Güncelleme Tarihi:
Dijital çağın yaşandığı günümüzde pek çok çocuk kitap okumayı ve ders çalışmayı sıkıcı bir eylem olarak görüyor. Ancak kitap okuyan ve derslerine etkili çalışan çocukların okullarında daha başarılı olduğu bir gerçek. Yön Koleji Rehberlik Danışmanı Özde Gül Şen, çocuklarda ders çalışma tekniği ve öğrenme becerisini geliştirmek için "Bir öğrencinin öğrenme becerini geliştirmesi için okuduğunu anlama, özetleyerek anlatabilmesi gerekir. Çocuklarda öğrenme becerisini geliştirmek, onların çalışma sırasında kendine özel ders çalışma tekniği oluşturmalarını sağlar” dedi.
Öğrenme becerisini geliştirebilmek için öğrenme stratejisinin, öğrencilerin gereksinimlerini karşılayacak şekilde öncelikli olarak belirlenmesi gerektiğini belirten Şen, bunun okul döneminde bilgilendirme, öğretme, örnek uygulama yapma, değerlendirme ve uygulamaya geçirme olmak üzere beş aşamadan oluştuğunu; bunun amacının da öğrencilerin kendi öğrenmelerini kontrol etmesi ve bilişsel süreçleri doğrultusunda duruma uygun öğrenme stratejisini seçip kullanmalarını sağlamak olarak nitelendirdi.
ÖDEV YAPMAK ÖĞRENMEYİ PEKİŞTİRİYOR
Çocukların evde ödev yapma yöntemini saptamasına ebeveynlerin yardımcı olması gerektiğini vurgulayan Özde Gül Şen: “Çocuklar ilkokul birinci sınıftan itibaren sorumluluklarını öğrenmeye başlarlar. Bu sorumluluklardan biri de ödevleri tam yapmaktır. Ödevlerini yapan çocuk okulda öğrendiklerini pekiştirir ve anlamadığı noktaları saptar. Bu süreci gerçekleştirebilmesi için bir teknik kullanması gerekir. Bu teknik her çocukta farklıdır. Çocukların okuyarak, anlatarak, yazarak çalışması gibi çeşitli çalışma teknikleri var. Anlatarak çalışmada, kişi okumayı sessizce yapıp daha sonra özetlemeye çalışıyorsa okuma sırasında dikkatini toplamak için çok fazla uğraşır, çocuğun etkili öğrenmesini sağlar. Yazarak çalışmada ise, anladıklarını ya da önemli gördüğü noktaları defalarca yazarak görsel hafızaya bilgi yollar” dedi.
BİLGİYİ TEKRAR ETMEK ŞART!
Fotoğrafik hafızaya sahip çocuklarda öğrenme tekniklerinden birinin de tekrardan geçtiğinin altını çizen Özde Gül Şen, “Öğrenci bazen bir sayfaya uzun uzun bakarak fotokopik hafızasını devreye sokar ve bu şekilde o sayfanın fotoğrafını çekerek aklında tutmaya çalışır. Uzun süreli hafızada kalması için bu yöntemin daha sonraki dönemlerde tekrarlanması gerekir. Diğer yöntemler için de tekrar önemlidir. Her bilgi uçup gider. Akılda kalma, uzaması için tekrar etmek şarttır” açıklamasını yaptı.
DERS ÇALIŞMA SÜRESİ HER ÖĞRENCİDE FARKLI
Öğrenmede çekilen problemler ve yanlış metodların, çocuğun dersi diğer arkadaşlarına göre farklı süre aralığı ile algılamasına neden olabileceğini de vurgulayan Özde Gül Şen, ders çalışma süresinin her öğrencide farklı olduğu bilgisini aktardı: “Dikkatini yoğunlaştırdığı noktalarda zorluk çekmemek için bunu engelleyen faktörleri ortadan kaldırmalıdır. Ne kadar süre ders başında oturacağı öğrenciden öğrenciye değişkenlik gösterebilir. Bazı öğrenciler konu bitimini beklerken bazı öğrenciler süre sınırı koyarak kendilerine ara verebilirler. İki yöntem de çocuğun kendi seçimiyle gerçekleşebilir.”
OKUMA ALIŞKANLIĞI HAYAL GÜCÜNÜ BESLİYOR
Etkin bir öğrenmeyi sağlamak için çocuklarda kitap okuma alışkanlığı kazandırılmasının şart olduğunun altını çizen Özde Gül Şen, anaokuldan itibaren çocukların kitapla buluşturulmasının soyut düşünmeye ve hayal gücüne olumlu katkısı olacağı görüşünü bildirdi. “Akşamları ailenin çocuk ile birlikte okuma yapması, çocuğu okumaya katılmayı özendirir” diyen Şen, sözlerine şöyle devam etti: “3-4 yaşlarında okutulan kitap, çocuk ile yetişkin arasında kurulan iletişimin basamaklarını oluşturur. Okuma sonrası kitap konusu hakkında konuşma çocukları kitap okuma konusunda özendirebilir ve bu durumların hepsi çocuklar okula başlayıp kendi kendine okuyabilme becerisine sahip oldukları zaman aynı kendileri okuyabilirler ve bu onlara zevk verebilir. Okuma alışkanlığı kazandırmak çocuk için bir sonra ki adımı kolaylaştırmak demektir.”