Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde geçen 19 Mayıs günü, PKK’nın kaçırdığı çocuklarının geri getirilmesi için oturma eylemi başlatan ailelerin protestoları sürüyor. Dün belediye önünde temizlik nedeniyle zabıtalar tarafından uzaklaştırıldıklarını belirten aileler, eylemlerini belediye önünden geçen Elazığ Caddesi’nin orta refüjünde sürdürdü. Yaklaşık 20 aile, bugün de belediyenin karşısında caddede 5 dakika süreyle oturma eylemi yaptı. Aileler ile yolda çevre düzenlemesi yapan belediye işçileri ve zabıtalar arasında gerginlik yaşadı. Belediye çalışanları ile ailelerin arasında giren polis ekipleri, gerginliğin büyümesini önledi. Oturma eyleminin ardından aileler orta refüjde eylemlerine devam ettiler.
DÜNÜN MAZLUMU BUGÜNÜN ZALİMİ OLDU
Aileler adına konuşan ve kardeşinin dağda olduğunu ifade eden Erhan Eren, Türkiye’nin çeşitli kentlerindeki 76 ailenin eylem için Diyarbakır’da olduğunu ancak şu an 47 aile ile eylemlerine devam ettiklerini söyledi. Eyleme, BDP’den destek alacakları ümidiyle başladıklarını belirten Eren, şöyle konuştu:
"Bu eylemi BDP’den destek alacağız diye başlattık. Fakat bize, ’vatan sağolsun’ dedirtmek istediler. Ama biz, ’vatan sağolsun’ demiyoruz. Biz kimse dağa çıksın istemiyoruz diye belediye önünden kovulduk. Çocuklarımız dağa gitmesini istemediğimiz için mi bu zulum bu baskı? Biz barış istiyoruz, barış çadırı kurmak istiyoruz. Dünün mazlumu, ne oldu da bugünün zalimi oldu. Barış çadırını kurduk, burda izin vermediler, dünün devlet mantığıyla hareket ediyorlar. Bu anaların başkaldırışyla barışın geleceğini biliyoruz. Ama savaştan rant sağlayan, işine gelmediği için biz bu eyleme devam etme kararı aldık. Biz gördük ki evlatlarımızı istemek başkasının işine gelmedi. Biz evlatlarımızı alana kadar, dağlar özgürleşmeden, zindanlar özgürleşene kadar bu eylemimiz devam edecek. Devlet, BDP ve PKK’ya de sesleniyoruz, biz bu savaşın bir tarafı değiliz. Arkadaşlardan biri ’satılmışlar’ filan gibi alçakça bir ifade kullandı. Bunların bir çoğunu, bu koltuğa bu insanlar getirdi. Bundan sonra daha sert bir tavır görecekler karşılarında. Çünkü anneler isyan etti, baş kaldırdı, mücadele başladı. Bunu hiç kimse durduramayacak. Ancak adam olup barışacaklar. Ondan sonra bu insanlar eylemden vazgeçer. Şu an 47 aile var. Normalde 76’nın üzerinde aile vardı. Belediyenin başka bir mezalimiyle karşılaşınca buraya gelmediler. Fakat eylem devam ediyor. Yarın devlet operasyon yaparsa AKP’nin de önüne gideriz."
6 BİNİN ÜZERİNDE ÜNİVERSİTE VE LİSE ÖĞRENCİSİ İDDİASI
Ailelerin özellikle neden belediye önünde eylem yaptıkları yönündeki bir soruyu yanıtlayan Eren, "Ailelerin acıları çok büyük. Aileler muhatabın direk belediye olduğunu düşünüyor. Birileri götürmüştür demiyorum. Gerekli görüşmelerin Kandil ile Öcalan ile görüşebileceklerini tahmin ettikleri için burada eylem yapıyorlar. 6 binin üzerinde üniversite ve lise öğrencisi dağa gönderildiği söyleniyor. Çünkü PKK ile görüşmede olan BDP olduğu için. Devlete de sesleniyoruz kalekol yapılmasına da karşıyoruz" diye yanıtladı.
"KIZIM GELMEDEN EYLEMDEN VAZGEÇMEM"
Belediye önünde ilk eylem yapan Muhsine Uçakan ise eyleme 7 kişi olarak başladıklarını belirterek, "Biz önce 7 kişiydik. Arkadaşlarımız BDP’lilerle konuştu, ne konuştular bilmiyorum. Onlar eylemlerine son verdiler, ben kızımı istiyorum. Belediye bizi burada istemedi, burdan kalkmamızı istedi. Biz de geldik yol kenarında devam ediyoruz. Burada perişan olduk. 2-3 çocuğum var evde. Biri dağa gitmiş, evdekiler de ona kurban olacak. Ben kızımı istiyorum. O gelmeden eylemden vazgeçmem" dedi.
OĞLU İÇİN TARSUS’TAN GELDİ
Mersin’in Tarsus İlçesi’nden 5 gün önce geldiğini belirten Zarife Aslan, "6 ay önce oğlum gitmiş. 5 günden beri burada eylem yapıyorum. Oğlum Mersin Tarsus’tan katılmış. Oğlumu istiyorum barış istiyorum. Analar ağlamasın. Herkes yardım etsin, Abdullah Öcalan, Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan bize yardım etsin. Bizim ve herkesin çocuğu gelsin. Barış istiyoruz" diye konuştu.
"BURAK, SENİ ALMADAN GİTMEYECEĞİM"
Ardahan’dan bugün gelerek eyleme katılan Gülsüm Ölmez, örgüte 2 ay önce katılan oğlunu almadan gitmeyeceğini belirterek, "Oğlum Burak Ölmez 20 yaşında. Erzurum Atatürk Üniversitesi Matametik Bölümü öğrencisi, 2 ay önce gitti. Bugün Diyarbakır’a geldim. Çocuğumu getirsinler, o gelmeden gitmeyeceğim. Onu getirsinler, Kalacağımız yer yok, burada yatacağız. Bir hafta burada kaldık geri gittik, tekrar geldik. İlkokula ve liseye giden çocuğum var. Komşuya bıraktım geldim. Burak; seni almaya geldim. Seni almadan gitmeyeceğim lütfen sesimi duy ve gel" diye konuştu.
Bitlis’in Hizan İlçesi’nden gelen Leman Aydın da, "Bitlis Hizan’dan geldim. Vedat Aydın’ın annesiyim. Oğlum, yeni 17 yaşına girdi. Lise 3’ncü sınıf öğrencisiydi. Oğlum sara ve bronşit hastasıydı. Barış istiyoruz. Oğlumu istiyorum" ifadelerini kullandı.
"KIZIMI KANDIRIP ÖRGÜTE TESLİM ETMİŞLER"
Kızının kandırılarak örgüte teslim edildiğini ileri süren Raşit Koç, Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nden geldiğini anlatarak, "Hakkari Şemdinli İlçesi’nde 10.5 aydan beri kızım Zübeyde Koç’u götürmüşler. Zorla götürmüşler örgüte teslim etmişler. Doktor raporu var elimde. Hastadır kulağından ve psikolojik hastasıdır. Ayağından ameliyatlıdır. Geçen yıl Ramazan Bayramı’na 2 gün kala örgüte teslim etmişler. O günden sonra uğraşıyorum, kızımdan bir haber alamıyorum" dedi.