Çocukların tehlikeli serinliÄŸi

Güncelleme Tarihi:

Çocukların tehlikeli serinliği
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 07, 2010 11:39

Van, Van'dan Hakkari'ye, Ağrı'ya kadar havaların ısınması nedeniyle çocuklar, kanalizasyon atıklarının karıştığı dere ve çamurlu sularda serinliyor. Çocukların bu oyunu "Karpuz kabuğundan gemiler yapmak" filmini anımsatıyor. Eski bir buzdolabını kendisine kayık yapan çocuklar, mutluluktan havalar uçarak hem eğleniyor hem serinliyor.

Haberin Devamı

ÇOCUKLAR BÖYLE EĞLENDİ - FOTO GALERİ

Ä°ÅžTE "KARPUZ KABUÄžUNDAN GEMÄ°LER YAPMAK" FÄ°LMÄ°

Okulların kapanmasının ardından tatili fırsat bilen çocuklar, hava sıcaklığının artış gösterdiÄŸi Van, Hakkari ve AÄŸrı'da serinlemenin yollarını arıyor.Â

Ağrı'da, yüksek kesimlerdeki karların erimesi ve son zamanlardaki yağışlarla adeta çamur deryasına dönüşen Murat Nehri'nin sularında serinlemeye çalışan çocuklar, vücutlarına da güneş kremi yerine çamur sürüp, güneşlenmenin tadını çıkarıyor.

Hiçbir tehlikeye aldırış etmeden nehirde yüzen çocuklar, buldukları eski bir buzdolabını sal gibi kullanarak, nehirde gezinti yapıyor.
Çocuklar, imkanları olmadığı için tatile gidemediklerini, havaların ısınmasıyla da Murat Nehri'nde serinlemenin keyfini sürdüklerini belirtti.
Sıcak havadan bunalan Hakkarili çocuklar ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ait havuzun, zemininde oluşan çatlaklardan dolayı kapalı olması nedeniyle Katramas Deresi ve Zap suyunda serinliyor.

Kanalizasyon atıklarının karıştığı Katramas deresinde tehlikeye aldırış etmeden yüzen çocuklar, dere suyunun kirli olduğunu bildiklerini, ancak havuzun kapalı olması nedeniyle serinlemek için yüzecekleri başka bir yer bulunmadığını ifade etti.

Van'ın Başkale ilçesinde de aşırı sıcaklardan bunalan çocuklar, serinlemek için dere kenarlarına gidiyor. Günün büyük bölümünü yüzerek geçiren çocuklar, her yıl yaz tatilini bu şekilde değerlendirdiklerini kaydetti.

FÄ°LMÄ°N KONUSU NEYDÄ°

1960’lı yıllar, küçük bir Anadolu köyü olan Tepecik… Recep ve Mehmet, yazları köylerinin yakınındaki Tavşanlı kasabasında çıraklık yaparlar. Recep bir karpuz satıcısının, Mehmet ise bir berberin yanında çalışmaktadır. İkisi de sinemaya delicesine tutkundur.

Haberin Devamı

Bu tutku sonucunda geceleri köydeki evlerinin terkedilmiş ahırında bir yandan derme-çatma bir film projeksiyon makinası yapmaya çalışırken, bir yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan yönetmen olma hayalleri kurmaktadırlar.

Onların bu konudaki uğraşlarını ne kasabadaki fotoğrafçı, ne aileleri, ne de kasabadaki sinema salonunun sahibi ciddiye almaz. Sadece köyün delisi Ömer çocukların sinema sevdasının tanığı ve destekçisidir…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!