Güncelleme Tarihi:
Başkan Erdoğan, Hyatt Regency Otel'de Güney Afrika Cumhuriyeti'nin önde gelen iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi.
Erdoğan, buradaki konuşmasında, Güney Afrika ve Türkiye'nin ikili ilişkilerde son 16 yılda katettiği mesafenin takdire şayan olduğunu vurguladı. Ancak iki ülke arasındaki 2,2 milyar dolar olan ticaret hacmini yeterli bulmadığını vurgulayan Erdoğan, bunu ilk etapta 10 milyar dolara çıkarmak gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bugün bunu Sayın Başkan'a da söyledim. Ama bunu gerçekleştirecek olan sizlersiniz. Eğer sizler bu konuda kararlıysanız bu iş biter." ifadelerini kullandı.
İki ülke arasında daha önce neredeyse yok mesabesinde olan yatırımları canlandırdıklarını, özellikle Türkiye'nin en büyük beyaz eşya üreticilerinden Arçelik'in Güney Afrika Cumhuriyeti'nin öncü beyaz eşya markası Defy ile yaptığı yatırımın, yeni bir dönemin müjdecisi olduğunu dile getiren Erdoğan, demir çelikte atılan adımların Türkiye-Güney Afrika Cumhuriyeti iş birliğini çok daha güçlü hale getirdiğine inandığını söyledi.
Başkan Erdoğan, hazır giyim sektöründeki markaların ülkede giderek artan şekilde varlık gösterdiğini, bunun yanında Türk firmaların madencilikten tekstile, yedek parçadan inşaata kadar oldukça geniş bir yelpazede Güney Afrika'ya katkıda bulunduğunu, perakende satıştan, teknoloji transferine kadar her alanda yerel iş gücünün gelişmesine destek olduklarını kaydetti.
"BRICS GİBİ STATÜKO DIŞI İŞ BİRLİĞİ PLATFORMLARI"
Güney Afrika'nın, Türkiye'de en büyük yatırımı olan Metair Holding'in, Mutlu Holding ve şirketlerini devralmasının da Türkiye'nin istihdam, üretim ve ihracat değerlerine katkı sağladığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Elbette bu rakamlar, yatırımlar, alınan mesafe önemlidir, değerlidir. Ancak 1,5 asırlık köklü bir tarihi geçmişe sahip ülkelerimizin ticari ilişkilerde ulaştığı bu seviye bizler için asla yeterli değildir. Türkiye ve Güney Afrika gibi bölgelerin çekim merkezi olan, ekonomik yapı itibarıyla birbirlerini tamamlayan ülkelerin önünde çok daha büyük bir potansiyel var."
Erdoğan, BRICS gibi statüko dışı iş birliği platformlarının güç kazandığı, yeni bölgesel güçlerin ortaya çıktığı bir dönemde, Türkiye ile Güney Afrika'nın bu sürecin dışında kalamayacağını dile getirdi.
"KAZAN KAZAN TEMELLİ TİCARET ORTAMI SUNMAKTA KARARLIYIZ"
Sahraaltı Afrika'da iki ülkenin enerjiden inşaata, ulaşımdan dayanıklı tüketim malzemelerine kadar çok ciddi iş birliği imkanlarının açıkça ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şüphesiz bu potansiyelden layıkıyla istifade edilmesinde öncelikle sorumluluk bizlere, devlet adamlarına düşüyor. Bizim görevimiz sizler gibi yatırımcıların önlerini açmaktır. Biz ön açacağız. Sizler ise açılan bu yoldan yatırımlarınızı yaparak, devam edeceksiniz. Sizlere her iki ülkenin de faydasına olacak 'kazan kazan' temelli bir yatırım ve ticaret ortamını sunmakta kararlıyız. Nitekim bununla ilgili adımların bir kısmını attık, atmaya da devam edeceğiz." dedi.
Türkiye ile Güney Afrika'nın ekonomik ve ticari hedeflerine ulaşmasının, sadece devlet adamlarının gayretiyle mümkün olamayacağını ifade eden Erdoğan, iş adamlarının da inisiyatif alması, imkanları zorlaması, farklı vesilelerle bir araya gelerek yeni iş birliği zeminleri araması gerektiğinin altını çizdi.
Başkan Erdoğan, "Biz iş adamlarımıza güveniyoruz. Sizlerin her türlü zorluğu aşarak, ekonomik kalkınma yolunda ülkelerimize öncülük edeceğinize de inanıyoruz. Güney Afrikalı dostlarımızın da aynı hissiyata sahip olduklarını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"AFRİKA BÜYÜK BİR ÖĞRETMEN"
Başkan Erdoğan, Afrika kıtasını her ziyaretlerinde Afrika'nın binlerce yıllık birikime, tecrübeye ve zamanı aşan hikmete sahip büyük bir öğretmen olduğu gerçeğinin farkına tekrar vardıklarını vurguladı.
Herkesin Afrika'nın hoşgörüsünden, yüce gönüllüğünden, farklılıkları bünyesinde başarıyla yaşatma tecrübesinden öğrenecek çok şeyi olduğunu aktaran Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnsanlığın bu kıtanın, acılarının üzerine bir perde çekerek geleceğe odaklanma hasletinden öğreneceği çok şey var. Hepimizin Afrika insanının kanaatkarlığından alacağı birçok ders var. Dünya meselelerinin çözümünde Güney Afrika gibi kıtanın ekonomik, diplomatik ve siyasi lokomotifi olan ülkelerin katkısına, kılavuzluğuna ciddi ihtiyaç bulunuyor."
Kıtanın bu zenginliğinin, asırlara sari bu birikiminin uluslararası alanda da hak ettiği ilgiyi görmesini istediklerini belirten Erdoğan, Türkiye olarak kıta ile ilişkileri ilerletirken Afrikalıların birikimlerinden de yararlanmaya gayret ettiklerini vurguladı.
"AFRİKA'NIN HAKİKİ DOSTU, KADER ORTAĞI OLMAK İSTİYORUZ"
Başkan Erdoğan, "Afrika ülkeleriyle farklılıklarımızdan ziyade ortak noktalarımızın çok daha fazla olduğuna inanıyorum. Afrika ülkeleri de bizim gibi, özgürlüklerini belli güçlerin lütfuyla değil bedelini kanla, canla ödeyerek, dişleri ve tırnaklarıyla kazanmışlardır." şeklinde konuştu.
Afrikalıların bugünlere Mandela ve onun gibi direniş önderlerinin cesaretleri, fedakarlıkları ve kimi zaman ölümü göze alan kararlı tutumlarıyla geldiğine dikkati çeken Erdoğan, kıtanın her köşesinde olduğu gibi Güney Afrika'da da insanların kendi topraklarından çıkan kaynaklara, altına, elmasa, petrole sahip olabilmek için çok çetin mücadeleler verdiğini anlattı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her başarımızın, zaferimizin, elde ettiğimiz her özgürlüğün gerisinde büyük bir direniş, büyük bir mücadele ve özveri vardır. Ne siz ne de biz bedeli insan hayatıyla ödenmiş bu kazanımlarımızdan asla taviz veremeyiz. Belli ülkelerin üretici konumda olduğu diğerlerinin sadece tükettiği bir uluslararası ekonomik düzeni asla kabul edemeyiz. Birileri kabul etmek istemese de Afrika'nın ihtiyacı yeni mürebbiyeler, kıtanın kaynaklarını farklı yollarla gasp etmeye çalışan yeni sömürge heveslileri değildir. Afrikalı kardeşlerimizin yıllardır özlemini çektiği şey tarihlerine, kültürlerine, geleneklerine, dillerine saygı duyan gerçek dostlardır. Türkiye olarak Afrika'nın hakiki dostu, kader ortağı olmak istiyoruz. Kıta ile ilişkilerimizin harcı samimiyettir, hasbiliktir, kardeşliktir. Hedefimiz birlikte kazanmak, birlikte başarmaktır."
"TÜRKİYE'YE GÜVENİN"
İş adamlarının da desteğiyle bu vizyonun hayata geçirileceğine inandığını söyleyen Erdoğan, Afrikalı iş adamlarına, "Sizlerden Türkiye'ye güvenmenizi, Türkiye'nin münbit yatırım ortamına inanmanızı istiyorum. Bunun için Türk iş adamlarıyla irtibatınızı her alanda daha da güçlendirmenizi talep ediyorum ve bu toplantımızın çok daha geniş, zengin katılımlı olanını inşallah İstanbul'umuzda gerçekleştirmeyi şimdiden arzu ettiğimi duyuruyorum." diye hitap etti.
İstanbul'daki toplantıya ilişkin ilgili bakanlardan, DEİK VE MÜSİAD'dan şimdiden hazırlıklara başlamalarını isteyen Erdoğan, Johannesburg'taki toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlerle katılımcılara teşekkürlerini iletti.