Çok ünlü isimler, not uÄŸruna neler yazmıştı

Güncelleme Tarihi:

Çok ünlü isimler, not uğruna neler yazmıştı
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 27, 2002 00:00

Bugün uyum yasalarıyla, batık banka hikáyeleriyle yahut satanist oldukları söylenen gençlerin intiharlarıyla dolu gündemin dışına çıkıp bundan 34 sene öncesine ait bazı hoÅŸ belgeleri yayınlayayım dedim: Günümüzün bazı tanınmış siyasilerinin, 1968 yazında Ankara'da, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde girdikleri bir ‘‘Devrim Tarihi’’ imtihanında verdikleri cevapları... Ä°ÅŸte, Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Kültür Bakanı Ä°stemihan Talay ve eski İçiÅŸleri Bakanı Abdülkadir Aksu gibi bazı siyasilerimizin 1968'deki imtihanda Atatürk ve Atatürkçülük hakkında yazdıkları.BÄ°R zamanlar hepimiz öğrenciydik. Okula gittik, derslerimizi dinledik, sonra hem yazılı, hem sözlü imtihanlara girdik, çalışmış olanlarımız geçti, çalışmayanlarımız kaldı, derken yeniden imtihanlara girildi ve diplomaya kadar, bu hep böyle devam edip gitti.Neticede okullarımızı bitirip hayata atıldık ve seneler boyu girdiÄŸimiz yüzlerce imtihanın hatırası, hafızalarımızdan yavaÅŸ yavaÅŸ silindi. Oysa iyi bir not alabilmek için nasıl uÄŸraÅŸmış, imtihan sonuçlarını nasıl bir merak ve heyecan içinde beklemiÅŸtik...Sokaktaki vatandaÅŸtan devletin en tepesindeki kiÅŸilere kadar imtihan macerası hep aynıydı, hiç deÄŸiÅŸmemiÅŸti ve geçenlerde bir dostumun bulduÄŸu seneler öncesinden kalma bir tomar imtihan káğıdı bana bu heyecanlı günleri hatırlattı.Tomar, 1968 yazında Ankara'da, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yapılan bir ‘‘Devrim Tarihi’’ imtihanının káğıtlarıydı. Dersin hocası, Türk tarihçiliÄŸinin büyük ismi Prof. Dr. Halil Ä°nalcık'tı ve Halil Bey, imtihanda üç soru sormuÅŸtu: ‘‘Milli h*akimiyet’’ kavramı anlatılacak, öğrenciler Atatürkçülük'ten ne anladıklarını sadece beÅŸ satırla tarif edecekler ve okudukları Atatürk'ü konu alan kitapların isimlerini yazacaklardı. Notlar numarayla deÄŸil, ‘‘geçer-geçmez’’ ÅŸeklinde veriliyordu ve Halil Bey hiçbir öğrenciyi bırakmamış, hepsini geçirmiÅŸti.Öğrenciler arasında kimler vardı, kimler... Bugünün bakanları, siyasetçileri, profesörleri, yazarları... Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Kültür Bakanı Ä°stemihan Talay, eski İçiÅŸleri Bakanı Abdülkadir Aksu, DSP milletvekili Uluç Gürkan, Özal döneminin Çankaya Belediye BaÅŸkanı ErdoÄŸan Yavuzlar, büyükelçilerden Cem Duna, Prof. Baskın Oran, Prof. Cevat Taylan, vesaire, vesaire...Ä°ÅŸte, bugünün meÅŸhur isimlerinden bazılarının, bundan 34 sene önce girdikleri Devrim Tarihi imtihanında yazdıklarından bazı cümleler... Ama küçük bir hatırlatma yapayım: Yandaki kutularda yeralan metinlerin cümle düşüklükleri yahut Türkçe hataları bendenize deÄŸil, isimleri o metnin hemen başında yeralan devletlularımıza aittir. Ben, ‘‘büyüklerimizin’’ yazdıklarını aynen nakletmekle yetindim.Kim, hangi kitabı okumuÅŸ?Mülkiye'de 1968 yaz dönemi Devrim Tarihi imtihanında son olarak ‘‘Atatürk üzerinde hangi kitapları okudunuz?’’ diye sorulmuÅŸ ve öğrenciler bildikleri, okudukları kitapların isimlerini sıralamışlar. En ilginç cevabı Mehmet Keçeciler vermiÅŸ: Keçeciler bazı kitapların isimlerini saydıktan sonra Nutuk'tan da sözetmiÅŸ ve bu eseri ‘‘Atatürk'ü Atatürk'ten öğrenmeme yardım eden Nutuk’’ diye tanıtmış.Ä°ÅŸte bugünün bazı politikacılarının 1968'de okudukları Atatürk'le ilgili kitaplar:2607 MEHMET KEÇECÄ°LER: Tek Adam (Åževket Süreyya Aydemir), Anadolu Ä°htiláli (Sabahattin Selek), Atatürk (Lord Kinross), Atatürk'ten Anılar (Prof. Afet Ä°nan), Atatürk'ü Atatürk'ten öğrenmeme yardım eden Nutuk.2240 ABDÃœLKADÄ°R AKSU:Kutsal Ä°syan, Tek Adam, Mustafa Kemal ve Çetecilik, Anadolu Ä°htiláli, Söylev ve Demeçler, Çankaya, Atatürk'ün Sosyal Görüşleri.2414 Ä°STEMÄ°HAN TALAY:Bir Milletin DoÄŸuÅŸu (Lord Kinross), Atatürk'ün Sosyal Görüşleri (Çetin Altan), Tek Adam (Åževket Süreyya Aydemir), Nutuk, Çankaya (Falih Rıfkı Atay), Babamız Atatürk (Falih Rıfkı Atay), Atatürk ve Atatürkçülük (Tarık Zafer Tunaya), Anadolu Ä°htiláli (Sabahattin Selek).BeÅŸ satırla AtatürkçülükDevrim Tarihi imtihanındaki sorulardan biri ‘‘Atatürkçülüğü sadece beÅŸ satırla kendinize göre tarif ediniz’’ ÅŸeklindeydi ve o zamanın öğrencisi olan bugünün bazı tanınmış isimleri, soruyu bakın nasıl cevaplamışlardı:2414 Ä°STEMÄ°HAN TALAYAtatürkçülük, dogmalardan ziyade memleketin gerçeklerinden kaynak alan, hürriyete ve bağımsızlığa büyük kıymet veren bir prensipler bütünüdür. Laiklik, devrimcilik, halkçılık, cumhuriyetçilik, milliyetçilik ve devletçilik temel prensipleridir.2426 ULUÇ GÃœRKANAtatürkçülük, herÅŸeyden önce tam bağımsız Türkiye'nin savunucusu olmak ve iç yapıya iliÅŸkin olarak da unsurları berraklaÅŸmamış bir batıcılık anlayışı çerçevesinde halkçılık esaslarını ve çaÄŸdaÅŸ uygarlık güzeyi hedefini benimsemektir.2607 MEHMET KEÇECÄ°LERAtatürkçülük, bence, Türk milletine büyük bir sevgi ve saygı, milletimizi çaÄŸdaÅŸ uygarlık seviyesine ulaÅŸtırmak için yılmayan bir mücadele, laik, devrimci ve cumhuriyetçi bir anlayışı yurt ölçüsünde hákim kılmaktır.2542 BASKIN ORANAtatürkçülük, TC'nin emperyalist baskıdan tamamen kurtulması ve kalkınması için gerekenin yapılmasıdır. Yani Atatürkçülük milliyetçi bir harekettir. Fakat buradaki milliyetçilik sımuttur. Yani özellikle ekonomiktir. Yoksa bazılarının sandığı gibi çarÅŸaf ve fesi kaldırmakla ilgisi yoktur. Buna ‘‘gardrop Atatürkçülüğü’’ diyoruz ki, ancak uyutmaya yarar. Bugün gereken, siyasi bağımsızlıktan sonra iktisadi bağımsızlığı elde etmektir. Bunu hangi fikir ve eylem saÄŸlayacaksa, bugün için Atatürkçülük odur.2240 ABDÃœLKADÄ°R AKSUAtatürkçülük ne bir doktrin, ne bir ideolojidir. Memleketin içinde bulunduÄŸu duruma göre ülkemizin siyasal, ekonomik ve kültürel bağımsızlığına, muassır medeniyet seviyesine yüceltmeye yönelmiÅŸ pragmatik bir hayat görüşü.2568 ERDOÄžAN YAVUZLARHayat demek mücadele demektir. Türk milleti haklarını hiçbir yabancının kanatları altında elde etmeyi gururuna sığdıramaz. Her zaman hür ve maÄŸrur olan bu millet baÅŸkalarının himayesinde yaÅŸamaktansa ölümü tercih eder. Millet her türlü güçsüzlüğünü kendisi çözmeÄŸe muktedirdir. Kendi milli hudutları içinde muasır medeniyet seviyesine çıkmak asıl hedeftir.Sakın inanmayın, Ecyad bir daha yapılmayacak!Suudi Arabistan, Mekke'de yıktığı Ecyad Kalesi'ni aynı yerde yeniden inÅŸa edeceÄŸini duyurdu. Åžimdi açıkça söylüyorum: Bu vaade sakın inanmayın! Suudi kepçelerinin dümdüz ettiÄŸi Ecyad Kalesi geri gelmemecesine gitmiÅŸtir ve kalenin tekrar inÅŸa edileceÄŸi masalı, bir proje kandırmacasından ibarettir.HAFTALARDIR, Mekke'de Türk döneminden kalan Ecyad Kalesi'nin Suudiler'in bize olan nefreti ve DışiÅŸleri ile Kültür Bakanlıklarımızın aczi yüzünden yerle bir edilmesini yazıyorum.Suudi Arabistan hafta içinde bir açıklama yaptı ve kalenin aynı yerde yeniden inÅŸa edileceÄŸini duyurdu. Ecyad'ın yıkıldığını Riyad'daki büyükelçisinden deÄŸil, günler sonra basından öğrenen hariciyemiz bu defa hiç vakit kaybetmedi, Suudiler'in açıklamasından nasıl olduysa ánında haberdar oldu ve bizlere müjdeyi verdi: ‘‘BaÅŸardık! Yıkılan kalemiz yeniden yapılacak!’’DışiÅŸlerimize ve yapılan açıklamalara kulak verenlere duyuruyorum: Bu vaade sakın inanmayın! Suudi kepçelerinin dümdüz ettiÄŸi Ecyad Kalesi bir daha geri gelmemecesine gitmiÅŸtir. Kalenin aynen inÅŸa edilmesi ihtimalini bir yana bırakın, tek bir burcu bile dikilmeyecektir. Ecyad, Suudi Kralı Fahd'ın 24 yaşındaki en küçük oÄŸlu Prens Abdüláziz ile Suudi Veliahdı Prens Abdullah'ın aynı adı taşıyan oÄŸluna otel ve iÅŸ merkezi yapmaları için peÅŸkeÅŸ çekilmiÅŸtir ve ‘‘Ecyad'ı aynı yerde yeniden inÅŸa edeceÄŸiz’’ diyen Suudi hariciyesi yalan söylemekte, bizim hariciyemiz ise bu yalana kanmaktadır.Riyad'da bu hafta yapılan açıklamanın arkasında yatan ÅŸudur: Ecyad Kalesi'nin yerine dikilecek olan 11 kuleli otel ile iÅŸ merkezini Bin Ladin ailesinin ÅŸirketi inÅŸa edecekti ve proje kalenin sadece bir bölümünün kalmasını ve bu tarihi mekánın alışveriÅŸ merkezi olmasını öngörüyordu. Derken bu proje deÄŸiÅŸti, kalenin tamamının yıkılmasına karar verildi ve ecdad yadigárımız kepçelerle yıkıldı. Suudi tarafı Türkiye'den gelen -ama devletten deÄŸil, halktan yükselen- tepkiler üzerine ilk projeyi gündeme getirdi ve ‘‘Ecyad'ın aynen inÅŸa edileceÄŸi’’ yalanını iÅŸte buna dayanarak ortaya attı. Maksatları bizi sakinleÅŸtirmek deÄŸildi ama hac zamanı yaklaÅŸmış, kafileler gelmeye baÅŸlamışlardı ve hac öncesinde diplomatik bir gösterisi yapmak istemiÅŸlerdi, o kadar.FotoÄŸraftaki maket, kalenin yerine dikilecek olan kulelere aittir ve kulelerin arasında Ecyad'ın sadece bu kadarı yer alacaktır.Dolayısıyla, tekrar söylüyorum: Suudiler'in ‘‘Ecyad'ı yeniden ve aynen yapıyoruz’’ demelerine sakın inanmayın! Ä°nanmayın, zira resmi mezhepleri olan Vehhabilik'in kurucusu Abdülvehhab'ın çöken mescidini bile çöplüğe çevirenlerin ‘‘Türk Kalesi'ni tekrar inÅŸa ediyoruz’’ demeleri sadece bir kandırmacadan ibarettir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!