Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2001 00:00
Çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan yöntemlerde başarı oranını artırmak amacıyla ''sperm bankası'' kurulması ve ''taşıyıcı anneliğin'' serbest bırakılması gerektiğini belirten uzmanlar, bunun için yasa çıkarılmasını istediler.
Metropolitan Florance Nigthingale Hastanesi'nde görevli kadın-doğum uzmanı Prof. Dr. Teksen Çamlıbel, ''taşıyıcı annelik'' veya bir başkasının sperm ya da yumurtasını kullanmak üzere çocuk sahibi olamayan birçok ailenin kendilerine başvurduğunu anlatarak, ''Ancak yönetmelikler buna izin vermediğini için aileleri geri çevirmenin sıkıntısını yaşıyoruz'' dedi.
Kaliteli merkezlerde, sıkı denetim altında ve suiistimale kaçmadan yumurta ve sperm donörlüğünün serbest bırakılmasını isteyen Çamlıbel, "Örneğin; kadın erken menopoza girmişse, bir başka kadının yumurtasıyla kocasının spermi döllendiriliyor. Bu yurtdışında çok yaygın uygulanan bir yöntem. Ancak bizde yasak olmasından dolayı ciddi miktarda hasta çaresiz kalıyor" dedi.
Yurtdışında tartışılan ''taşıyıcı annelik'' uygulaması için de kendilerine başvurulduğunu belirten Çamlıbel, şunları kaydetti:
''Bir kadının rahminin alındığını düşünelim, evlenmişsiniz, yumurtalarınız var, ama taşıyıcı sepetiniz yok. Türkiye'de doğuştan rahmi olmayan kadınlar olduğu gerçeğinin de altını çizmekte yarar var. Ya da aşırı kanamada, tıbbi yetersizlikten dolayı doğumda rahmi alınan kadınlar var. Bu kadınların kendi yumurtalarını eşlerinin spermi ile dölleyip, başka bir taşıyıcı sepetinde çocuk dünyaya getiriyorsunuz. Çocuk dünyaya getirmek ve yetiştirmek çok hoş bir duygu. Türk toplumu, bunu çok arzu eden bir toplum. Ülkemizde bir de bunun toplumsal boyutu bulunuyor. Çocuk sahibi olamama nedeniyle çevrenin baskısıyla biten evlilikler var. Yumurta ve sperm vericiliği ile taşıyıcı annelik serbest bırakılırsa, birçok çocuksuz ailenin dramı sona erecektir. Meclis'ten, Tüp Bebek Yasası çıkarmasını bekliyoruz.''
Sperm dondurulsun
İstanbul Cerrahi Hastanesi Tüp Bebek Servis Şefi Doç. Dr. Yücel Karaman da yurtdışında, erkeğin sperminin bir süre sonra kullanılmak üzere saklanabildiğini ifade ederek, bunun Türkiye'de, çıkarılacak yasayla uygulanması gerektiğini söyledi. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerden kadın ya da erkeğin, hastalıknedeniyle özelliğini kaybedebildiğini anlatan Doç. Dr. Karaman, şunları kaydetti:
''Bir erkekte kanser buldunuz, lösemi olabilir. Bu erkeğe kemoterapi veya radyoterapi yaptığı zaman testislerini mahvediyorsunuz. Size tedavi öncesi spermlerini dondurma talebinde bulunuyor, ancak yönetmelikler gereği bunu yapamıyorsunuz. Geçirilen kemoterapi, radyoterapi, sperm yapımını etkileyen başka ilaçlar, enfeksiyonlar kişinin erkekliğini bitirebiliyor ve çocuk sahibi olabilme ihtimali varken bunu elinden alıyorsunuz. Bu gerçekten üzücü bir olay. Kanunların sıkı denetimi altında sperm bankası kurulmasına ve yumurta verici sistemiyle taşıyıcı anneliğin serbestleşmesi gerekliliğine inanıyorum'' (aa)