Çöplükten saraya... Resim Müzesi’nin kapıları Hürriyet'e açıldı
Güncelleme Tarihi:
Bir zamanlar Dolmabahçe Sarayı skandallarla gündeme gelirdi. Gazeteci Uğur Dündar’ın 1990’lı yıllarda yayınladığı Dolmabahçe Sarayı’nın depolarındaki eserlerin içler acısı görüntüleri tüm Türkiye’nin yüreğini dağlamıştı. Şimdi ise o görüntülerden eser kalmadı.
Dolmabahçe Sarayı Veliaht Köşkü’nde açılan Resim Müzesi, envanterindeki 3000’den fazla tablo koleksiyonu ve 553 tabloyu aynı anda sergileme imkânı ile dünyanın sayılı resim müzeleri arasına girdi. Restorasyonu yeni tamamlanan, modern sergileme kriterlerine göre tefriş edilen müzenin, 11 bin metrekarelik kapalı alanı ve 34 salonu bulunuyor. 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar pek çok sanatçıya ev sahipliği yapan müze koleksiyonunda, Konstantin Kapıdağlı, Rupen Manas, Stanislaw Chlebowski, Fausto Zonaro, Ivan Konstantinoviç Ayvazovski, Pierre Désiré Guillemet, Eugéne Fromentin, Stefano Ussi, Félix-Auguste Clément, Şeker Ahmed Paşa, Osman Hamdi Bey, Şevket Dağ ve Abdülmecid Efendi gibi ressamların eserlerini barındırıyor.
EN BÜYÜK ORYANTALİST TABLO
Resim Müzesi’nin koleksiyonu padişah portreleri, tarihi konulu kompozisyonlar, oryantalist eserler, doğa ve kent görünümleri ile natürmortlar gibi pek çok konuyu içeriyor. Türkiye’nin en büyük oryantalist tablosuna da ev sahipliği yapıyor. Fransız ressam Félix-Auguste Clément’in ‘Çölde Av’ adıyla tanınan tablosu, müze ortamında ilk defa ziyaretçiyle buluşuyor. 35 metrekarelik ebadıyla görenleri büyüleyen, 1865 tarihli eser, 2019 yılında Said Halim Paşa Yalısı’ndan başarılı bir operasyonla alınarak Resim Müzesi’ne nakledildi. Osmanlı ile Mısır arasındaki sosyal ve kültürel ilişkilere dair ipuçları barındıran tablo, görsel belge niteliği taşıması bakımından eşsiz olarak değerlendiriliyor.
ARTIK ANLAYIŞ DEĞİŞTİ
Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Dolmabahçe Sarayı 2000’li yılların başına kadar kötü görüntülerle anılmış. O tarihten itibaren ciddi bir dönüşüm yaşadı. O yıllara rutubetle, kötü görüntülerle anılan depoların tamamının depo müze olmasıyla, 65 bin envantere kayıtlı eserleri ziyaretçi olarak artık rahatlıkla gezip görebilirsiniz.
Bodrumları rahatlıkla gezip görebilirsiniz. Restorasyonları bitirdik. O zaman bir yönetim karmaşası vardı. Şimdi o karmaşa ortadan kalktı. Bütçemiz var, eksikliklere anında müdahale edebiliyoruz. Dolmabahçe, Yıldız ve Topkapı saraylarının Cumhurbaşkanlığı çatısı altında birleşmesiyle birlikte Osmanlı sarayı tablo koleksiyonu oluştu. Milli Sarayların en büyük avantajı kazandığını direkt restorasyonda harcayabiliyor olması. Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmamız büyük imkânlar sağladı.”
400 YILLIK KOLEKSİYON
Topkapı Sarayı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasıyla birlikte depolarda muhafaza edilen tablolar da Milli Saraylar’a ve bünyesindeki resim koleksiyonuna dahil oldu.
Topkapı Sarayı’ndan Resim Müzesi’ne nakledilen tabloların restorasyonuna yönelik Resim Müzesi’nde atölye oluşturuldu. Eserlerin restorasyon öncesi, restorasyon aşamaları ve restorasyon sonrası durumları belgelendi. Tablo Restorasyon Atölyesi 199, Altın Varak Atölyesi 104, Cilt ve Kâğıt Restorasyon Atölyesi 34 eseri müzeye kazandırdı. Tarihi 16. yüzyıla kadar giden eserlere yönelik envanter çalışmaları titizlikle yürütülerek bilgileri, kondisyon durumları ve hareketleri dijital sisteme aktarıldı.
Depolardan çıkan sanat eserlerine artık Dolmabahçe Sarayı Veliaht Köşkü’nde açılan Resim Müzesi ev sahipliği yapıyor.