Çoğu destekliyor

Güncelleme Tarihi:

Çoğu destekliyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 1999 00:00

Haberin Devamı

Adli yılın açılışı, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un konuşmasıyla Türkiye gündemine yerleşti. Anayasa'nın demokratikleştirilmesi isteklerini ateşleyen konuşma, büyük çoğunluk tarafından ‘‘halkın sesi’’ olarak değerlendirildi.

Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un adli yılın açılışında yaptığı tarihi konuşmaya gazeteler geniş yer verdi. Hürriyet, ‘Şaşırtan çıkış’ başlığıyla haberi manşetten görürken, ‘‘Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın önünde yaptığı konuşmada, devleti, Anayasa'yı ve politikacıları sert bir dille eleştirdi’’ dedi.

Milliyet ‘Demokrasi ateşi’, Radikal ‘‘Demokrasi dersi’’, Cumhuriyet ‘‘Anayasa meşru değil’’, Akşam ‘‘Anayasa geçersiz’’ başlıklarıyla konuşmayı manşete taşıdı. Sabah Gazetesi ise ‘‘Taşlar oynadı’’ dedikten sonra, ‘‘Enkaz altından yepyeni bir Türkiye doğuyor. Bütün kurumlar sorgulanıyor ve ülke yeniden yapılanıyor’’ başlığını attı.

Cuk oturdu

Umur Talu

(Milliyet)

Sami Selçuk'un konuşması onun düşüncelerini, yazdıklarını, bilip söyleyeceklerini az çok tahmin edebilenler açısından ‘‘sürpriz’’ değildi. ‘‘Sürpriz’’ olmasa da tam zamanında ‘‘cuk’’ oturdu.

Herkes paylaşıyor

Fikret Bila

(Milliyet)

Selçuk'un, ‘‘Evrensel hukuk değerlerle örülü, ortak kaygısı insan hak ve özgürlükleri olan anayasa ile üçüncü binyıla girme’’ talebini herkes paylaşıyor. ‘‘Düşük yoğunluklu, yozlaşmış demokrasi yerine çıtası en yüksek demokrasi’’ talebini herkes paylaşıyor. Yağ var, şeker var, un var... Geriye helvayı yapmak kalıyor. O da Meclis'e düşüyor...

Sivil toplum ideolojisi

Yalçın Doğan

(Milliyet)

Selçuk'un konuşması, sivil toplumun ve demokrasinin manifestosu, ideolojisi gibi. Toplumun büyük çoğunluğunun paylaştığı, ne yazık ki, ancak küçük bir azınlığın dile getirmek cesaretini gösterdiği düşünce sistemi.

Kutluyoruz

Derya Sazak

(Milliyet)

Sıradan vatandaşla, yüksek yargı da aynı hedefte birleşiyor: ‘‘Hukuk ve demokrasi.’’ Sami Selçuk, ‘‘yüksek yargı’’nın isteklerini cesaretle gündeme getirdi. Kutluyoruz!

Teşekkürler

Taha Akyol

(Milliyet)

Paranoyasız, önyargısız, saplantısız, zengin içerikli ve yarınlarımıza hukukun ışığını yakan bir konuşma. Teşekkürler Selçuk...

Siyaset ayakbağı

Hasan Cemal

(Milliyet)

Siyaset kurumu bunca yıldır kendini yenileyemedi. Onun için hem toplumun gerisinde kalıyor, hem gelişmeye ayakbağı oluyor.

Demokrasi talebi

Şahin Alpay

(Milliyet)

Sayın Selçuk'un devlet ricalinin gözlerinin içine baka baka, herkesin anlayacağı bir dille ifade ettiği, ‘‘Demokratik cumhuriyet’’ talebi, 17 Ağustos'ta yaşadığımız ve ülkemizdeki siyasi ve idari sistemin bütün zaaflarını gözler önüe seren milli felaketten sonra yaşadığımız en mutlu olay.

Toplum yararına

Cengiz Çandar

(Sabah)

Sami Selçuk, konuşmasının bir yerinde ‘‘Hiçbir görüş, inanç ve tutum tartışma dışı sayılamaz. Kimsenin eleştiriden ve tartışmadan vazgeçme lüksü yoktur. Çünkü eleştiri, tartışma kamu ahlakına girer, toplum yararınadır, ödevdir. Bireysel ahlakın alanına giren bir hak gedildir. Haktan vazgeçilebilir, ama ödevden vazgeçilemez’’ dedi. Umarız, Türk basını, bugünden itibaren ‘‘ödev’’den vazgeçmez...

‘Sakıncalı’ düşünce

Gülay Göktürk

(Sabah)

Evet, Selçuk'un konuşması, yıllardır bu ülkede ‘‘sakıncalı düşünce’’ sınıfına dahil edilen birçok düşünceyi içeriyor ve o yüzden de uzun süre anılmayı, üzerinde uzun uzun tartışmayı hak ediyor.

Demokrasi sözcüsü

Bilal Çetin

(Radikal)

Hem yargı sisteminin sorunlarını dile getiriyor, hem de geniş toplum kesimlerinde var olan demokrasi taleplerinin sözcülüğünü yapıyor Selçuk. Konuşma büyük yankı buluyor. Devletin en üst katlarından siyasi partiler ve siyasetçilere, sokaktaki vatandaşa kadar her kesimden tepki alıyor. Ve gelen bütün tepkiler de Selçuk'un konuşmasını destekler nitelikte...

Çok büyük kazanım

Mehmet Y. Yılmaz

(Radikal)

Yargıtay Başkanı'nın bu konuşmasından sonra da çok birşeyin değişmeyeceğini düşünüp hayal kırıklıklarına uğramayalım. Türkiye, sistemini, hukukunu, Anayasası'nı artık en yetkili ağızlarıyla tartışmaya, düşünmeye başlıyor. Sadece bunun için bile çok büyük bir kazanım olduğunu düşünüyorum.

Siyasilere dersler

Okay Gönensin

(Star)

Selçuk'un konuşması siyasilere ve ‘ikinci Türkiye’ye çok önemli dersler veriyor ve tekrarlıyor: 21. Yüzyıl haklar ve özgürlükler çağı olacaktır ve Türkiye kendisine çekidüzen vermek zorundadır.

Gündemde kalmalı

Esen Ünür

(Star)

Yargıtay Başkanı'nın bu önemli konuşması bana göre devamlı gündemde kalmalıdır. Bir-iki gün üzerinde durulduktan sonra, rafa kaldırılırsa yazık olur.

Çağdaş anayasa için

Orhan Birgit

(Cumhuriyet)

Sami Selçuk'un uyarı konuşması için yorum yapmaktan kaçınmanın bir erdem olduğunu sanan kimi büyüklerimizin de, bu konuşma üzerinde toplumumuzun uzun uzun düşünmesini söyleyerek ona destek verdiğini ortaya koyan Başbakan'ın da öncelikle 82 Anayasası'nın yerine bir adalet reformuna da yeşil ışık yakacak çağdaş bir anayasa yapılması için görüşlerini açıklamaları gerekir.

Gereğini yapmak

Rıza Zelyut

(Akşam)

Bu bir rezalettir. Dünyada darbecileri, yaptırdıkları anayasa ile koruma altına alan tek millet biziz. Hálá darbecilere hak veren bir zihniyetle düşünüyoruz. Sami Bey'in eleştirilerine toplum olarak katılıyoruz ama gereğini yerine getirmeyi bir türlü öğrenemiyoruz.

Sorumluluk hepimizin

Oktay Ekşi

(Hürriyet)

Türkiye'de örneğin yargı reformunun yapılmasını kim engelliyor? Siz mi, ben mi? Veya Anayasa'nın -hadi baştan yapılmasını demeyelim-ciddi bir şekilde değiştirilmesini ve demokratikleşmesini kim engelliyor? Siz mi, ben mi? Hepimiz biliyoruz ki, bu engeller öncelikle Türkiye'nin demokratikleşmesinden ve devletin işler hale gelmesinden çıkarı bozulacak kesimlerden kaynaklanıyor. Onlar da siyasi partilerin önde gelenlerini etkiledikleri için sonuçta engel lider kadrosundan geliyor. O halde temel sorumluluk bize -yönetilenlere- düşüyor.

Anayasa meşru ama

Ertuğrul Özkök

(Hürriyet)

Bir anayasanın, yeterince demokratik olmaması ille de ‘‘meşru olmadığı’’ anlamına mı geliyor? Bu ülkede ben dahil, milyonlarca insan, 12 Eylül sabahı, ‘‘Oh hayatım kurtuldu’’ düşüncesiyle uyanmıştır. 1982 Anayasası işte böyle bir psikolojik iklimin ürünüdür. Kesinlikle yeterince demokratik değildir. Kesinlikle değiştirilmesi gereken birçok noktası vardır. Ama o noktaları değiştirilinceye kadar ona ‘‘meşru değildir’’ damgası vurmak, yaşadığımız o günleri hiçe saymak anlamına gelir. Ayrıca, bir hukukçunun , özel bir ‘‘meşruiyet’’ yaratma hakkı var mıdır? Mesela, benim gözümde 1982 Anayasası meşrudur. Hukukçularımız Türkiye'yi ileriye götürecek fikirleri savunmak için daha ‘‘makul’’ üsluplar bulamaz mı?

Başkan'ın bilmediği...

Bekir Coşkun

(Hürriyet)

Yargıtay Başkanı her şeyi biliyor, bir tek şeyi bilmiyor: Bunlar ancak; hukukun olmadığı, demokrasinin işlemediği, insan haklarının, düşünce özgürlüğünün uğramadığı bir ortamda orada oturabilirler. Yargıtay Başkanı bir tek bunu bilmiyor: Orada oturanların tümünün varlık nedeni: demokrasizlik, hukuksuzluk, adaletsizlik, keşmekeş, curcuna, karambol... Sistemi niçin değiştirecekler?..

Tarafsız başkan

Fatih Altaylı

(Hürriyet)

Yargıtay Başkanı Sami Selçuk esti, yağdı, gürledi. İlk bakışta iyi dedi. Türkiye'de aydınım diyen kim varsa imza atmaktan çekinmeyeceği pek çok cümleyi art arda sıraladı. Başında bulunduğu kurumun, siyasi görüşler karşısındaki tarafsızlığına gölge düşürmeyecek Yargıtay Başkanı istiyorum.

Çok önemli doğrular

Tufan Türenç

(Hürriyet)

Bazı çevreler tarafından üslubu tırmalayıcı bulunsa da Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un yaptığı konuşma çok önemli doğrular içeriyor. Tanımlamalarda ve değerlendirmelerde yer yer gözlenen abartılar, konuşmanın ve teşhislerin önemini azaltmıyor.

2. cumhuriyet arzusu

Muharrem Sarıkaya

(Hürriyet)

Selçuk'un konuşması, merhum Turgut Özal tarafından dile getirilen görüşlerin benzeriydi. Tören sonrası Yargıtay Daire Başkanları'nın bazılarının deyimiyle ‘‘ikinci cumhuriyet’’ arzusunu dile getiriyordu.

Yargının payı yok mu

Doğan Heper

(Milliyet)

30 yıldır Türkiye'nin her türlü hayatına, vatandaşın yatak odalarına kadar yön veren hep aynı politikacılar değil mi? Türkiye'de anayasaların mimarlığı bile askerlere ihale edilmişken, politikacılarımızın bu konuşmaya ‘‘çok doğru’’ demeye hakları var da, yüzleri var mı? Kitabi konuşmalar yapmak kulağa hoş da gelse, pratiğe dökülmesi o kadar kolay olabilir mi? Üstelik o konuşmada abartılar varsa, Türkiye neredeyse Hotonto misali bir geri ülke, bir teokratik ülke olarak takdim ediliyorsa... Eğer böyleyse aksaklıklarda yargının da payı yok mu?

Artçı deprem gibi

Güngör Mengi

(Sabah)

Sistemi sorgulayan ve yeniden yapılanma mecburiyetini kafamıza vuran artçı depremlerle sarsıntı sürüyor.

Değişim hissi

Can Ataklı

(Sabah)

Türkiye en üst düzeyde yapılan iki konuşma ile yeni bir deprem yaşadı. Genelkurmay Başkanı'nın uyarı ve öneriler taşıyan konuşmasına Yargıtay Başkanı'nın ‘‘sistemi sarsan’’ sözleri eklenince ‘‘Türkiye'de birşeylerin değişeceği’’ hissine kapılmamak elde değil.

Özlenen ses

Ahmet Vardar

(Akşam)

Vatandaşın özlediği ses duyuldu... Ben Selçuk'un yaptığı konuşmayı başından sonuna kadar destekliyorum.

Çok konuşulacak

Yavuz Donat

(Sabah)

Bayburtluların deyimiyle ‘‘kitabın ortasından’’ konuşan bir insan. Laf eğip, bükmeden... Siyaset yapmadan... ‘‘Evet efendimci’’ olmadan... Birşey beklemeden konuşan bir hukuk adamı. Konuşması ‘‘çok konuşulacak’’.

Heyecanla alkışladık

Rauf Tamer

(Sabah)

Hantal devlet yapısını büyük yüreklilike eleştiren Selçuk'un, 21. Yüzyıl için bize açtığı ufukları heyecanla alkışladık. Selçuk'un sözleri, gülle gibi ağır ama gerçeğin ta kendisini yansıtan cümleler olarak gündemin tam ortasına düştü. Kaderci ve rızacı bir Türkiye değil, hamleci, reformcu, ilerici, hak ve hukuku yeniden imar edilmiş şaheser bir Türkiye modeli yüreklerimize yerleşti... Teşekkürler Selçuk.

Bazı çelişkiler

İsmet Berkan

(Radikal)

Akademik özellikler taşıma iddiasındaki konuşmanın içerdiği bazı çelişkiler ve gözardı ettiği bazı konular da ister istemez insanın aklına takılıyor. Bu topraklarda benim de hiç beğenmediğim laiklik uygulamalarının bir geçmişi var. Bu tarihi gözardı ederek çözüme ulaşmaya imkan yok. Eleştirilerim bu noktadan kaynaklanmıyor. Ben Selçuk'un konuşma metninin eklektik yapısı ve iç tutarlılığıyla daha çok meşgulüm. Kıta Avrupası'nı eleştiren Selçuk, yer yer Fransa ile Almanya'yı aynı kefeye koyuyor. Bence bu akademik anlamda yapılmaması gereken bir hata.

Kim değiştirecek

Türker Alkan

(Radikal)

Bu Anayasa'nın değiştirilmesi çağrısına yürekten katılıyorum. Ama bir sorunu çözerken başka sorunlara yol açmamak için özen göstermeliyiz. Ama bu değişikliği kim, nasıl yapacak, onu göremiyorum. Kırcı gibilerini affettirmek becerisini sergileyen MHP ile nasıl bir anayasa çıkar dersiniz? Sonra 12 Eylül'ü arar hale gelmeyelim!

Atılım zamanı

Gündüz Aktan

(Radikal)

Selçuk'un öngördüğü şeyler, tarihi gelişmenin başından itibaren akıl, özgürlükler, demokrasi ve dinle barışık bir laikliğe doğru çevrilen ve bu hedeflerine büyük ölçüde varan özellikle Anglosakson tecrübesinden esinleniyor. Ama bu nedenle önerilerinin tümünün idealistnormatif olduğu ileri sürülemez. Tam tersine bunların önemli bir bölümü bölge insanında yükselen taleplerle büyük ölçüde örtüşüyor. Galiba büyük bir demokratik atılım için vakit geliyor.

Yiğit bir adam

Engin Ardıç

(Star)

Sami Selçuk, bir eli bırakılıp öbür eli öpülmesi gereken muhterem bir adam, büyük bir adam. Yiğit bir adam. Aramızda böyle bir Yargıtay Başkanı'nın yaşıyor olması hepimiz için övünç kaynağıdır, bir güvencedir. Bakalım ne zaman emekliye ayıracak ya da başını yiyeceksiniz?

Kendi kapını süpür

Halit Kakınç

(Star)

Sayın Selçuk... Eğer yapılanlar yüzde yüz doğru ve tam ise bu gizliliğiniz niye? Kurumunuz hakkında bilgi alacağımız tek fırsatı, hiç işiniz olmayan, yasalarca men edilmiş bir tavırla neden diğer iki erk'i eleştirerek kullanıyorsunuz? Biz, sizi eleştiremiyoruz. Sayın Selçuk... Önce kendi kapınızın önünü süpürün. Yasalar, diğer kapılara karışmanıza izin vermiyor. Biz, o kapı önlerini temizleriz!

Demokrasi işareti

Ali Bayramoğlu

(Star)

Ne söyledi Selçuk? Ülkede devletin bireye oranla yasalarn karşısında ayrıcalıklı konumunun altını çizmekten, ülkeye çoğulculuğu dışlayan bir devlet anlayışının ve resmi ideolojinin hakim kılındığından; bunun toplumun dokusunu bozup, marjinal uçları keskinleştirdiğinden ve alınacak önlemin hukukun hakemliğinde demokrasi olduğundan başka, ne söyledi? Buna ister birinci, ister ikinci, ister onuncu cumhuriyet adı konsun, ne farkeder? Selçuk'un işaret ettiği demokrasidir.

Atatürk'ü yok saydı

Cüneyt Arcayürek

(Cumhuriyet)

İkinci cumhuriyetçilerin, FP'nin, köktendinci gazetelerin alkışlarıyla Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Türkiye Cumhuriyeti'nde var olan ne kadar değer varsa hepsini bir bir yadsıdı. Atatürk Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini isim ve zaman vermeden yok saydı.

Dinci

basından

Selçuk’a

tam

destek

YARGITAY Başkanı Sami Selçuk'un konuşması İslamcı basından tam destek gördü. Akit önceki gün ‘Zorbalığa isyan’ manşetini atarken, Yeni Şafak ‘Türkiye’nin yüz akı', Milli Gazete ‘Avlanma’ çağı bitti', Zaman ‘Demokrasi çağrısı’, Türkiye ‘Acı uyarılar’ başlıklarıyla konuyu manşetten duyurdu.

Köşe yazarları ise konuyu şöyle işlediler:

Zorbalığa isyan

Hasan Karakaya (Akit)

Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un sözleri yenilir yutulur gibi değil. Bir ‘hakim’ olarak yargıladı ‘devlet’i. Toplumun bir ‘dev’e değil ‘devlet’e ihtiyaç duyduğunu söyledi. Zorbalığa tahakküme isyan etti. Kısacası fikirde, düşüncede, giyim kuşamda özgürlük istedi.

Umudum arttı

Abdurrahman Dilipak (Akit)

Selçuk'un konuşması muhteşemdi. Nice zamandır duymaya hasret kaldığımız şeylerden söz etti. Konuşması bilgi ve hikmet yüklüydü. Dürüsttü ve cesurdu. Onu dinlerken heyecanlandım. Bugünleri yaşadığım için mutluyum. ‘‘28 Şubat'ın gerekirse bin yıl devam edeceğini’’ söyleyenlere inat gelecek için umudum bin kat arttı.

Alkışlar

Ahmet Taşgetiren (Yeni Şafak)

Sami Selçuk, yüreğini ortaya koydu... Bu konuşma, belki, Türkiye'de her şeyin iyi gittiğini düşünen kimi çevrelerin canını sıkacak ve tepkisini çekecek. Ama çok çok geniş bir toplum kesiminin de alkışlarını alacağı kuşkusuz. Türkiye'de sancı büyüyor ama umut da yakınlaşıyor. ‘‘Milad’’ı yani ‘‘Doğuş’’u konuşmaya başladı toplum.

Özlediğimiz felsefe

Fehmi Koru (Yeni Şafak)

Yargıtay Başkanı'nın konuşması sadece uygulamanın içinden gelen bir hukuk adamının konuya vukufuna değil, yıllardır hasret kaldığımız türden bir hukuk felsefecisine ve yürekli bir aydına sahip olduğumuza da işaret ediyor.

Devlet yerle bir

Süleyman Arif Emre (Milli Gazete)

Yargıtay Başkanı Sayın Sami Selçuk Bey'in adli yılın açılışı münasebetiyle yaptığı konuşma devletimizin hukuki yapılaşmasındaki çürük kurumları deprem gibi yerle bir etti.

Şükürler olsun

Yılmaz Öztuna (Türkiye)

Türkiye'de, Yargıtay Başkanı tipinde insanlarımız da var. Şükürler olsun!

Eleştiri değil talep

Sebahattin Önkibar (Türkiye)

Selçuk'un sözleri sadece bir eleştiri ya da feryat değil, aynı zamanda taleptir. Selçuk, cesur çıkışı ile inkılapçılığa paralel istemleri ortaya koydu.

Cumhurbaşkanı adayım

Nazlı Ilıcak (Yeni Şafak)

Yargıtay Başkanı Selçuk, üçüncü bin yıla girerken, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu, demokrat bir şahsiyet. Onu dinlerken, ‘‘İşte benim Cumhurbaşkanı adayım’’ dedim.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!