Güncelleme Tarihi:
Bakan Çubukçu, Fener Rum azınlık okullarının yıl sonu etkinliğine katılmak için geldiği Özel Fener Rum Lisesinde, ellerinde kırmızı-beyaz güller ve Türk bayrağı taşıyan öğrenciler tarafından karşılandı.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ile Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de eşlik ettiği Bakan Çubukçu, daha sonra etkinliklerin yapıldığı salona geçti.
Çubukçu, burada yaptığı konuşmada, azınlık okullarının eğitim ve öğretim görevlerini eksiksiz yerine getirerek Türkiye'ye çok önemli katkılar sağladığını söyledi.
Aynı zamanda bu okullardan bugüne kadar birçok önemli şahsiyetin yetiştiğini belirten Çubukçu, “Bugün mezun olacak gençlerin de aynı başarıyı yakalayacaklarından kuşku duymadığını ifade etti.
Bugün itibarıyla 17 ilköğretim, 5 de ortaöğretim okulunda 214 öğrenciye eğitim-öğretim verildiğini dile getiren Bakan Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu okullarda bazı problemler olduğunu biliyoruz. Bakanlığımız, son dönemde, eğitim konularının tamamını gözden geçirirken cemaatinize mensup okullardaki problemleri de gidermek ve okullarımızın eğitim ve öğretim çalışmalarını daha etkin ve verimli yürütebilmesi için bazı düzenlemeler yaptı. Bu düzenlemeler sizlerin de bildiği gibi azınlık okullarında okuyan öğrencilere Türkçe ve Türk kültürü dersleri kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Yine okullarımız için yapılan haftalık ders çizelgelerindeki yenileme çalışmalarına paralel olarak Rum okullarındaki haftalık ders çizelgeleri de okul yönetimleriyle iş birliği halinde yenilenmiştir. Okullarımızda yaşanan öğretmen eksikliğini gidermek için aday öğretmenlerin de göreve başladığı günden itibaren resmi okullarda olduğu gibi azınlık okullarında da 30 gün derse girmeleri sağlanmıştır.”
Okullarda yaşanan disiplin ve sicil amirleriyle ilgili problemleri de mevzuatta yaptıkları değişiklikle aşmış olmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, şunları kaydetti:
“4306 sayılı Yasa'yla zorunlu eğitim 8 yıla çıkarıldı. Rum okullarının özel durumları dikkate alınarak, ilköğretim 6-7-8. sınıfların lise bünyesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmesine, yönetimin lise müdür, müdür başyardımcısı tarafından yürütülmesine imkan sağlanmıştır. Ayrıca Lozan Anlaşması hükümleri gereğince, bu okullarımızda, azınlığın kendi dilleriyle eğitim yapılan derslerin öğretimi Yunanistan hükümeti tarafından gönderilen kontenjan öğretmenleri tarafından yapılmaktadır. Kontenjan öğretmen sayısının yetersiz olmasından dolayı bazı derslerin öğretiminin yapılamadığını biliyoruz. Öğrencilerimizin bu mağduriyetleri de yetiştirme kursları aracılığıyla giderilmektedir. Azınlık okullarında okuyan öğrencilerimizin, çocuklarımızın her anlamda sorunsuz, nitelikli bir ortamda eğitim görmeleri bizim için son derece önemli. Çünkü biliyoruz ki burada yetişen gençler, Türkiye'deki hangi okulda olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından iyi eğitim almış birer birey olarak, bizlere muhakkak katkı sağlayacaklardır. Bugüne kadar bu konuda aldığımız tedbirleri bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Okullarımızdan mezun olan tüm öğrencilerimizin Atatürk'ün 'yurtta barış dünyada barış' anlayışıyla, öncelikle yurt içinde toplumsal barışı ve huzuru sağlamanın önemini kavrayan ve onları dünyada barış, dostluk ve kardeşlik koşullarını düşünmeye yönelten bir eğitim anlayışıyla yetiştirdiğinize yürekten inanıyorum.”
Çubukçu, bu okullardan mezun olacak öğrencilerin tıpkı geçmişte olduğu gibi insanlığa ve dünya barışına katkılar sağlayacaklarını sözlerine ekledi.
OKUL MÜDÜRLERİNİN KONUŞMASI
Rum liselerini temsilen konuşma yapan Zoğrafyan Lisesi Müdürü Yani Demircioğlu, Bakan Nimet Çubukçu'nun, Fener Rum okullarına yaptığı ziyaretin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Atina'ya gerçekleştirdiği ziyaretin ve Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ile yaptığı samimi ve dostane görüşmeler neticesinde gerçekleştiriyor olmasının, Rum okullarının geleceği açısından ümitli olmalarını sağladığını söyledi.
İstanbul'un tarihi ile özdeşleşen Rum okullarını, dünü ve bugünüyle 135 küsur sene vizyondan düşmeyen, her sene daha fazla seyirci çeken, kah ağlatan, kah duygulandıran, kah güldüren klasik bir tiyatro eseri gibi gözlemlediğini belirten Demircioğlu, “Bence bu oyunun konusu, 1870 yılından bugüne kadar eğitim veren 59 Rum okulunda gelişen olaylar ve bugün bunlardan geriye kalan 9 Rum okulunda yaşamını sürdürmeye çalışan 240 öğrenci, öğretmenler ve yöneticilerinin yaşadıkları sorunları aşmaları için gösterdikleri çabadır. Okullarımızın öğrenci sayısının sürekli azalması, bugünkü şartlarda en büyük olumsuzluğu yaratmaktadır” diye konuştu.
Sözlerini antik Yunan devrinin şairi Sofokles'in sözüyle tamamlayan Demircioğlu, “İnsanlar birbiriyle düşman olmak için değil, beraber ortak çalışmak ve birbirlerini sevmek için doğarlar” dedi.
Rum ilköğretim okullarını temsilen konuşan Zapyon İlköğretim Okulu Müdürü Evangelia Kanarya da kutsal eğitim yuvaları olan tarihi Rum okullarında mili eğitimin amaçları doğrultusunda, vatanını, toprağını seven insanlar yetiştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Konuşmasına Nazım Hikmet'in “Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine” dizeleriyle devam eden Kanarya, “Hepimiz bu ormanın nadide ağaçları değil miyiz? Amacımız, bu zenginliğimizi, el ele, gönül gönüle, kardeşçe, hoşgörüyle ve büyük bir sevgiyle yeni nesillere aktarmaktır” dedi.
RUM KIZININ OKUDUĞU İSTİKLAL MARŞI BAKAN ÇUBUKÇU'YU DUYGULANDIRDI
Törende daha sonra, Beyoğlu Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği, “İstiklal Marşı'nı En Güzel Okuma” yarışmasında birinci olan Zapyan İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Maria Sözde, İstiklal Marşı'nı okudu.
İstiklal Marşı'nı okurken gözyaşlarını tutamayan Sözde'yi izleyen Bakan Çubukçu da duygulu anlar yaşadı. Bakan Çubukçu, daha sonra yanına gelen Sözde'nin gözyaşlarını silerek, sarıldı. Sözde, töreni Bakan Çubukçu'nun yanına oturarak izledi.
Tören sonunda Bakan Çubukçu, mezun öğrencilere sembolik diplomalarını verdi. Okul müdürleri de Bakan Çubukçu'ya günün anısına plaket sundu.
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, daha sonra öğrencilerden oluşan koro tarafından Rumca ve Türkçe okunan “Üsküdar'a gideriken” adlı şarkıya eşlik etti.
Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çubukçu, bir gazetecinin, İstiklal Marşı'nın dizelerini okuyan Marina Sözde'yi nasıl bulduğu sorusuna, “Ben daha önce televizyonda izlemiştim, canlı izleme şansım da oldu. Çok güzel bir tören oldu, ben de etkilendim ve duygulandım. Burada yetişen gençlerimiz de eğitim-öğretim sistemimiz içinde Türkiye'ye, Türkiye'nin geleceğine, huzuruna katkı sağlayacak şekilde hayata atılırlar diyorum” dedi.
“Önce Ermeni okullarındaydınız, şimdi de Fener Rum okullarındasınız. Aslında buna bir açılım diyebilir miyiz? Azınlıklara yönelik eğitimde bir yenilik var mı?” şeklindeki soruya Bakan Çubukçu, şu yanıtı verdi:
“Yaklaşık bir yıldır, özellikle azınlık okullarımızla ilgili ve onların yaşadıkları sıkıntılarla ilgili ortak çalışmalar yapıyoruz. Özellikle her şeyden önce sıcak ve samimi bir diyaloğun kapısını açtığımızı düşünüyorum ve azınlık okullarımızda yaşanan sorunların çözümü konusunda, hem de Lozan'ın çerçevesini çizdiği temel insan hakları bağlamında, nitelikli ve verimli bir eğitim amacımız. Bu okullar, Türkiye Cumhuriyeti okullarıdır aynı zamanda. Bu okullardan yetişecek olan gençlerin de iyi ve kaliteli bir eğitim almaları öncelikli hedefimiz. Dolayısıyla bu iş birliğini bu anlamda önemsiyoruz. Açıkçası çok özel bir şey yaptığımı düşünerek yapmadım. Olması gereken bir şey gibi algıladım, o yüzden gösterilen ilgi benim için de şaşırtıcı oldu.”