Güncelleme Tarihi:
Güzelyurt Türk-Yunan Dostluk ve Kültür Festivali için Aksaray'a gelen 1924 mübadelesinde göç eden Rumların çocukları ve torunları, Müslümanlar için de kutsal sayılan Mamas Baba Türbesi'nde dua etti.
Güzelyurt Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Türk-Yunan Dostluk ve Kültür Festivali'ne katılmak için Yunanistan'ın Kavala şehrinden gelen grup Aksaray'da tarihi mekanları ziyaret etti. 163 kişilik Yunanlı grup ilk olarak Gökçe köyüne geldi. Köye girişte bir düğün kutlaması ile karşılaşan Yunanlılar, otobüsler ve minibüslerden inerek müzik eşliğinde oynadı, köylülerin eğlencesine katıldı.
Gökçe köyü sakinlerince Şammas Baba olarak da bilinen Mamas Baba Türbesi ziyareti sırasında kafileye köy sakinleri de eşlik etti.
HEM CAMİ, HEM KİLİSE
Grubun sorumlusu Kaplanisis Yusufidis, her yıl ziyaret ettikleri türbenin kendileri için çok önemli bir manevi değer olduğunu söyledi. Mamas Baba'nın türbesinin hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlarca kutsal olduğunu vurgulayan Yusufidis, türbenin, cuma günleri Müslümanların cami gibi ibadet ettiği, pazar günü Hıristiyanların kilise gibi ibadet ettiği bir yer olduğunu kaydetti. Bunun kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Yusufidis, şöyle konuştu: “Bu şunu gösteriyor; köklerimizde ortak değerler var. İki ülkenin insanlarını hiçbir şey yok ayıran, ama çok şey var bağlayan... Bizim inanışımıza göre Romalılar döneminde onların zulmünden kaçan 12-13 yaşlarında bir çocuk dağlara kaçıyor. Dağda yiyecek bir şey bulamıyor. Bir geyik her akşamüstü onun yanına geliyor. Ona sütünü veriyor. Romalılar bu çocuğu yakalayıp hapse atıyorlar. Bu çocuk 'mama, mama' diye bağırıyor. O yüzden adı Mamas'a çıkıyor.”
Köylülerin yakından ilgilendiği kafile, daha sonra Güzelyurt sınırlarındaki Ihlara Vadisi ile Belisırma ve Selime bölgelerindeki kaya oyma kilise, şapel ve yerleşim alanlarını gezdi.
Güzelyurt'taki festivale katılmak için gelenlerin tamamı, Yunanistan'a giden Rumların çocukları ve torunlarından oluşuyor. Yunanistan'dan gelen grup, bir zamanlar babalarının ve dedelerinin terk ettiği evlerin bugünkü sahipleri olan Türkler tarafından misafir ediliyor, yaşlılar birbirleriyle eski anıları tazeliyor.