İhsan YALÇIN/KONYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2010 13:25
TÜRKİYE İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2008 yılında 99 bin 663 çift boşandı. En çok 20 senelik evliliklerin bitmesinin ardından ilginç bir neden çıktı: Çocukların evden gitmesi.
Boşanan çiftler arasında en çok 20 yıl ve üzeri evlilerin olması dikkat çekti. Verilere göre 9 bin 672 çift de birinci yılında evliliklerini noktaladı. Boşanma nedeninin ilk sırasında ‘geçimsizlik’ dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2008 yılına ait verilerine göre, boşanan 99 bin 663 çiftten, 14 bin 947’si 20 yıl ve daha uzun süreli evli. En fazla boşanan çiftlerin ikinci sırasında ise bir yıllık evlilerin bulunması dikkat çekiyor. 2008 yılında 9 bin 672 çift, evliliklerinin birinci yılında boşandı. Bir yıllık evli çiftleri, boşanan 8 bin 136 iki yıllık evliler takip ediyor. Ardından gelen üç yıllık evli olup boşananların sayısı ise 7 bin 252. En az boşanan çiftler arasında ise 18 ve 19 yıllık evli çiftler yer alıyor. 2008 yılında 18 yıllık evli çiftlerden bin 195, 19 yıllık evli çiftlerden de bin 804 çift evliliklerini noktaladı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerinde en çok boşanma nedeni olarak ‘geçimsizlik’ dikkat çekiyor. Verilere göre, 99 bin 663 çiftten, 94 bin 967 çiftin boşanma nedeni ‘geçimsizlik.’
‘20 YILLIKLARIN BOŞANMA NEDENİ ÇOCUKLARININ GİTMESİ’
Psikolog Cüneyt Kaya, “20 yıl ve daha fazla evli olan çiftlerin, çocukları genelde ya evlilik ya da okul ve iş dolasıyla ailelerinden ayrılıyor. Bu durumda çiftler, baş başa, diğer bir deyişle de yalnız kalıyor. Her hangi bir sorun olduğunda çözüm yoluna gitmiyorlar. Çünkü daha önceki yıllarda çocukları yanlarında olduğu için, çocuklarını düşünerek, çözüm üretiyordu veya sabrediyordu. Çocuklar büyüyüp kendilerini idare edebilecek hale geldikleri için aralarında problem yaşayan çift, çözüm üretmek yerine evliliklerini noktalama yoluna gidiyor” dedi.
‘EVLENİNCE MASKELER ÇIKIYOR’
Psikolog Kaya, evlilik öncesinde çiftlerin oldukları gibi değil de, olmak istedikleri gibi davrandığını belirterek, “Birer maske takmaktalar. Gerçek davranışlarını sergilemedikleri için bu kimlikler evliliğin ilk yıllarında fark edilmektedir. Çiftler maskelerini çıkartmaktadırlar. Çiftler, eşlerinin gerçek yüzlerini gördükten sonra kararı o noktada verebilmektedir. Bu noktada birbiriyle uyumlu bir şekilde sorunları çözebiliyorsa, evlilikler devam edebiliyor. Ama çoğunlukla çözüm aranma yerine, ilk üç yılda çiftler anlaşmazlıklarını büyüterek evliliklerini sonlandırıyor” diye konuştu.