Güncelleme Tarihi:
Evlendikten bir yıl sonra, kayınpederi H.E'ye âşık oldu G.E. Çarpık ilişkisini tam 13 yıl kocasından gizlemeyi başardı. Sonunda kayınpederi ile yataktayken kocasına yakalandı. Hem babasından hem eşinden darbe yiyen H.E'yi perişan eden çirkin ilişki, Çorum'da dört yıldır dilden dile dolaşıyor.
Fakir bir ailenin kızıydı G.E. Çorum'un gecekondu kesiminde, zor bir çocukluk dönemi geçirdi. 14'ünde hoş bir kız olunca kısmeti çıktı. Zengin bir aileydi isteyen. Fabrika sahibi H.E'nin 20 yaşındaki oğlu H.'la, 1980 yılında başgöz ettiler G.'yi. H.E de, ticaretle uğraşıyor, inşaat malzemeleri alıp satıyordu. Maddi durumu iyiydi. Evin tek oğlu H.E, yörenin adetlerine uygun olarak ailesinin yanına gelin getirdi G.'yi. 5 katlı apartmanın iki katında kayınvalidesi ve kayınpederi ile yeni yaşamına başladı G. Cicim ayları bir yıla yakın sürdü. H.E, ailesinin geleceğini sağlamak için kendini işine verdi. Eşindeki değişiklikleri hiç hissetmedi. Evliliklerinin birinci yılı henüz bitmişti ki, ailenin içine sanki bomba düştü.
Geliniyle aynı yatakta
H.E'nin annesi, namazını kılıp yatak odasına döndüğünde inanılmaz bir manzarayla karşılaştı. Eşi H., gelini G. ile aynı yataktaydı. Talihsiz kadın beyninden vurulmuşa döndü. Kaçarcasına odadan çıktı. Peşinden gelen eşi ‘‘Konuşursan hem seni hem oğlunu öldürürüm’’ deyince, çaresiz sustu. Kaçak aşıklar üç yıl sonra ikinci kez baskın yediler. Bu kez onları, H.'nin kızkardeşi P. yakaladı. P'nin kocası, babasının fabrikasında işçiydi. H.E, ‘‘Kocanı işten atarım. Beş parasız kalırsınız’’ deyince akan sular durdu. Anne kız, ağızlarına kilit vurup, aileyi temelinden sarsacak bu ilişkiyi H.E'ye söylemediler. Yüreklerine taş basıp, sırlarını tam 13 yıl sakladılar. 1994 yılının Nisan ayında, E. Ailesi'nin evinde kıyamet koptu. Ticareti ilerletip, otomobil bayiliğini alan, Çorum Ticaret Odası Meclis Üyesi olan, Çaygeçer Spor'un başkanlığına getirilen H.E, iş için gittiği İstanbul'dan bir hafta erken döndü.
Dünyası karardı
Eşinin evde olmayacağını tahmin edip kapıyı anahtarıyla açtı. Yatak odasına gittiğinde beyninden vurulmuşa döndü. Karısı, babasıyla aynı yataktaydı. Kıyamet koptu. H.E, gelinini aldığı gibi evi terk etti. Ankara'ya kaçtı. İlk şoku atlattıktan sonra H.E, polise başvurdu. Konu savcılığa intikal edince, bu inanılmaz aşk hikayesiyle bütün Çorum sarsıldı. Fabrikasını ve gayrimenkullerini satıp, o zamanın parasıyla 30 milyar lirayı gelinin hesabına geçiren H.E, beş kuruşsuz bıraktığı eşi E.E hakkında Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde boşanma davası açtı. Gerekçe olarak da, mahkemede aleyhinde tanıklık yapmasını gösterdi. Ancak mahkemeden boşanma kararı çıkmadı. H.E, babasının ve eşinin peşini bırakmadı.
Ankara'da da basıldı
22 ocak 1995 gecesi, onları Seyran-bağları Murat Mahallesi'ndeki evde polisle birlikte bastırdı. Ankara 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldı. H.E'nin müvekkili, ünlü davaların avukatı Burhan Apaydın oldu. Mahkeme, H.E'yi, gelini G.E ile karı koca gibi yaşayarak zina suçu işlediğine kanaat getirerek bir yıl hapis cezasına çaptırdı. G.E'ye verilen bir yıl hapis cezası ise tecil edildi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 21 Nisan 1998'de her ikisinin de cezasını onadı. Zina davası sürerken, 1995 yılı mart ayında eşinden boşanan H.E, iki yıl önce yeni bir evlilik yaptı. Şimdi geçmişin izlerini silip, bozulan işlerini yoluna koymaya çalışıyor.
Ölüm tehditleri
Zina davası sürerken, eşinin peşini bırakmasını isteyen babasının evini basıp, öldürmek istediğini ve ölüm tehditlerinin arkasının kesilmediğini söylüyor H.E. Mahkemeden çıkarken kendisini vurmak isteyen silahlı şahısları bir dinlenme tesisinde yakaladıklarını söyleyen H.E, ‘‘Adamlar, beni vurmak için babamdan para aldıklarını itiraf etti. Olayın namus meselesi olduğunu öğrenince özür dileyip gittiler’’ diyor.