Güncelleme Tarihi:
Kentte Ata Caddesi’nde yaşayan Cafer ve Şirin Güneş çiftini telefonla arayan dolandırıcılar kendilerini polis olarak tanıtıp, 'Bilgileriniz birkaç kişinin eline geçmiş, bunları yakalamak için sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Sizin elinizde altın döviz ne varsa doğrusunu söyleyin polis eve gelip kontrol edecek, fazla çıkarsa onlara el konacak' dedi. Telaşa kapılan çift, panikle dolandırıcıların dediklerini yaptı. Bir gün boyunca dolandırıcılar yaşlı çiftin telefonunu sürekli arayıp talimat verdi. Güneş çiftinin elinde avucunda ne varsa alan dolandırıcılar, bununla da yetinmeyip, emekli olan yaşlı çifte ayrı ayrı bankalardan kredi de çektirdi. Sürekli telefonlarının meşgul oluşundan şüphelenen yakınlarının durumu fark edip müdahale etmesi sonucu yaşlı çiftin dolandırıldığı ortaya çıktı. Karakola giden çiftin şikayeti üzerine ekipler olayla ilgili soruşturma başlattı.
‘SU DAHİ İÇMEME KARIŞTILAR’
Eşi ve kendisinin nasıl dolandırıldığını anlatan Cafer Güneş, “Polisim diyerek arayanlar ‘Sizin namınıza yurt dışına dolar, döviz ne gelirse transfer ediyorlar, sizin adınız geçiyor. Polis operasyon yapacak bize yardımcı olun bu adamları yakalayalım’ dedi. Ben de 'nasıl olur' diye sordum. ‘Siz bize yardımcı olursanız sizin mağdur olmanızı engelleriz, birkaç kişiye daha yardımcı oluruz’ falan dediler. Evinize polis gelecek yarım saate kadar evde neyiniz var diye sordular. ‘Sizde yurt dışına gönderilecek dövizler falan olabilir. Polis onlara el koyacak biz onları bir tespit edelim’ dediler. Ben de ‘evde birkaç çeyrek vardı ama onu hanım biliyor’ dedim. Onlarla konuşurken kalkıp su içmek istedim. Gidip musluğu açtığımda sanırım suyun sesini duydu 'sen ne yapıyorsun' dedi. Ben de ‘su içiyorum’ diye cevap verdiğimde, ‘bırak içme hiçbir şey yapma’ diyerek telefonda bağırdı” dedi.
‘TELAŞA KAPILDIK’
Eşinin uzun süre telefonda konuştuktan sonra telaşlı bir şekilde yanına geldiğini anlatan Şirin Güneş ise, “Eşimin elleri titriyordu, 'kim arıyor' diye sordum. 'Polis arıyor' dedi. Cafer 'kapat bunlar bizi dolandırıyor' dediğim sırada benim telefonum çaldı. Bana 'altın var mı?' diye sordular. Ben o arada panikle evdeki şeylerin hepsini söyledim. Eşime evde olan altın ve dövizleri verdim. Eşim onların yönlendirmesiyle 86 bin TL’lik altın ve dövizi verdikleri hesaba aktardı. O gün boyu bizi telefonda oyaladılar, oğlumuzun geliş saatine kadar. ‘Biz sizi yarın arayacağız, sizin adınıza 90 bin TL kredi çekilmiş onu da kurtarmaya çalışacağız’ dediler. Ertesi gün beni kredi çekmeye ikna ettiler. 60 bin TL ben kredi çektim, 50 bin TL de eşim kredi çekti. Kredilerin geri ödemesiyle birlikte 230 bin TL paramız gitti” diye konuştu.