Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından düzenlenen "İsviçre'ye Göç'ün 50'nci Yıl Dönümü"nde katılımcılara hitap etti.
Gerek İsviçre'de gerekse Avrupa'nın diğer ülkelerinde kendilerine hayat kuran vatandaşları beşeri bir köprü olarak gördüklerini belirten Erdoğan, Türk toplumunun siyaset, ticaret, eğitim, sosyal hayat ve sivil toplumdaki başarılarıyla gurur duyduklarını söyledi.
Erdoğan, "Yurt dışında yaşayan her bir kardeşimiz hangi kökene, meşrebe, mezhebe ait olursa olsun Türk milletinin temsilcisidir ve bizim gözümüzde 82 milyon vatandaşımızdan hiçbir farkı yoktur." diye konuştu.
Bu anlayışla dünyanın 100'e yakın ülkesindeki vatandaşlara ulaştıklarını, onların dertleriyle, sıkıntılarıyla yakından ilgilendiklerini dile getiren Erdoğan, son 17 yılda bu anlamda daha önce hayal dahi edilemeyen tarihi pek çok adım attıklarını ifade etti.
Münhasıran yurt dışında yaşayan vatandaşların sorunlarıyla hemhal olmak üzere Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığını kurduklarını, Türk dilinin ve kültürünün yaygınlaştırılması, genç nesillere aktarılması amacıyla da dünyanın her yerinde Yunus Emre enstitüleri açtıklarını anlatan Erdoğan, dünya çapında büyükelçilikler ve konsoloslukların sayısını artırarak, vatandaşların devletine erişimini kolaylaştırdıklarını vurguladı.
Erdoğan, Cenevre Başkonsolosluğunun vatandaşlara daha kaliteli hizmet verecek yeni ofis alanının da geçen ekim ayında hizmete girdiğini anımsattı.
Teknolojinin imkanlarını kullanarak yurt dışındaki vatandaşların işlemlerini mümkün olduğunca elektronik ortamda yürütebilmesini sağladıklarına değinen
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasinin en temel unsuru olan seçme hakkınızı rahatça kullanabilmeniz için gümrüklerin yanı sıra yurt dışı temsilciliklerimizde de sandık kurduk. Bu uygulamadan 24 Haziran 2018 seçimlerinde 5'inci defa istifade ettiniz. Her seçimde elde ettiğimiz tecrübeler ışığında bu sistemi geliştiriyor, güncelliyor, yerli yerine oturtuyoruz. Tapudan nüfus işlemlerine, pasaport harcından diplomaya kadar pek çok işlemi kolaylaştırdık, basitleştirdik. Pasaport haçlarını yurt dışında yerleşik vatandaşlar için yarı yarıya düşürdük. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza gayrimenkul satışında KDV istisnası tanıdık. Siz kardeşlerimizin de doğum yardımı ile çeyiz ve ilk konut hesaplarından faydalanabilmesini sağladık."
"ÖNEMLİ BİR SIKINTIYI ORTADAN KALDIRDIK"
Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının sivil toplum örgütü çatısı altındaki faaliyetlerini hep desteklediklerini anımsatan Erdoğan, "Eğitim konusunda ister bulundukları ülkelerde ister kendi ülkemizde olsun evlatlarımıza üniversiteye girişten barınmaya kadar her alanda kolaylıklar sağladık. Yine yurt dışındaki evlatlarımızdan binlercesini düzenlediğimiz programlarla ülkemize getirerek tarihlerini, kültürlerini, medeniyetlerini yakından görmelerini temin ettik. Yaşadıkları ülkelerdeki araçlarıyla Türkiye'ye gelen vatandaşlarımızın bunları sınırlarımız içinde kullanabilme sürelerini 2 yıla çıkartarak, önemli bir sıkıntıyı ortadan kaldırdık." şeklinde konuştu.
Mecliste kabul edilen iki düzenlemeyle yurt dışında yaşayan vatandaşların önemli bir sorununu daha çözüme kavuşturduklarına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yurt dışındaki vatandaşlarımıza vasi olarak atanan yabancılar, Türkiye'deki sistemi tam bilmedikleri için mağduriyetler yaşıyordunuz. Bu mağduriyetlerin en çoğu huzurevi, bakımevi, hastane ve hapishanelerde bulunan vatandaşlarımızın vasi kanalıyla pasaport uzatma işlemleri esnasında oluyordu. Ayrıca bulunduğunuz ülkedeki sosyal güvenlik, sosyal yardım ve ikamet hakkı gibi en temel haklarını kaybetme durumlarıyla karşılaşıyordunuz. Yeni düzenlemeyle yabancı makamlarca atanan vasi ya da velinin kararın verildiği ilgili ülkedeki dış temsilciliklerimizde pasaport işlemlerini yapabilmesinin önünü açtık. Vatandaşlık kanunumuzda yer alan 'anne-babası birlikte vatandaşlıktan çıkan çocuklar Türk vatandaşlığını resen kaybeder' hükmünü kaldırdık. Böylece gençlerimizin 18 yaşında ülkemiz vatandaşlığında kalabilmesine imkan tanıdık. İnşallah bundan sonra da sizlerin hayatını kolaylaştıracak, sıkıntılarını gidecek adımları atmayı sürdüreceğiz."
Salondakilere "Türkiye anavatanınız ancak İsviçre de yuvanızdır." diye seslenen Erdoğan, "Burada yaşıyor, burada üretiyor, çocuklarınızı burada yetiştiriyorsunuz. Anavatan ile bağınızı hiçbir şekilde koparmadan İsviçre toplumuna her zaman ve her zeminde eşit katılımınızı destekliyoruz. Asimilasyona ne kadar karşıysak, entegrasyonu da o derece kuvvetli bir şekilde savunuyoruz. Bizler Avrupa'da sığıntı değiliz, yabancı değiliz, öteki hiç değiliz." diye konuştu.
"AVRUPA'DA EV SAHİBİYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz tarih boyunca olduğu gibi bugün de Avrupa'da ev sahibiyiz. Sizler İsviçre Türk toplumu olarak Avrupa'nın en çoğulcu ve kültürel açıdan zengin ülkesinde çalışıyor, yaşıyorsunuz. Bunun yanında tarihiyle, kültürüyle, hoşgörüsüyle, medeniyet birikimiyle, mazlumlara sahip çıkışıyla, dünyanın en büyük ülkelerinden birinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarısınız. Asırlardır mazlum ve mağdurlara kapısını açarak tüm insanlığa örnek olmuş, vicdanlı bir milletin evlatlarısınız. Sizlerden, mensubu olduğunuz milletinizden, dilinizden, kültürünüzden, en önemlisi de bayrağınızdan gurur duymanızı istiyorum. Bu bakımdan 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz. Yola böyle devam edeceğiz."
Önceliklerinin yurt dışında yaşayan Türk gençlerinin ülkesine, yani Türkiye'ye bağımlı değil, bağlı bir anlayışla yetişmeleri olduğunun altını çizen Erdoğan, "En büyük temennimiz ise sizlerin İsviçre'de mensubu bulunduğunuz yerel siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, iş çevreleri, meslek örgütleri ve eğitim kurumları aracılığıyla siyaset, ekonomi ve kültür alanlarında etkinliğinizi artırmanızdır." değerlendirmesini yaptı.
"DAYANIŞMANIZ ÇOK ÖNEMLİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık gibi yurt dışında yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konularda dayanışmanın önemine dikkati çekti.
Norveç'te 2011 yılında yaşanan Breivik katliamını hatırlatan Erdoğan, "Önlem alınmazsa, dikkatli olunmazsa ırkçılığın nelere sebebiyet vereceğini herkese göstermiştir. Barış Pınarı Harekatımız sonrasında kimi Avrupa ülkelerinde yaşanan üzücü hadiseler yurt dışındaki vatandaşlarımız için çetin sınamaların habercisidir. Daha çok çalışarak, daha fazla örgütlenerek, birlik ve beraberliğimizi daha sıkı tutarak bu süreci de atlatacağımıza inanıyorum." ifadesini kullandı.
Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Leyla Şahin Usta ve Cevdet Yılmaz ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı.
Etkinliğin sonunda, İsviçre'deki Türk toplumuna katkılarından dolayı bazı vatandaşlara plaket verildi.