Güncelleme Tarihi:
AĞLAYARAK BENİ ARADI
En son iki gün önce beni aradı. Okuldan, kendi hattından. Ağladı. ‘Baba artık dayanamıyorum’ dedi. ‘Kızım okulda öğretmenlerine anlat, arkadaşlarına anlat. Ben hemen atlayıp geliyorum’ dedim. Arkadaşlarına söylemiş, öğretmenine söylemekten çekinmiş büyük ihtimalle. Bana mesaj attı. ‘Baba beni affet ne olur ben de çok üzülüyorum sensiz hayat çok zor. Baba ne olur affet beni’ diyordu. Çok korktum. Kendisine bir şey yapacak diye düşündüm. Aradığımda eski eşim çıktı. Ben bir şey söylemeden ‘Öyle bir şey yok. Öyle bir şey yok demeye’ başladı. Sonra da kapattı ve kızımla bir daha görüşemedim. Uçağa binip İzmir’e gittim. Baskı altında olduğunu düşünüyorum. Eşime ilk söylediğimizde ‘Ben annesiyim sizden daha çok korurum’ dedi bana. Annesi ısrarla kabul etmiyor. Örtbas etmek istiyor. Yasa gereği gidip bana ait olmayan sürede görmeye kalksam hakkımda işlem yapılır, uzaklaştırma verilir diye kendi başıma hareket edemiyorum.”
BAKANLIK DA DEVREYE GİRDİ
Anlatımına göre baba, kızından gelen son telefon üzerine avukatıyla birlikte savcılığa gidip şikâyette bulundu ve kızının koruma altına alınmasını istedi. ‘Babasız Bırakılan Çocuklar, Çocuksuz Babalar Derneği’ de gece geç saatlerde TBMM Çocuk İstismarını Araştırma Komisyonu’yla görüştü. Komisyon, savcılıkla iletişime geçti. Dernek ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na haber verdi. Bakanlığın İzmir İl Müdürlüğü devreye sokuldu. Savcılıkla da irtibata geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ekipleri dün küçük kızı okuldan alarak geçici koruma altına aldı. Küçük kız daha sonra pedagoglar eşliğinde ifadesi alınmak üzere Çocuk İzleme Merkezi’ne (ÇİM) götürüldü. Küçük çocuğun, ifadesi alınana kadar Aile Bakanlığı’nın girişimiyle bakımevinde kalacağı belirtildi.
Babanın avukatı ise Hürriyet’e şunları söyledi: “Yaşadıklarını ilk bana anlatmıştı. Aylardır bunu delillendirmeye çalışıyorum. Mahkemenin yönlendirdiği sosyal hizmetler yetkililerinden korktuğu için konuşmadığını düşünüyorum. Çünkü oraya annesi ve üvey babasıyla gidiyordu ifade vermeye. Babasına, bana ve en son yaşanan olayda da okuldaki arkadaşlarına durumu anlattı. Anne ve üvey baba hakkında suç duyurusunda bulunduk.”
Editörün notu: Olayın vahameti ve hassasiyeti nedeniyle, isimleri kısaltmalarla da olsa vermedik, gizledik. Anneden A, babadan B, üvey babadan ÜB diye bahsettik.
SON 24 SAATTE NE OLDU?