Güncelleme Tarihi:
Çin’de deniz ürünleri ve canlı hayvan satan bir pazar yerinde çalışan pazarcılar ve buraya alışverişe gelenler arasında yaşanan zatürre vakaları üzerine dikkat çeken coronavirüsü, Çin dışındaki ülkelere de yayılmış durumda.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Kent Üniversitesi akademisyenlerinden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Willke Topcu, özellikle yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda ağır seyrederek, solunum yetmezliğine, böbrek yetmezliğine yol açıp öldürücü olabildiğini söyledi.
GRİP BENZERİ BELİRTİLER GÖRÜLÜYOR
Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı, halsizlik gibi grip benzeri belirtilerle ortaya çıkan Coronavirüsü hakkında bilgiler veren Prof. Willke Topcu, virüsün hayvanlar arasında yaygın olarak bulunduğunu, insanların hayvanlarla teması sonucunda bulaştığını daha sonra da virüsün insana uyum sağlayarak insandan insana bulaşmaya başladığını belirtti.
Prof. Willke Topcu, “Klasik olarak Coronavirüsler insanlarda soğuk algınlığı, nezle etkeni virüsler olmakla birlikte 2002 yılında yine Çin’de yeni bir Coronavirüs, SARS (severe acute respiratory syndrome) etkeni olarak ilk kez ortaya çıkmış, 8 binden fazla olgu görülmüş, bunlardan 740 olgu ölümle sonuçlanmıştır.
2012 yılında ise yine yeni bir Coronavirüs olan MERS-CoV (middle east respiratory syndrome) virusu Suudi Arabistan’da başlayarak çeşitli ülkelerde 2 binden fazla olguya ve 750 kişinin ölümüne yol açmıştır. 2019-nCoV denilen bu Çin virüsünün Viroloji Enstitüleri'nde yapılan incelemeleri sonucu yarasaların Coronavirüsüne genetik olarak yüzde 96 oranında benzediği anlaşılmıştır. Diğer yandan bu virüsün yılan zehri elde edilen iki farklı cins yılanın Coronavirüsüne benzediğini gösteren çalışmalar da vardır” diye konuştu.
HENÜZ TEDAVİSİ YOK
Hastalığın spesifik tedavisi olmadığını belirten Prof. Dr. Ayşe Willke Topcu, “Virüsler için henüz aşı bulunmamaktadır.
Bundan korunmak için grip ve soğuk algınlığı gibi diğer solunum yolu virüs enfeksiyonlarında olduğu gibi öksüren, hapşıran insanlara 1 metreden daha fazla yaklaşmamak, mecbur kalınırsa maske takarak yaklaşmak, el hijyenine önem vermek, öksüren hapşıran kişilerin kalabalık yerlerde dolaşmaması, dolaşacaksa maske takması, öksürüp hapşırırken ağız ve burunlarını kapatması bulaşmayı önleme açısından önemli yöntemlerdir” dedi.