Güncelleme Tarihi:
İstanbul halkı, kentin en büyük mülki amirine içini açmaktan mutlu... Vali Kutlu Aktaş'ın her perşembe günü düzenlendiği halk gününe katılıp sorunlarına çözüm arayanlar, birinin onları dinliyor olmasından bile memnun olarak ayrılıyorlar Valilik'ten... Aktaş da daha önce görev yaptığı İzmir'de 7,5 yılda 35 bin kişiyi dinlemiş olmanın verdiği deneyimle, sorunlu vatandaşlara bir psikolog sabrıyla yaklaşıyor.
Halk günlerinde, vatandaşların birbirinden ilginç sorunlar yaşadığı da ortaya çıkıyor. Apartmanın çatısını iyi yapmayan ustaları şikayet eden evkadınından okul müdüründen yakınan öğretmene, memleketine dönmek için yol parası isteyene kadar, sorununu kendince önemli görenler Vali'den yardım istiyor. Bu sorunların büyük bir bölümüne çözüm bulunuyor. Valilik'ten asık suratla ayrılanların çoğunluğunu ise 'silah ruhsatı' isteyenler oluşturuyor. Aktaş, silah isteyenlere 'Yasal işlem neyse onu yaparız' demekle yetiniyor.
Valilik'teki halk günlerinde herkesi şaşırtan anlar da yaşanıyor:
En dramatik anlardan biri, 27 madalyalı, beş çocuklu güreşçi Aydın Bahçecik'in ağlayarak iş istediği gün yaşandı. Bahçecik'e iş sözü verildi.
60 yaşındaki Mehmet Tahir Kankahraman evsizlik nedeniyle evlenememekten yakındı. İşi ve evi olmadığını belirten Mehmet Tahir Kankahraman, müstakbel eşinin 24-25 yaşında olduğunu söyleyerek de toplantı salonunda bulunanları şaşırttı.
Sağır ve dilsiz İsmail Tükenmez, ABD'de üniversitede okuyan oğlunun 19 bin dolarlık masrafının ancak yarısını karşılayabildiğini belirterek burs yardımı istedi. Aktaş, Washington'da Galladuet Üniversitesi'de öğrenim gören Bora için beş bin dolar yardım yapılmasını sağladı.
Siverek'te liseyi bitiren, İstanbul'da üniversiteyi kazanan Mustafa Özkan, Kazım Kankırıcı ve Hacı Karageci de ailelerinin maddi durumunun yetersiz olduğunu belirterek burs istedi.
Halk gününe gelen utangaç bir genç kız, sorununu Vali'ye bir notla iletti. Gözlerini, masa başında sıralanan yetkililerden sürekli kaçıran genç kızın, gerçekte bir delikanlı olduğu daha sonra anlaşıldı. Vali, ameliyatla kadın olmak isteyen genci, Sağlık Müdürü'yle özel bir odada görüştürdü.
Vali Kutlu Aktaş ve yardımcısı Saim Eskioğlu, İstanbul'da düzenlenen 20 Halk gününde 800 kişiyle görüştü. Bunlardan çoğu iş, para veya bürokrasi çarkından bir türlü çıkmayan işlemlerinin sonuçlandırılmasını istiyordu. Bir sosyal güvenceye sahip olmayanların tedavi istekleri önemli sayı oluşturdu. Sorunların yüzde 65'i çözüme kavuşturuldu. Yüzde 35'nin ise takipte olduğu bildirildi.
Maddi yardım isteyenlere üç milyar liranın üstünde yardım yapıldı. Bu paranın bir milyar lirası, nakit ve yiyecek yardımına, 700 milyonu ilaç-hastane yardımına, bir milyarı da öğrenim yardımına harcandı. Ayrıca birçok kişinin de ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından yardım alması sağlandı.
BENİ MAÇA SOKMUYORLAR
Belçika maçından sonra Milli Takım Direktörü Mustafa Denizli'ye kafa attığı için, altı aydır stadlara sokulmadığını belirten, Beşiktaşlı Amigo Orhan Tatlıdil, birkaç kez halk gününe katılarak yardım istedi. Tatlıdil, ‘‘Ne zaman maçın yapılacağı stadın çevresine gelsem, orada polis ekibi bitiyor. Beni karakola götürüyorlar, maçın bitiminde bırakıyorlar’’ diye dert yandı.
VALİYLE YÜZ YÜZE
Halk günü için perşembe sabahları Valiliğe gelen, 'dertliler'e sıra numarasıyla, bir fiş veriliyor. Vatandaşlar, 5-6'şar kişilik gruplar halinde, kentin sağlık, bayındırlık, SSK, İş ve İşçi Bulma Kurumu, eğitim yetkililerinin de bulunduğu Valilik toplantı salonuna alınıyorlar.
Fıkra gibi
Halk gününe, sadece maddi değil, manevi yardım isteyenlerin de gelmesi dikkat çekiyor.
Bunlardan biri, ebe olduğunu söyleyen bir kadındı. 'Ülke çapında bir skandalı açıklayacağım' diye söze başlayınca herkes pür dikkat kesildi. İyi giyimli ebe, şöyle devam etti: ‘‘Beni deli sanmayın... Türkiye'nin nüfusunun yarısından çoğunun kimlikleri sahte. Bunların büyük bir bölümünü de bana zorla verdirttiler. Bu işe temizlememiz gerekir. Rahmetli Turgut Özal'ın eşin Semra Özal'ın, daha birçok kişinin, Abdullah Çatlı'nın kimlikleri sahte. Sayın Valim bunları ayıklayalım. Kapıda bana kimliğimi soran polis de şüpheli, kimliği de büyük ihtimalle sahte...’’