Çok kültürlü mahallenin çok sesli çocukları

Güncelleme Tarihi:

Çok kültürlü mahallenin çok sesli çocukları
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2003 01:52

Doğu ve Güneydoğu'dan göç edip, zor şartlar altında yaşamını sürdüren kent merkezine hem çok yakın, hem de uzak olan ailelerin çocukları müziğin ritmi ile tanışıp, Klasik Batı Müziği'nin temellerini öğreniyorlar.

Aslında Ahmet'in yaşantısı Okçumusa Mahallesi'nin aynı adı taşıyan İlköğretim Okulu'ndaki arkadaşlarından farklı değil. İşyerleri arasına sıkışmış, ilk kez büyükşehirde yaşayan bir grubun üyesi. Kentin merkezine hem çok yakın, hem de çok uzak olmanın sıkıntısını çekiyor.

GÖÇ ÇOCUKLARI

Geçtiğimiz yıl ilk kez Çocuk Korosu kuran Borusan Kültür ve Sanat Merkezi, Galata'daki Ahmet gibi çocukların ve ailelerinin gelecek umudu oldu. Diyarbakır'dan, Siirt'ten, Kastamonu'dan, Edirne'den bölgeye göç etmiş ailelerin çocukları hayatları boyunca hiç dinlemedikleri çok sesli müziği seslendirmeye başlarken, aileleri de ilk kez onların sayesinde konserle tanıştı.

Merkezin devamlı üyeleri Okçumusa İlköğretim Okulu'nun 9-12 yaş arasındaki 46 öğrencisi hafta içi her gün okul çıkışı Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'ne gelerek, öğretmenleri Gülsen Yavuzkal'la çalışma yapıyorlar. Konserlerine marşla başlayıp, çocuk şarkıları ile sürdürdükten sonra İtalyanca, Yugoslavca, Almanca, Japonca halk ezgilerinin koroya uyarlanmış toplam 13 eseri seslendiriyorlar.

BİR YILDA 5 KONSER

Bir yıl önce kurulan ve ilk konserlerini geçtiğimiz nisan ayında veren Okçumusa İlköğretim Okulu öğrencileri şimdi de Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın Genel Direktörü ve sürekli şefi Gürel Aykal yönetiminde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda verecekleri büyük konsere hazırlanıyorlar.

Bugüne kadar, Avcılar'da Borusan Otomotiv Zehra Nuran Kocabıyık İlköğretim Okulu, Okçumusa İlköğretim Okulu, İtalyan Kültür Merkezi, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın Maslak Parkorman'da düzenlediği Minifest'te, Galata Şenliği nedeniyle İstanbul Goethe Enstitüsü Teutonia binasında konser verdiler.

Teri Sisa (Borusan Etkinlik Planlamacısı)

ÇALIŞMALARA ÇOK TALEP VAR

Atölye çalışmaları için fazla talep ve sınırlı kayıt nedeniyle aileler sıraya girdi. Atölye çalışmalarında çocukların rahat hareket ederek, özgür bir ortamda kendi kendini disipline etmeleri ve özdenetim sağlayarak enerjilerini doğru kanala aktarmaları hedeflendi. Bu çalışmalar sonucunda çocuklarda daha rahat kavrama olduğu görüldü.

HER YAŞ GRUBUNA UYGUN EĞİTİM

Borusan Kültür ve Sanat Merkezi, 5 yaşından itibaren her yaş grubuna yönelik atölye çalışmaları düzenliyor. Ücretsiz olan atölyelerin tüm çalışma malzemeleri merkez tarafından sağlanıyor. Merkezde 'Müziğin Rengi', 'Çocuklarla Müzik', 'Baskı Resim Atölyesinde Müzik' başlıklı çalışmalar yapılıyor.

ÜNLÜ OLMAK İSTİYORLAR

Avşar İşçi (13): Annem ev kadını, babam işsiz. 4 kardeşim var. Kendimi şanslı buluyorum. Konserlerde kendimi çok ünlü biri gibi hissediyorum. Daha küçükken hiç aklıma böyle sahneye çıkacağım gelmemişti.

Yunus Emre Baş (13): Ne ailem, ne de ben hayatımız boyunca hiç konsere gitmemiştik. Ancak, benim bu çalışmamla ailem de konsere ilk kez geldi. Demek ki, güzel sesim varmış. Başka okulardaki arkadaşlarım özeniyor.

Dilan Sulak (13): Bitlis'ten göç ettik. 7 kardeşim var. Babam avizecide çalışıyor, annem bize bakıyor. Çok güzel şarkı söylüyorum. Konserlerde şarkı söyleyince mutlu oluyorum. Ama salondaki insanları görünce çok heyecanlanıyorum.

Yasemin Kula (12): Edirne'den göç ettik. Babam güvenlik görevlisi. 6 kardeşiz. İbrahim Tatlıses ve Teoman'ın konserlerine gitmiştim. Şimdi, onlar gibi olmak istiyorum. Annem önce ne olduğunu anlayamadı, ama konserime gelince, benimle gurur duyduğunu söyledi.

AİLELER MUTLU

Semiha Asılhan (31): Çocuğumun okuyup, bir yere gelmesini, bir meslek sahibi olmasını istiyordum. Şimdi onunla gurur duyuyorum.

Vahide Koyuncu (35): Siirt'ten geldik. Hayatımın ilk konseri oğlumunki oldu. Şimdi şarkıcı olsun istiyorum. 7 çocuğum var, keşke diğerleri de böyle konserler verse.

Gülsen Yavuzkal (Borusan Çocuk Korosu öğretmeni)

SADECE MÜZİK DEĞİL DAVRANIŞ DA KAZANDIRIYORUZ

Her çocuk müzik yapmalı. Bunun için özel malzemeye, enstrümana gerek yok. Biz yaptığımız bu çalışma ile sesi ve kulağı yatkın olanları seçerek, onlara ayrı ayrı çalışma yapıyoruz. Aslında öğrencilere sadece müzik değil, çevre sevgisi, temizlik, görgü kurallarını da anlatıyoruz. Konser salonuna nasıl girildiğinden, konserin nasıl seyredileceğine kadar birçok davranışı onlara öğretiyoruz. Bir yıl sonunda onların kültürleri arttıkça oturmaları, kalkmaları, davranışları değişti. Hem kulakları, hem sesleri, hem de davranışları eğitildi. Aileler de çocuklarıyla birlikte değişti. Çocuklarını gelip izledikçe müziği daha çok sevdiklerini gözlemledim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!