ülkemize gelen mültecileri buradan anlatacak değilim. Onlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor edeceğiz. İnancımızın gereği budur. Bombalar altından kaçan insanlara kapılarımızı kapayamayız" ifadelerini kullandı.
"HASSASİYETİ NEDENİYLE KENDİLERİNİ KUTLUYORUM"
Erdoğan, "Açılışını yaptığımız bu cami kendisinin ülkesindeki Müslümanları sahiplendiğini sayın Lukaşenko’nun bu noktadaki hassasiyeti nedeniyle şahsım ve milletim adına tekrar kendilerini kutluyorum" dedi.
MİNSK CAMİİ
Belarus’un başkenti Minsk’te inşa edilen caminin yapımına Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 2014 yılında başlandı. Yaklaşık 100 bin Müslümanın yaşadığı Belarus’a Türkiye tarafından bir hediye olarak inşa edilen caminin tarihi 15'inci. yüzyıla dayanıyor. İlk olarak ahşap olarak inşa edilen cami, 1890 yılında mevcut görünümünde yığma olarak yapılırken, rejim değişikliği ve tarihi süreçte faklı amaçlar için kullanılan cami yerine otel yapılması maksadıyla 1962 yılında yıkıldı.
Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Belarus’ta, 1994 yılında Müslüman Birliği kuruldu. Bölge Müslümanlarının talebi doğrultusunda yıkılan caminin yeniden yapılması için girişimler 2003 yılında başladı. 15 bin yerli Tatar Müslüman ile toplam 100 bin Müslüman’ın yaşadığı Belarus’ta caminin yapımına 2014 yılında başlandı.
Caminin 1900 yılındaki fotoğrafı