Ali DAĞLAR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2004 09:53
Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, PKK’yı çökerten Cudi Dağı operasyonunun perde arkasını teröristlerin telsiz konuşmalarıyla aktarıyor. Cudi’nin temizlendiği gün, bir PKK’lının telsizdeki son sözü: ‘Her şey bitti başkanım.’
Kundakçı Paşa, havadan indirilen asker maketlerine ateş eden teröristlerin mermileri tükenince operasyonun başladığını anlattı. Cudi’nin temizlendiği gün, bir PKK’lının telsizdeki son sözü şu oluyor: ‘Her şey bitti başkanım.’
BUGÜN Irak sorunuyla uğraşan ABD’nin,
‘filmini çekip’ askeri okullarında ders olarak okutmayı düşündüğü 20 Mart 1995 tarihli Kuzey Irak operasyonununun komutanı Emekli Korgeneral
Hasan Kundakçı, kitabında PKK’yı çökerten operasyonların son halkası olan Cudi Dağı’nın temizlendiği günü teröristler arasındaki telsiz konuşmalarından veriyor.
Kıbrıs’taki sınır ihlali sırasında protestocu bir Rum’un Türk Bayrağı’nı indirmek isterken vurulmasıyla ilgili Interpol’ün 8 yıldır
‘Kırmızı Bülten’le aradığı
Kundakçı’nın anlatımına göre, asker, gece
‘aldatma harekátı’ yaparak Cudi’ye havadan
‘maketler’ attı. Maketlere ateş eden teröristler mermilerini tüketince de operasyon başladı. Operasyon, bir teröristin
‘Her şey bitti başkanım’ sözlerinden sonra telsizin susması ile sona erdi.
CUDİ HER ŞEYLERİYDİ
‘Politik hatayı strateji, stratejik hatayı taktik düzeltemez’ diyen, bugün bir bölümünü kitap haline getirdiği Güneydoğu’daki cephe notları halen askeri akademilerde ders olarak okutulan
Kundakçı Paşa’nın kitabında PKK’nın kırılma noktası büyük operasyonların son halkası Cudi Dağı harekátı özel bir yer kaplıyor.
‘Onlar için Cudi her şeydi. Cudi’yi kaybedince her şeylerini kaybedeceklerdi’ denilen kitapta şöyle deniyor:
‘19 Temmuz 1994 gecesi, saat 22.00’de birlikler Cudi’nin kuzeyinden 4 noktadan sızmalarla ilerlemeye başladılar. Helikopterler bazı kritik yerlere havadan asker taşıyıp indirdiler. Ancak helikopter iniş yerleri sınırlı olduğundan fazla birlik indirilmedi. Gece oldukça karanlıktı. Geceden yararlanmak ve kayıp vermemek için gece yarısından sonra helikopterler Cudi üzerindeki önemli noktalarda aldatma harekatı yaptılar. Gece karanlığında bazı noktalara iniyormuş gibi yaparak asker maketleri attılar. Aşağıdan bütün gece bu maketlere ateş edildi.’
ATATÜRK’ÜN ASKERLERİ
19 Temmuz 1994 gecesi büyük Cudi operasyonunun sona yaklaştığı saatlerde teröristler arasında şu konuşma geçiyordu:
Sakın mevzileri bırakmayın. Onlara ciddi birkaç atış yapın kaçarlar. Üzerinize gelemezler, korkmayın!
Her taraftan sel gibi tepemize iniyorlar. Ne korkması! Atatürk’ün askerleri gibi saldırıyorlar. Kaçmaktan başka çaremiz yok.
Kaçmayın savunun. Gayret zamanıdır, fedakarlık zamanıdır.
Telsiz,
‘Her şey bitti başkanım! Herkes şu anda canını kurtarmaya çalışıyor’ sözleriyle kesiliyor.
IRAK BATAĞI TESPİTLERİ
Kundakçı, ABD’nin Irak’ta taktik hatalar yaptığını belirtip şunları söyledi:
‘Bir ülkeyi işgal etmek zordur. Daha zor olanı ülkeyi elde tutmaktır. ABD müthiş ateş gücü ve teknoloji desteğiyle kolayca işgali gerçekleştirdi ama işgalden sonra bu büyük ateş gücünü kullanamazsınız. Ağır tonajda bombardıman yapamazsın. Yeterli işgal gücü vardı ama o bölgeyi elinde tutacak, huzur ve güveni sağlayacak gücü sağlayamadı. Hatayı burada yaptı. En önemlisi adil davranmak lazım bölgede.’
Bu arada Alfa Yayınlarınca piyasaya sürülecek kitabın basım işlemlerini Paşa’nın yayın danışmanı telif hakları uzmanı Av. Abdullah Egeli yürütüyor.Hepsi kahramanca çarpışıp yiğitçe öldü
KUNDAKÇI Paşa, kitabının son bölümünde şehit yakınlarına şöyle sesleniyor
:
‘Ey şehit anaları, babaları, çocukları, eşleri ve yakınları! Çocuklarınız ve babalarınız genç yaşta Büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliği ile ülkenin bölünmez bütünlüğü için canlarını verdiler. Son nefeslerinde bile ‘Vatan sağolsun’
dediler. En büyük rütbeye ulaştılar. Onlarla gurur duyun. Onlar gurur duyulacak işler yaptılar. Kutsal bir amaç için kahramanca çarpıştılar, yiğitçe öldüler. Türkiye Cumhuriyeti’nin onuruna, gururuna toz kondurmadılar. Başlarınızı dik tutun. Asla eğmeyin. Yas tutmayın. Onlar sizlerin ve büyük Türk ulusunun başı eğilmesin diye canlarını verdiler. Şehit oldular. Ulusun kalbine yerleştiler.’Hakkári teftişiTAMBURALI Paşa emekli Korgeneral
Hasan Kundakçı, 1993-95 yılları arasında Hakkári Dağ ve Komando Tugayı Komutanı olarak görev yaptığı dönemi
‘Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok’ adıyla 2 yıl önce kitaplaştıran emekli Tuğgeneral
Osman Pamukoğlu’nun da komutanıydı. Kitabında, Eylül 1993’teki bir Hakkári operasyonuyla ilgili bölümde,
‘Tugay komutanı Tuğgeneral Osman Pamukoğlu, devletin kararlılığını gösteren operasyonlar yapıyordu’ diyen
Kundakçı şunları söyledi:
‘Pamukoğlu’
nun kitabı güzel bir kitaptır. Benim emrimde çalışmıştır. O bölgede etkili olmuş bir arkadaşımızdır. O bölgede Pamukoğlu
gibi 13 tane arkadaşımız vardır. Her biri çok iyi çalışıp görev yapmıştır. Bir bölgede etkin görev yeterli olmaz, her bölgede etkin olmak gerekir. 1993-95 arasında talih dönmüştür. İnisiyatif tekrar elimize geçmiş, terörist örgüt güç durumda kalmıştır. Bu mücadelede alt, orta ve üst seviye vardır. Pamukoğlu
orta seviyededir. Bizim kitabımızda 15 yıllık bir dönem daha kapsamlı olarak, bölgeyle ilgili politika ve stratejinin geliştirilmesine neden olan şeyler anlatılmıştır. Mücadelenin ana çerçevesini anlatır. Eksikleri, bölgede bulunmadığım yıllarla ilgilidir. O dönem görev yapan arkadaşlarımız da bu eksikleri yazacaktır.’Yüzbaşının aşırı güveni canını aldıKUNDAKÇI Paşa, ABD’de özel kuvvetler kursunu bitirir bitirmez bölgeye gelen Jandarma Yüzbaşı
Hakkı Akyüz’ün ormanda kaybolduğu günü kitabında şöyle anlatıyor:
‘Hürmüz’de teslim olan terörist A. Aycan,
Yarımtepe’nin kuzeybatısındaki ormanlıkta 5-6 silahlı arkadaşının olduğunu söyler. Önce terörist, şoför ve kendisi olmak üzere üçü birlikte ilerler. Terörist, silahlı olabileceklerini tekrar eder, silah ister. Yüzbaşı teröriste silah vermeyip onu orada şoförüyle bırakır. Kursu yeni bitirip geldiğinden kendine güveni fazladır. Tüfeğini sürekliye bağlayıp ileri fırlar. Sürekli ateş ederek ormanın içinde kaybolur. Biraz sonra sesler kesilir. Süratle bölgeye gelen birlikler ormana girdiklerinde Yüzbaşı Hakkı Akyüz’
ün cesediyle karşılaşırlar.’Kırmızı Bültenli PaşaKORGENERAL Kundakçı hakkında, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptığı 1996 yılı 14 Ağustos günü yaşanan sınır ihlali sırasında Rum gösterici
Solomon Spiru Solomo’nun bayrak direğine tırmanırken vurulup öldürülmesi, ardından Kıbrıs Rum Kesimi’nin başvurusu üzerine Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Kundakçı, hakkındaki kırmızı bülten nedeniyle yurtdışından gelen konferans çağrılarına katılamadığını belirterek, bültenin 8 yıldır neden kaldırılmadığı, bu konuda hükümetin herhangi bir girişimi bulunup bulunmadığı sorusuna, tebessümle karşılık veriyor.