Çocuklara yeniden özgürlük
Güncelleme Tarihi:
<B> Gaye GÜZELAY </B>
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2004 21:51
Türkiye Çocuklara Özgürlük Vakfı, 'suça karışan' çocukları yeniden topluma kazandırmaya dönük projeler yürütüyor. Vakıf tarafından beş yıl önce hayata geçirilen Gençlik Eğitim Merkezi projesi ile bugüne kadar bin çocuğa sağlık taraması yapıldı, psikolojik destek verildi, okullarına devam etmeleri sağlandı, burs imkanları tanındı.
Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 14-18 yaşları arasındaki yaklaşık iki bin çocuk, ıslahevleri veya cezaevlerinde kalıyor. Veriler, 2000'den bu yana yaklaşık 120 bin çocuğun suça karıştığını gösteriyor. Suça karışan çocuklar konusunda en büyük sorun ise çocukların yeniden suça yönelmesi.
Farklı mesleklerden gönüllüler tarafından kurulan Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, tutuksuz yargılanan ve tutukluluk veya hükümlülük hali sona ermiş çocukların topluma yeniden kazandırılması için çalışmalar yürütüyor.
Vakıf tarafından beş yıl önce hayata geçirilen Gençlik Eğitim Merkezi (GEM) projesiyle bugüne kadar bin çocuk 'topluma kazandırma eğitimlerinden' geçti. Vakfın İstanbul'daki merkezinde yürütülen çalışmalarda çocuklara 'toplumun bir parçası olduğu' anlatılıyor, bu yönde etkinlikler yapılıyor. Çocuklara suç ve suçluluk konularından asla söz edilmiyor.
Vakfın Genel Sekreteri Nevin Özgün, ‘‘Çocuğu suça iten nedenlerde, toplumun her kesiminin rolü var. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor‘‘ diyor.
ÇOCUK İSTERSE KATILIYOR
Suça karışmış çocukları topluma yeniden kazandırmayı amaçlayan Gençlik Eğitim Merkezi (GEM) projesi, Vakfın İstanbul Kadıköy'deki merkez binasında yürütülüyor. Vakfın Trabzon, İzmir ve Ankara'da da birer şubesi bulunuyor.
12-18 yaşları arasındaki çocuklar, Vakfa Çocuk Mahkemesi tarafından yönlendiriliyor. Aile üyelerinden biriyle birlikte Vakfa gelen çocuk, programa katılıp katılmayacağına kendisi karar veriyor.
Yaklaşık 10 gönüllünün aktif rol aldığı çalışmada, öncelikle her çocuk için birer bireysel gelişim planı hazırlanıyor. Bu plan çerçevesinde sağlık taraması yapılıyor ve psikolojik destek veriliyor. Çocuğun okula devam durumu kontrol edilerek, okula gitmeyenlerin kayıtları yaptırılıyor. İhtiyaç duyanlara burs sağlanıyor. Çocuklar hafta içi normal hayatlarını sürdürürken, pazar günlerini Vakıfta geçiriyorlar.
Çocuklar binada, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve gönüllülerle birlikte el becerisi, resim, müzik, kültür gezileri ve spor etkinliklerine katılıyorlar.
Özgün, şu anda GEM' devam eden çocuk sayısının 15 olduğunu ve gelecek yıl bu sayıyı 30'a çıkarmayı amaçladıklarını belirtiyor. Projenin amaçlarını şöyle anlatıyor:
‘‘Çocuğun kendine güvenmesini, toplumun bir parçası olduğunun bilincine varmasını ve ileride bir meslek edinmesini istiyoruz. Suça karışmış çocuklar, hayatlarında en fazla sevgi ve saygıyı burada görüyorlar. Çocuk adaletinin temeli, suça karışan çocuğun topluma yeniden kazandırılmasına dayanır. Bu, taraf olduğumuz Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde de yer alıyor.‘‘
SUÇA KARIŞMAYI ÖNLEMELİ
Türkiye'de, tahliye sonrasında çocukları hayata yönlendirecek hiçbir kurum olmadığını belirten Özgün, meslek kazandırma, çıraklık eğitim kurslarına gönderme, rehabilite etme ya da bir mesleği varsa çocuğa iş bulma gibi çalışmalar yapmayı planladıklarını da söylüyor.
Çocukların suça karışmasını önleyici programlar yapmanın gerekliliğini vurguluyor. Büyük kentlerdeki sosyo-ekonomik düzeyi düşük ve göç alan bölgelerde önlem alınması gerektiğini belirtiyor: ‘‘Toplum, hemen çocuğu suçlayıcı davranışa yöneliyor. Oysa, çocuğu bu suça ileten nedenlerde, toplumun her kesiminin rolü var. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.‘‘
Türkiye'de çocukların kaldığı Ankara ve İstanbul'da birer olmak üzere iki tutukevi, Ankara, İzmir ve Elazığ'da da birer olmak üzere toplam üç ıslahevi olduğunu anlatan Özgün, bu kurumların sayısının artırılması gerektiğini belirtiyor.
AİLELERİ EĞİTECEKLER
Nevin Özgün, şu an yaklaşık 400 çocuğun kaldığı Bakırköy Çocuk ve Kadın Tutukevi'nde gerçekleştirecekleri projeyi şöyle anlatıyor:
‘‘Ailelere yönelik birtakım çalışmaların yapılması gerekiyor. Aile dışlarsa, çocuk yeniden suça karışabiliyor. Çocuklarını ziyarete gelen aileler için tutukevinin önünde kuracağımız prefabrik yapıda, hukukçu ve psikolojik danışmanlarımız eğitimler verecek. Madde bağımlılığı, yasal hak ve sorumluluklar, iletişim becerileri gibi konular hakkında bilgilendirmeler yapılacak. Aynı zamanda psikolojik danışmanlık desteği de vereceğiz.‘‘
Farklı mesleklerden gönüllüler tarafından kurulan Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, tutuksuz yargılanan ve tutukluluk veya hükümlülük hali sona ermiş çocukların topluma yeniden kazandırılması için çalışmalar yürütüyor.
Vakıf tarafından beş yıl önce hayata geçirilen Gençlik Eğitim Merkezi (GEM) projesiyle bugüne kadar bin çocuk 'topluma kazandırma eğitimlerinden' geçti. Vakfın İstanbul'daki merkezinde yürütülen çalışmalarda çocuklara 'toplumun bir parçası olduğu' anlatılıyor, bu yönde etkinlikler yapılıyor. Çocuklara suç ve suçluluk konularından asla söz edilmiyor.
Vakfın Genel Sekreteri Nevin Özgün, ‘‘Çocuğu suça iten nedenlerde, toplumun her kesiminin rolü var. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor‘‘ diyor.
ÇOCUK İSTERSE KATILIYOR
Suça karışmış çocukları topluma yeniden kazandırmayı amaçlayan Gençlik Eğitim Merkezi (GEM) projesi, Vakfın İstanbul Kadıköy'deki merkez binasında yürütülüyor. Vakfın Trabzon, İzmir ve Ankara'da da birer şubesi bulunuyor.
12-18 yaşları arasındaki çocuklar, Vakfa Çocuk Mahkemesi tarafından yönlendiriliyor. Aile üyelerinden biriyle birlikte Vakfa gelen çocuk, programa katılıp katılmayacağına kendisi karar veriyor.
Yaklaşık 10 gönüllünün aktif rol aldığı çalışmada, öncelikle her çocuk için birer bireysel gelişim planı hazırlanıyor. Bu plan çerçevesinde sağlık taraması yapılıyor ve psikolojik destek veriliyor. Çocuğun okula devam durumu kontrol edilerek, okula gitmeyenlerin kayıtları yaptırılıyor. İhtiyaç duyanlara burs sağlanıyor. Çocuklar hafta içi normal hayatlarını sürdürürken, pazar günlerini Vakıfta geçiriyorlar.
Çocuklar binada, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve gönüllülerle birlikte el becerisi, resim, müzik, kültür gezileri ve spor etkinliklerine katılıyorlar.
Özgün, şu anda GEM' devam eden çocuk sayısının 15 olduğunu ve gelecek yıl bu sayıyı 30'a çıkarmayı amaçladıklarını belirtiyor. Projenin amaçlarını şöyle anlatıyor:
‘‘Çocuğun kendine güvenmesini, toplumun bir parçası olduğunun bilincine varmasını ve ileride bir meslek edinmesini istiyoruz. Suça karışmış çocuklar, hayatlarında en fazla sevgi ve saygıyı burada görüyorlar. Çocuk adaletinin temeli, suça karışan çocuğun topluma yeniden kazandırılmasına dayanır. Bu, taraf olduğumuz Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde de yer alıyor.‘‘
SUÇA KARIŞMAYI ÖNLEMELİ
Türkiye'de, tahliye sonrasında çocukları hayata yönlendirecek hiçbir kurum olmadığını belirten Özgün, meslek kazandırma, çıraklık eğitim kurslarına gönderme, rehabilite etme ya da bir mesleği varsa çocuğa iş bulma gibi çalışmalar yapmayı planladıklarını da söylüyor.
Çocukların suça karışmasını önleyici programlar yapmanın gerekliliğini vurguluyor. Büyük kentlerdeki sosyo-ekonomik düzeyi düşük ve göç alan bölgelerde önlem alınması gerektiğini belirtiyor: ‘‘Toplum, hemen çocuğu suçlayıcı davranışa yöneliyor. Oysa, çocuğu bu suça ileten nedenlerde, toplumun her kesiminin rolü var. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.‘‘
Türkiye'de çocukların kaldığı Ankara ve İstanbul'da birer olmak üzere iki tutukevi, Ankara, İzmir ve Elazığ'da da birer olmak üzere toplam üç ıslahevi olduğunu anlatan Özgün, bu kurumların sayısının artırılması gerektiğini belirtiyor.
AİLELERİ EĞİTECEKLER
Nevin Özgün, şu an yaklaşık 400 çocuğun kaldığı Bakırköy Çocuk ve Kadın Tutukevi'nde gerçekleştirecekleri projeyi şöyle anlatıyor:
‘‘Ailelere yönelik birtakım çalışmaların yapılması gerekiyor. Aile dışlarsa, çocuk yeniden suça karışabiliyor. Çocuklarını ziyarete gelen aileler için tutukevinin önünde kuracağımız prefabrik yapıda, hukukçu ve psikolojik danışmanlarımız eğitimler verecek. Madde bağımlılığı, yasal hak ve sorumluluklar, iletişim becerileri gibi konular hakkında bilgilendirmeler yapılacak. Aynı zamanda psikolojik danışmanlık desteği de vereceğiz.‘‘