Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2001 00:00
IMF'nin tasarruf taleplerinin içinde önemli bir yeri de ‘‘Bakan sayısının azaltılması’’ tutuyor.Bu sadece IMF'nin değil, aklı biraz başında herkesin de talebi. Lüzumsuz sayıda bakanımız var. Fakat siyasetçilere sorarsanız bakan sayısı az bile. Bakan sayısı azalmaz.‘‘Peki bu bakanlar ne iş yaparlar?’’ şeklinde anlamsız bir soru sorulamaz mı?Sorulur elbet. Ve yanıt da alabilirsiniz. Mesela bir bakanın ne yaptığını sorayım ve cevaplayayım:‘‘Şubat krizi öncesi Hazine ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürüten Recep Önal şimdi ne iş yapar?’’İşte size yanıtı:‘‘Devlet Bakanı Sayın Recep Önal, kendisine bağlı ekonomik birimlerin, kabineye sonradan dışardan bakan olarak atanan Kemal Derviş'e bağlanmasından sonra Başbakanlık'ta çok önemli görevler üstlenmiştir.Bunlar sırasıyla:Başbakanlık'ta çalışan bakanların çaylarının demli olup olmadığının kontrolü, kaliteli çay mubayası, sabah Başbakanlık binasında makam odalarında toz kontrolü, çaycıların tırnak kontrolü, makam şoförlerinin temizlik ve ter kontrolü, makam araçlarının pasta cila ve içlerindeki paspasların temizlik kontrolü, Başbakanlık binası camlarının temizlik kontrolü, aylardır hiçbir iş yapmadan oturan kendi özel kalem müdiresinin ve sekreterinin örmekte oldukları kazaklarda kalite kontrolü, Başbakanlık önünde yere atılan protesto malzemelerinin tespiti ve demirbaş kayıtlarının düzenlenmesi, Başbakanlık önünde yola bırakılan kamyonların uygun parka çekilmesi için gerekenlerin yapılması, binadaki kapıların gıcırdayıp gıcırdamadığının kontrolü, menteşelerin yağlanması için talimat verilmesi ve daha binlerce böylesine önemli bir görev.’’Şimdi bunca görevi okuyup siz bu bakanlığın gereksiz olduğunu söyleyebilir misiniz?El insaf!Bence de bakanlık sayısı artırılıp, en azından bir bakanlık daha ihdas edilebilir. Yoksa Sayın Recep Önal, ‘‘Ben bu kadar ağır işi kaldıramıyorum’’ diyerek istifa eder ki, maazallah mahvoluruz.Bir şey yapmak içinE-POSTAMA gelen bir mesajda ‘‘Lütfen bir şeyler yapalım’’ diyordu. Ekindeki dosyaya baktım. Kartal Devlet Hastanesi'nden bir yetkilinin telefonu ve 2.5 yaşında bir bebeğe yardım talebi. Hemen aradım. Akciğerinde bir kist bulunan ve ailesinin masraflarını karşılayamadığı bir bebek. Tüm bunlar yetmezmiş gibi aile bebekle uğraşırken, evlerini kül eden bir yangın. Tam bir dram. Böyle şeyler için bu köşede pek bir şey yazmam. Ama bu kez gerekti. İlgilenirseniz, anne Rukiye Özhan'ın hesap numarası aşağıda:Türkiye İş Bankası Kocaeli Darıca Şubesi Hesap No 2425 0197354.Bir şeyler yapmak isteyen varsa eğer...Anket sonucu kaçışANAP bir anket yaptırdı, fareler kaçmaya başladı. Şaka değil, ANAP geçtiğimiz haftalarda bir anket yaptırdı. Bu ankette iktidar partileri büyük oy kaybetmiş görünüyor. Gerçi araştırmaya göre barajı aşan yok ama ANAP kaybedenler arasında. Mesut Yılmaz bu anketi büyük açık yüreklilikle milletvekillerine de gösterip, kendilerine çekidüzen vermelerini isteyince birdenbire ANAP'tan bir kaçış başladı. Anketi tam olarak görmedim ama Yılmaz, en fazla oy kaybedilen bölgelerdeki milletvekillerinin kulağını biraz daha hızlı çekmiş diyorlar. Onlar da Yılmaz'ın bu tepkisinin seçimde liste dışı bırakılarak cezalandırılmaya varacağı endişesiyle kaçıyorlarmış.Bakalım bu kaçaklar, gittikleri yerlere hayırlı olacaklar mı?Küçük devlet kimseye yaramazDEVLETTE tasarruf yapılmasının imkánsız olduğunu, devletin küçülmesinin ise hayal olduğunu yazıp duruyorum. Bir daha yazayım. Türkiye'de devlet küçülmez. Çünkü küçük devlet kimseye yetmez. Devlet büyük olacak ki, herkes yiyebilsin. Herkese ucundan kenarından bir şeyler düşsün. Büyükler büyük büyük yesin, leş kargaları küçük küçük ucundan götürsünler.Küçük devlet demek, kimseye yetmeyecek, minik bir lokma demek. Bu yüzden de bu ülkede devlet küçülmez. Devleti küçültmeye kimsenin gücü yetmez. Tam aksine her küçültme girişiminde devleti küçültmek isteyenler, büyük devleti yiyenler tarafından yutulur ve devlet daha da büyür. O yüzden boşu boşuna devleti küçültmeye çalışmasınlar. Millet küçülür, yok olur. Devlet ise küçülmez. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Programlı yaşamayanlar, programlı yaşayanların programlarını altüst etmediği zaman.
button