Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere "TC-TUR" uçağıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geldi. Erdoğan'ı, Bakü Haydar Aliyev Havalimanı'nda Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Yagup Eyyübov, Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Halef Halefov ile Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim ve Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı karşıladı.
Sabah saatlerinde Bakü'den Şuşa'ya hareket eden Erdoğan, Fuzuli'deki mola noktasında aracından inerek kendisini bekleyen Aliyev ile kucaklaştı.
Bir süre sohbet eden iki lider, daha sonra aynı araçla Şuşa'ya hareket etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, yol boyunca bölgede yürütülen imar ve inşa çalışmalarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bilgi verdi.
ŞUŞA VALİLİĞİ'NDE KARŞILAMA TÖRENİ
Erdoğan için Şuşa Valiliği'nde karşılama töreni düzenlendi. Aliyev, Erdoğan'ı makam aracından inişinde karşıladı. Erdoğan ve Aliyev'in tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke milli marşları çalındı. Aliyev ile tören kıtasını denetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerleri selamladı.
Aliye ve Erdoğan, karşılamanın ardından baş başa görüşmeye geçti. Erdoğan ve Aliyev, görüşmeden sonra anlaşmaların imza törenine katılacak ve ortak basın toplantısı düzenleyecek.
ŞUŞA, AZERBAYCAN İÇİN BİR ŞEHİRDEN DAHA FAZLA ANLAM TAŞIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaret ettiği Şuşa, Azerbaycanlılar için çok sayıda tarihi anıta sahip olması ve pek çok seçkin bilim ve kültür adamının burada doğması nedeniyle sadece bir şehir olmaktan çok daha fazla anlam taşıyor.
Şuşa, Azerbaycan tarih ve kültürünün simgelerinden olmasının yanı sıra hem bölgeye hakim coğrafi konumu hem de Dağlık Karabağ'ın en büyük şehri Hankendi'ne giden yolun üzerinde bulunması nedeniyle stratejik önemi bulunuyor.
Karabağ Hanı Penahali tarafından 1752'de kurulan Şuşa, hem çok sayıda tarihi anıta sahip olması hem de çok sayıda seçkin bilim ve kültür adamının burada doğması dolayısıyla sadece Şuşalılar için değil, tüm Azerbaycanlılar için önemli bir kent.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'ya yaptığı ziyaret, Azerbaycan'ın Kafkasya'da yalnız olmadığını ve iki ülkenin birlikteliğini, dosta düşmana gösterecek olması açısından sembolik ve tarihi nitelik taşıyor.
BİR İLK GERÇEKLEŞTİ
Bugüne kadar hiçbir Türkiye liderinin Karabağ'da bulunmaması dolayısıyla Erdoğan'ın ziyaretiyle bir ilk gerçekleşmiş oldu.
Ziyaret kapsamında Türkiye ile Azerbaycan arasında Karabağ'ın yeniden imar ve inşası için yapılacak projeler ile siyasi ve ekonomik alandaki anlaşmalara imza atılacak. Bu anlaşmaların Şuşa'da yapılması, Karabağ ve Güney Kafkasya'yla ilgili planları olan tüm güçlere mesaj niteliği taşıyacak.
15 Haziran tarihinin, Azerbaycan Milli Kurtuluş Günü olması da ziyarete başka bir önem kazandırıyor.
"AZERBAYCAN MÜZİĞİNİN BEŞİĞİ" ŞUŞA
Tarihi ve kültürel zenginlikleri ve doğal güzellikleri nedeniyle Karabağ'ın sembol şehri olarak kabul edilen Şuşa, ünlü besteci ve müzisyenleri ile "Azerbaycan müziğinin beşiği" diye de nitelendiriliyor.
Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Şuşa'yı "Bu, Azerbaycan halkının, atalarımızın yarattığı büyük bir anıttır. Şuşa, sadece Şuşa halkı için değil, tüm Azerbaycanlılar için aziz şehir, aziz kale, aziz anıttır." sözleriyle anlatmıştı.
Nitekim, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Şuşa'yı, Azerbaycan'ın "kültür başkenti" ilan etti.
Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde yıllardır planladıkları Azerbaycan'a karşı toprak iddialarını hayata geçirmek için saldırıya geçen Ermenistan'ın başlıca hedeflerinden biri de Şuşa oldu.
Ermeniler, 1991'de başlattıkları saldırılarla önce Hankendi şehrini işgal etti. Ardından 26 Şubat 1992'de Hocalı kasabası Ermenistan ordusunun eline geçti. Hocalı'da aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 613 sivili katlederek yüzyılın en büyük katliamlarından birine imza atan Ermenistan güçleri, 8 Mayıs 1992'de de Şuşa'yı işgal etti.
Şuşa'nın savunmasında yüzlerce Azerbaycanlı hayatını kaybetti, çok sayıda Azerbaycanlı esir düştü veya bir daha kendilerinden haber alınamadı.
İşgal, Azerbaycan ekonomisini büyük kayba uğrattı. Binlerce kişi topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Azerbaycanlılara ait 300'den fazla tarihi anıt tahrip edildi. İşgalden önce 20 binden fazla Azerbaycanlının yaşadığı Şuşa'ya işgal sonrasında Ermeniler yerleştirildi.
Yüzyıllardır Şuşa'nın gerçek sahibi olan Azerbaycanlılar ise 28 yıl boyunca Azerbaycan'ın diğer bölgelerinde yaşamak zorunda kaldı. Ermenistan'da 8 Mayıs tarihi bayram olarak kutlandı, Azerbaycan'da ise bu tarih 28 yıl hüzünlü bir gün olarak hatırlandı.
Azerbaycan ordusu, 28 yıl sonra başlattığı karşı operasyonla işgal altındaki illeri peş peşe kurtardı. Şuşa da 8 Kasım 2020'de özgürlüğüne kavuştu.
KÜLTÜR VE TURİZM ŞEHRİ ŞUŞA
Deniz seviyesinden 1300 ila 1600 metre yükseklikte bulunan Şuşa, doğal güzellikleriyle de ön plana çıkıyor.
Sovyetler döneminde bölgenin en fazla turist ağırlayan şehirlerinden biri olan, şifalı pınarlarıyla da ünlü Şuşa, üç tarafı kayalık olması nedeniyle adeta doğal bir kaleyi andırıyor.
Çevresi ormanlarla kaplı, çok sayıda mesire alanına sahip şehrin güney kesiminde yer alan Cıdır Ovası, yıllarca Azerbaycanlıların at yarışı oyunlarına, festival ve spor etkinliklerine ev sahipliği yaptı.
Cabbar Karyağdıoğlu, Kurban Pirimov, Bülbül, Seyit Şuşinski, Han Şuşinksi, Üzeyir Hacıbeyov, Reşit Behbudov, Niyazi, Fikret Emirov gibi ünlü Azerbaycanlı müzisyenlerin vatanı Şuşa, Hurşudbanu Natavan, Kasım Bey Zakir, Süleyman Sani Ahundov, Abdurrahim Hakverdiyev, Necef Bey Vezirov gibi ünlü yazar ve düşünürlerin doğup büyüdüğü bir kent.
Türk düşünce tarihinin önemli şahsiyetlerinden, hem Azerbaycan'da hem de yaşamının bir bölümünü geçirdiği Türkiye'de derin iz bırakan siyaset adamı, hukukçu, yazar ve gazeteci Ahmet Ağaoğlu da Şuşa'da doğdu.