Güncelleme Tarihi:
Davanın 1 numaralı sanığı Tuğgeneral Zeki Es, son savunmasında "Beratimi istiyorum. İsnat edilen hiçbir suçu işlemedim. Alacağınız karar herkes için hayırlı uğurlu olsun" derken patlamada şehit olan Deniz Demirci’nin annesi Raziye Demirci sanıkların idamını istedi.
BUNLARI URGANDA GÖRMEK İSTİYORUM
Bugün Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ndeki duruşmada, savcının 25 yıl 6 ay hapsini talep ettiği Tuğgeneral Es ek savunma yaptı. Daha sonra sanıklara ve müdahillere son sözleri soruldu. Şehit annesi son söz olarak şöyle dedi:"Dört senedir çocuğumun hakkını arıyorum. Herkesi susturdular. Savcıyı suçluyorlar. Ben burada her gün ölüp ölüp diriliyorum. Herkes yüreğine sorsun, 7 tane can gitti. Benim yavrumu kim yaktıysa O’nu urganda görmek istiyorum. İdam cezası geri getirilsin. Ben bunları urganda görmek istiyorum."
ŞEHİT BABASI: CEZALANDIRIN
Şehit babası Halil Demirci de sanıkların cezalandırılmasını istediği belirterek, "Sayın Başkan sesleri internette var. Suçlarını söylüyorlar. Onu da burada dinletin. Ben Zeki Es’in Gürbüz Kaya’nın, Taylan Çeker’in ve mayını döşeyen o uzmanın cezalandırılmasını istiyorum. Takdir de mahkemenizin" dedi.
BÖLGEDE SAVAŞ VAR UNUTMAYIN
Dönemin Çukurca Tugay Komutanı Tümgeneral Zeki Es, emre itaatsizlikte ısrar suçu nedeniyle yaptığı ek savunmada, 1998’de karakolların çevresindeki teröristlerin yaklaşma bölgelerine mayın döşenmesine ilişkin Genelkurmay’ın emirler verdiği bu emirlerden ne iddianamede, ne de bilirkişi raporlarında bahsedilmediğini savundu. Es, 1991-1998 arasında bu mayınlar yüzünden kayıplar verildiğinin Genelkurmay raporlarına yansıdığını belirten Es, ek savunmasında şunları söyledi:
"Üzerime atılı hiçbir suçun kanuni unsurları oluşmamıştır. Patlayıcının benim emrimle döşendiği de ispatlanamamıştır. Basın yoluyla oluşan kamuoyu baskısıyla internette yayınlanar ses kayıtlarıyla hakkımdaki dava açılmıştır. Bu mayın bizim değildir, bu dedikodu ve şaiyadır. Patlayan terör örgütünün EEP’sidir. (El yapımı patlayıcı)
TUGAY KOMUTANININ GÖREVİ DEĞİL
Bölge çatışma bölgesidir. Bana bağlı 54 tane daha üst bölgesi ve emrinde 13 bin asker vardı. Karşımızda bin teröristin olduğu ZAP sözde ana karargahı vardı, 1-2 saatlik yürüme mesafesindeydi. O bölgede bir savaş olduğunu, çatışma bölgesi olduğunu ve 54 üs bölgesi ve 13 bin askerden sorumlu olduğumu lütfen unutmayın. Gerekli bütün görev emirleri verildi. Tugay komutanı olarak gerekli önlemlerin hepsini aldım gerekli emirleri verdim. Ama tek tek döşenen tuzakların yerini göstermek benim görevim değildir"
İLAHLAR KURBAN İSTEDİ
Es’in avukatı Kılıçarslan Başaran, Genelkurmay’ın 1998’deki emirlerine rağmen tuzaklama yapılmasıydı, emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşacağını savunarak, "Esen rüzgara göre ilahlar kurban istedi ve iddianame hazırlandı. Dağlıca, Aktütün ise o kadar şehit verildi niye tuzaklama yapmadınız diye soruluyor" diye konuştu. Sanıklardan Nurettin Altay ise "Sayın Savcı da beraatimi istedi, orada yaralansaydım mağdur olacaktım, yalan beyanlarla sanık olarak karşınızdayım" dedi.
KAYA: KAMUYA YARARLI İŞTE ÇALIŞMA İSTEMEM
Sanıklardan Balyoz davasında 18 yıla mahkum olan Tümgenaral Gürbüz Kaya da beraatini ve lehe hükümlerin uygulanmasını istedi. Son sözü yerine savunmaları okunan Kaya talimat ifadesinde, "Kamuya yararlı bir işte çalışma" tedbiri uygulanmamasını istedi.
NE OLMUŞTU?
Hakkari’nin Çukurca ilçesinde 28 Mayıs 2009 tarihinde yola döşenen mayının patlaması sonucu 7 asker şehit olmuştu. Mayın patlamasıyla ilgili GES Komutanlığı’nın resmi uydu telefon kayıtlarında Es’in üç ayrı telefon görüşmesi kamuoyuna yansımıştı. Görüşmelerde Es, komutanı Tümgeneral Gürbüz Kaya’ya mayınları bizzat kendisinin döşediğini belirttiği iddia ediliyordu. Bu görüşmelerin basına yansımasının ardından sorumlular hakkında askeri mahkemede dava açılırken, Tuğgeneral Es tutuklandı. Bir süre tutuklu yargılanan Es daha sonra tahliye edildi. Tuğgeneral Es’in ve beş sanık tutuksuz yargılanıyor. Mahkeme 19 Nisan’da kararını açıklayacak.